Danimarka'nin başkenti Kopenhag'daki Şehir Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Henrik Caprani Winkel'in örgüt üyeleri ile birlikte dağlarda çekilmiş samimi fotografları mahkeme salonundaki televizyon ekranına getirilirken, savcı, Winkel'e örgüt üyeleri ile olan ilişkisini sordu. Winkel ise birlikte fotograf çektirdiği terör örgütü üyeleri Remzi Kartal, Zübeyir Aydar, PJAK Başkanı Hacı Ahmedi gibi sözde üst düzey yetkilileri tanımadığını iddia etti.

Ayrıca soruşturmayı yürüten savcı, televizyon ekranına, 2008 yılında Ağrı Dağı'nda PKK'lılar tarafından kaçırılan Alman dağcılar ile ilgili Reuters muhabirinin, Winkel'den fotograf isteğiyle ilgili e-postasını da getirdi. Ancak Winkel bunu da hatırlamadığını söyledi.

-Kopenhag göstermelik bir ofis

ROJ TV'nın terör örgütü PKK ile bağlantısını gösteren belgeler ve sorulan sorulardan sonra Danimarkali avukat Winkel, KCK'nın ne anlama geldiğini bilmediğini ve ROJ TV yayınlarını da pek izlemediğini söyledi. Savcı daha sonra Winkel'in ROJ TV direktörü İmdat Yılmaz'a yazdığı, ''Dikkat et. PKK'dan kendimizi uzak tutuyoruz'' yazılı e-postayı ekrana getirdi. Savcı ayrıca duruşmada Ekim 2003 tarihli ROJ TV yayın ruhsatı başvurusunu okudu. Savcı, ROJ TV yöneticilerinin verdikeri sözde durmadıklarına dikkat çekerek, neredeyse tüm yayınların Brüksel'de hazırlandığını, Kopenhag'da ise üç-beş kişinin çalıştığı göstermelik bir ofis bulunduğuna dikkat çekti. Ayrıca savcı, daha önce ifadesi alınan ROJ TV direktörü İmdat Yılmaz'ın ve ROJ TV eski direktörü Manuçehr Tahsili Zonuzi'nin bu yöndeki ifadelerine işaret etti.

-PKK bağlantısı e-postalarda

Savcı, mahkemede Winkel'e ait bir ses kaydını da dinletti. Winkel'in bu ses kaydında televizyonun İranlı eski direktörü Zonoozi'ye, ''Aslında her şey Belçika'da cereyan etmeli. Gerçekleri anlatırsam yayın ruhsatı iptal edilir'' şeklinde konuştuğu görüldü.

Savcının ekrana getirdiği bir başka e-posta ise, Winkel'den ROJ TV'nin muhasebe sorumlusu Flemming Nejstgaard'a gönderilmiş. 26 Mayıs 2010 tarihli e-postada Winkel'in, ''Sen ve ben PKK ile bir ilişkimiz veya bilgimiz olmadığını söylemeye devam edeceğiz'' diyerek, gerçekleri örtbas etmeye çalıştığına dikkat çekildi.

9 Ekim 2009 tarihli bir başka e-postayı ekrana getiren savcı, adı geçenin, muhasebeci Flemming Nejstgaard'a, ''Yayıncılık izni bizde ama sistemde hiçbir etkimiz yok'' şeklindeki sözlerine dikkat çekti. Duruşmada dinletilen başka bir ses kaydında da Hamza kod adlı bir PKK'lının ROJ TV direktörü Zonoozi'yi işten atmasının ardından örgüt tarafından iş başına getirilen İmdat Yılmaz için Winkel'in ''aptalın teki'' ifadesini kullandığı görüldü.

Savcı daha sonra Hamza kod adlı PKK'lının örgüte yazdığı başka bir mektubu ekrana getirerek, mektupta Hamza'nın, 'Zonoozi'yi işten atarak hakimiyeti ele geçirdik'' dediğine dikkat çekti.

-Türkiye'de verdiği ifadeyi geri çekti

Bu arada ROJ TV ile ilgili görülen davanın başka bir duruşmasında ROJ TV'nın avukatı Björn Elmquist'in mahkemede dinletmek istediği tanıklardan sadece biri kabul edildi. Kopenhag Şehir Mahkemesi Başkanı Grethe Jörgensen ayrıca, avukat Elmquist'in mahkemede delil olarak sunmak istediği ve 4-5 saat süren ROJ TV yayınlarının izlenmesi talebini de gereksiz bularak kabul etmedi.

Öte yandan 2006 yılında PKK'dan kaçarak Muş Emniyet Müdürlüğü'ne sığınan ve etkin pişmanlık yasasından yararlanmak için başvuran Nuray Benli'nin Kopenhag'daki mahkemeye başvurarak, daha önce Türkiye'de verdiği ve PKK ile ROJ TV ilişkisini açıklayan ifadesini geri çekmek istediğini söylediği öğrenildi.

Nuray Benli'nin pişmanlık yasasından yararlanıp serbest kalmasından sonra Danimarka'ya geldiği ve burada, ROJ TV'yi ''Nobel Barış Ödülüne'' aday gösteren Danimarkalı heyetin öncüsü siyasetçi Serdal Benli'nin kuzeniyle evlenerek Danimarka'ya yerleştiği öğrenildi.



AA