Başbakan Erdoğan’ın yangın uçağı jestinden sonra, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun BM Mavi Marmara Araştırma Komisyonu’nun İsrailli üyesi Yosef Ciechanover’i Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile görüşmek için gönderdiği Cenevre’de “Tel Aviv’in özrünün niteliği ve ödeyeceği tazminatın miktarı” müzakere ediliyor. Önceki gün Cenevre’de başlayan Sinirlioğlu-Ciechanover görüşmesi dün öğlene kadar sürdü. Görüşmelerde Sinirlioğlu, Türkiye’nin “özür” ve “tazminat” beklediğini ve bu talepte bir geri adım atılmayacağını dile getirdi. Ankara’dan gelen bu net mesaja rağmen, İsrail tarafının görüşmeleri kesmek istememesi; aksine Cenevre’de gizli başlayan toplantının, dünya kamuoyuna duyurularak, bir gün daha devam etmesi, “formül arayışında umut” olarak değerlendirildi. Görüşmeler “özürün formülü” ve “tazminatın kime ve ne kadar ödeneceği” gibi konular üzerinde yapıldı. Görüşmelerde varılan ilerlemeleri, Müsteşar Sinirlioğlu Ankara’ya bildirdi. Sinirlioğlu ile Ciechanover’in, özür ve tazminat konusunda anlaşması durumunda, başkentlerle paylaşılmak üzere kağıda dökülecek.  

ANKARA’DAN AÇIK KAPI

Üst düzey bir diplomat görüşmelere ilişkin bilgi verirken “Bizim bu beklentilerimize uygun olarak İsrail elini uzatırsa o el havada kalmayacaktır” diyerek görüşmelerin olumlu geçtiği, devamının yapılabileceği konusunda Ankara’nın açık kapı bıraktığının mesajını verdi. 

İsrail’in ödeyeceği para Gazze’ye gidecek

• Cenevre’de Türkiye-İsrail ‘özür ve tazminat’ müzakereleri devam ederken Mavi Marmara şehitlerinin aileleri İsrail’in ödeyeceği tazminatı Gazze’ye göndererek yardım konvoyunun amacına ulaşacağını söyledi. Yardım gemisinde hayatını kaybeden dokuz Türk’ün aileleri, özür ve tazminatın yanı sıra, katliamın sorumlularının bulunması ve  ‘insanlık dramı’ olarak gördükleri Gazze ambargosunun kaldırılmasını da istiyor. • ERDİNÇ AKKOYUNLU İSTANBUL

İsrail hükümeti daha ılımlı karşıladı

“Gizli” başlayan görüşmelerin İsrail’in Haaretz gazetesi tarafından kamuoyuna sızdırılmasının ardından, Tel Aviv’de çok büyük bir tepki yaratmaması; İsrail’in çözüm konusunda iradesinin artması olarak yorumlandı. Temmuz ayının başında, yine Nethanyahu’nun talebi üzerine, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanı Binyamin Ben Elizer, Brüksel’de gizli bir görüşme gerçekleştirmişti.

Canlarını yakacak tazminat olmalı

Furkan Doğan’ın babası Ahmet Doğan: Tazminatın ceza niteliği taşıyacak kadar yüksek olması gerekir. Normal bir formalite tazminat canlarını yakmaz. Bizim istediğimiz bunu yapanların cezalandırılması. İsrail’in parasının pis olduğunu düşündüm için onların canını yakmak için Gazze’ye göndermek en güzeli. Suç işlendiğini kabul ediyorlarsa karşılığında o askerlere ve emri verenlere ceza vermeleri lazım. O adamlar tam tersine ödüllendirildiler. 

İsrail’in ne özrü ne tazminatı yetmez

Cevdet Kılıçlar’ın eşi Derya Kılıçlar: İsrail’in ne özrü ne de tazminat davası bizi huzura erdirmeyecektir. Eşimin kanı satılık değil, verilecek hiçbir rakamı kabul etmiyorum. Geminin kalkış amacı vardı. İsrail’deki ambargoyu delip yardım götürmekti. Eşim İsrail özür dilesin diye katledilmedi. Benim talebim şudur. Katleden kişilerin isminin tespiti ve ambargonun delinmesi. Ben ödenen tazminattan boğazımdan tek kuruş geçiremem. Gazze’yle ilgili bir yardıma vesile olur.

Gazze’ye uygulanan ambargo kalksın

İbrahim Bilgen’in kızı Emine Bilgen: Bize herhangi bir yetkili şu ana kadar ulaşmadı. . Tazminatın tabii ki alınması gerekiyor hak olarak. Canını vermiş olması bizim için büyük bir kayıptır. Tazminat canını telafi edemez. Asıl isteğimiz ambargonun kalkmasıdır. Özür dilenmesive tazminat sonraki işler.

En büyük tazminat ablukanın kalkması

Fahri Yaldız’ın kardeşi Habip Yaldız: Özür dilemeleri ve tazminat ödemeleri yanlış bir iş yaptıklarını kabul ettikleri anlamına gelir. Tazminat ödeseler de ağabeyimin yerini doldurmaz. Öyle bir talebimiz de yok. Ambargonun kaldırılması hakkında açıklama bekliyoruz. Yine de en büyük tazminat hastaların hizmet alması olacaktır... 

Şehitlerin gerçek amacı unutulmasın

Ali Haydar Bengi’nin kardeşi Abülaziz Bengi: Şu anda kimse bize ulaşmadı. Özür ve tazminat benim için sıfırdır. Özür dilese ne olur tazminat verse ne olur. Giden geri gelmez. Önemli olan oradaki ablukanın kalkması. Onlar o amaç uğruna gitti.

Abluka kaldırılmalı başka yolu yok 

İHH Genel Başkanı Bülent Fehim Yıldırım: Bu gemiye binenler ambargonun kalkması için yola çıktılar. Bunun için Akdeniz’de bir bedel ödediler. Özrü ve tazminatı yeterli görmeyeceklerdir. Ambargo kalkarsa insanlar mutlu olacaktır... Başka yolu yok insanlar hayatını kaybetti. Yaralılar var. Yakınları dostları kaybettik. Katliam yaptılar. “Öldürürüz, özür dilerim” bu yeterli olmaz.

 


Star