İLYAS KOÇ - ANKARA

3 adet cezaevi aracı ile getirilen sanıklara destek verenler, adliyenin arka kapısında birikti. Davaya ‘müşteki’ sıfatı ile müdahil olan dönemin mağdurları ise ön kapıda toplandı. O dönem yaşadıkları acıları anlatan mağdurlar, 28 Şubat’ın sivil aktörlerinin de yargı önünde hesap vermesini istedi.
 
Mazlumder ile Eğitim-Bir-Sen Kadın Kolları’nın temsilcileri de bir konuşma yaptı. Mazlumder Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, 28 Şubat döneminde müebbet ağır cezalarının verildiğini, başörtülü memurların işten atıldığını, eşi tesettürlü olan kamu görevlilerinin sürgün edildiğini hatırlattı. “Bin sene sürecek diyorlardı, on senede bitti, on beş senede ise yargı önüne çıkarıldılar. Çünkü hak ve adalete değil, zorbalık ve zulme dayanıyorlardı.” diyen Gergerlioğlu, 28 Şubat tahkikatının derinleştirilmesini istedi: “Bütün uzantıları tespit edilmeli ve davaya dahil edilmelidir. Adil bir yargılama neticesinde de suçluluğu sabit olan bütün sanıklar hak ettikleri cezayı çekmelidirler.” Eğitim-Bir-Sen Kadın Kolları Başkanı Safiye Özdemir de toplum mühendisliğine soyunmuş askeri vesayetin yargılandığını belirtti. Postmodern darbenin Türkiye’ye 400 milyar dolarlık bedel ödettiğini vurgulayan Özdemir, “Darbecilerin, dini inancının gereğini yerine getiren kamu çalışanlarına yaptığı zulümler milletimizin hafızasında hâlâ tazeliğini korumaktadır.” ifadelerini kullandı.
 
Sanıklara destek veren 30 kişilik grup adına açıklama yapan İşçi Partisi (İP) Ankara İl Başkanı Osman Yılmaz ise davanın Türkiye’nin çağdaşlaşmasına bir saldırı olduğunu iddia etti. Eski silah arkadaşlarına destek için adliye bahçesine gelen Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Başkanı emekli Korg. Erdoğan Karakuş da 28 Şubat’a ilişkin suçlamaların sadece TSK mensuplarına yapılmasını eleştirerek, “Aynı tedbirleri alan ve uygulayan diğer devlet kurum mensuplarına neden sorulmuyor?” diye sordu.