Dava dosyasına göre, E.E. (29) isimli kadın ilkokul arkadaşının kuzeni olduğunu sonradan öğrendiği, hiç tanımadığı Ö.Ö.’den ortaokul yıllarından beri kendisine âşık olduğunu anlatan mail’ler aldı. 

E.E., ilk başlarda bu mesajları önemsemedi ve rahatsız edilmek istemediğini Ö.Ö’ye bildirdi. Ancak ilerleyen zamanlarda Ö.Ö, genç kadına yönelik tacizlerini sürdürdü. Ö.Ö., 7 kez genç kadının iş yerine giderek görüşmeye çalıştı. E.E., karakola giderek şikâyetçi oldu. 

Görevli polislere şahısla hiç yüz yüze gelmediğini, Ö.Ö.’nün kendisini görmesini istemediğini belirtti. Ancak genç kadın karakola gittiğinde Ö.Ö. ile yüz yüze geldi. İfadelerin ardından Ö.Ö., genç kadının ev adresini de öğrendi. Ö.Ö. bu sefer, genç kadının evine gitti. 

Genç kadının iddialarına göre Ö.Ö., evin kapısını zorlayarak, “Açmazsan kıracağım. Öyle bir sarılacağım ki belini kıracağım” sözleriyle tehdit etti. Ö.Ö., genç kadının evinin çevresindeki duvarlara da yazılar yazdı. 

E.E., Ankara Valiliği’ne başvurarak koruma istedi. Başvuru Ankara 2. Aile Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme Ö.Ö.’nün 6 ay süreyle elektronik kelepçe ile izlenilmesinin yanı sıra akıl hastanesine gönderilerek, gerektiği takdirde 6 ayı geçmemek üzere yatılı tedavisinin sağlanmasına, kolluğa bu hususta zor yetkisi verilmesine de hükmetti. (Mesut Hasan Benli/Hürriyet)