12 Eylül Darbesi'ni yapan komuta kademesinin hayatta kalan iki üyesi Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya'nın 'sanık' olarak yargılandığı davanın dünkü duruşmasına müdahil avukatların soruları damgasını vurdu. Darbe sanıkları sorulara cevap vermedi. Ancak bazı sorular karşısında ellerinin titrediği ve dudak büktükleri görüldü. Mahkeme önemli ara kararlara da imza attı. Genelkurmay Başkanlığı'na yeniden yazılacak müzekkere ile 12 Eylül darbesi öncesinde, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları arasında yapıldığı iddia edilen toplantılara ilişkin tutanakların, Bayrak Harekat Direktifi'nin ve darbenin yapıldığı gün ve sonrasıyla ilgili planların onaylı bir örneğinin istenmesi kararlaştırıldı. Haydar Saltık tarafından hazırlanan raporun onaylı suretini ve bu raporun hangi ekipçe hazırlandığının tespitini isteyen mahkeme, bu belgelerin gönderilmemesi halinde, askeri mevzuata göre imha edilmişse buna ilişkin belgelerin gönderilmesi gerektiğini bildirdi. Mahkeme, MİT Müsteşarlığı ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'na da 27 Mayıs 1980'de öldürülen eski Bakan Gün Sazak'a yönelik eyleme ilişkin herhangi bir bilgi bulunup bulunmadığını sordu. TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkanlığı'na yazılacak müzekkere ile komisyonun 12 Eylül ile ilgili raporunun hazırlanması beklenmeksizin, darbede yer alan kişilerin yaptıkları toplantı, aldıkları karar ve planlarla ilgili kurumlardan herhangi bir belge geldi ise bu belgelerin gönderilmesinin istenmesine hükmedildi.

O AJANLAR KİM? 

Mahkeme ayrıca MiT Müsteşarlığı'na müzekkere yazılarak, iddianamede de yer verilen 1 Mayıs 1977 olayları öncesinde İstanbul Yeşilköy Havaalanı'na indikten sonra Intercontinental Oteli'ne yerleştikleri iddia edilen yabancı ülke ajanları ile ilgili ellerinde bulunan belgelerin gönderilmesinin istenmesini kararlaştırdı. Duruşma 17 Ocak 2013'e erteledi.

Balyoz sanıkları beceriksiz mi oldu?

Ankara 12. Ağır CezaMahkemesi’nde görülen davada müdahil avukatlar darbe sanıklarını 'çapraz sorgu'ya aldı. Avukat Fikret Babaoğlu “Biz ihtilala teşebbüs etmedik, ihtilal yaptık derken, Balyozcular’ı kastettiniz. İhtilal yapamadıkları için Balyoz sanıkları beceriksiz mi oldu? Balyozcular ceza aldı, dosyaları Yargıtay'da. Sarıkız, Ayışığı, Eldiven gibi darbe planları 12 Eylül'deki Bayrak Harekat’ını örnek aldı. 200 bin kişiyi stadyuma toplayacaklardı. Ayıp etmediniz mi bu topluma? Vicdanınız sızlıyor mu” dedi. Evren cevap vermezken Babaoğlu, “Deveye vicdanlı davranarak kestirmediniz. Deveye gösterdiğiniz vicdanı işkencede ölen insanlara neden göstermediniz” diye ekledi.

Gün Sazak’ın korumasını kim çekti?

Müdahil MHP'nin avukatı Yücel Bulut şu soruları yöneltti: ''12 Eylül sonrasında yaptığınız açıklamalarda, MHP ve mensuplarını 'sapıklıkla', 'sapık fikirlere sahip olmakla' itham ettiniz. 12 Eylül sürecindeki tüm insanlık dışı muameleler dikkate alındığında, tarih, 'sapık' ve 'sapık fikirlere sahip' sıfatını kime verecektir? Darbe öncesinde hayatını kaybeden Gün Sazak'ın korumasının çekilmesi konusunda bilginiz var mı?MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında Türkeş'in ceza alması konusunda özellikle ısrarcı olduğunuz ve yargı organlarına tavsiye ve telkinlerde bulunduğunuz doğru mu?

Darbe için mi öldürüldü?

Müdahil avukatlardan Hasan Ürel'in ilk sorusu, ''Abdi İpekçi'nin öldürülmesine üzüldüğünüzü belirttiniz. Üzülmenizin nedeni nedir'' oldu. Evren, ''Hayır, cevap yok'' karşılığını verdi. Ürel, şöyle devam etti: ''Darbe ortamının hazırlanmasında Abdi İpekçi cinayetinin katkısı olabilir mi? Bunlarla demokrasinin askıya alınması için ordunun tek kurtarıcı olduğu fikrinin yerleşmesi amaçlanmış olabilir mi? 1978'de evinin önünde öldürülen Savcı Doğan Öz, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e bir rapor vermişti. Raporda, 'Demokrasiyi askıya almak isteyen güçler faaliyettedir, devletin içinde yasadışı unsurlar vardır' deniliyordu. Böyle bir rapordan haberiniz var mı?, 'Öz'ün öldürülmesinde Özel Harp Dairesi ve Özel Kuvvetler'in etkisi olabilir mi?"

BERFO ANA’DAN ÖZÜR DiLER MiSiNiZ?

Müdahil avukatlardan Öztürk Türkdoğan, Evren'in, ''Aynı şeyler olsa yeniden yaparım'' şeklindeki sözünü hatırlatarak, ''Artık darbe yapamazsınız. Gelin ülkenize iyilik yapın, suç ortaklarınızı anlatın” diye seslendi. 104 yaşındaki Berfo Ana'nın oğlu için iki kez duruşmaya geldiğini belirten Türkdoğan, "Sizin yüzünüze haykırmak istiyordu. 'Oğlum Cemil Kırbayır nerede?' ‘Hakkımı helal etmiyorum. İki elim yakamdadır'' diyor. Berfo Ana’dan özür dileyecek misiniz” ifadelerini kullandı.