Feyzioğlu, “Hem Ankara Hukuk Fakültesi’nin halen öğretim üyesi hem önceki dekanlarından biri olarak burada bulunmaktan mutluyum” dedi.

Etkinliği düzenleyen Ankara Üniversitesi İnsan Hakları Uygulama ve Araştırma Merkezi’ne de teşekkür eden Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığındaki ikinci dönemi olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

“Ankara Hukuk Fakültemizde çeşitli faaliyetlerimiz olsa da maalesef insan hakları merkezimizle hiçbir faaliyetimiz olmadı. Oysa Türkiye Barolar Birliği Türkiye’nin en güçlü demokratik kitle örgütlerinden biri. Ankara Üniversitesi de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin omurgasıdır. Devletimizi yöneten kadroların yetiştiği ya da o kadroları yetiştirenlerin yetiştiği yerdir. Ama biz daha önce bu kadar önemli iki kurumu temsil ediyor olmamıza rağmen bir iş birliği yapamamıştık. Bugün bunun ilk adımını İnsan Hakları Merkezi ile birlikte atıyor olmaktan mutluyum” dedi.

Türkiye Barolar Birliği’nin üniter devletten ve Mustafa Kemal Atatürk’ün tanımladığı şekilde; ayrımcılığı reddeden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bağlı olan herkesi kucaklayan, yapıcı bir milliyetçilik anlayışından yana olduğunu kaydeden Feyzioğlu, TBB’nin insan hakları anlayışına açıklık getirdi:

“İnsan hakkı dediğimizde; bir etnisitenin, bir mezhebin ya da bir inancın hakkını değil, insan olan herkesin hakkını savunmayı ilke biliriz. Dolayısıyla yenilenen Ankara Üniversitesi İnsan Hakları Uygulama ve Araştırma Merkezimizle aynı doğrultudayız.”

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş’e hitapla bir işbirliği teklifinde bulunmak istediğini ifade eden Feyzioğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dün Hakkâri’den 50 kadın kardeşimiz bizdeydi. Ondan bir gün önce de Sayın Cumhurbaşkanımızı ziyaret etmişlerdi. Bu kadınların bizden bir talebi oldu. Tamamı en az lise mezunu, çok sayıda üniversite mezunu var içlerinde. Fakat üniversite mezunu olmalarına rağmen ya kuaförde manikürcülük yapıyorlar ya fön çekiyorlar ya süpermarkette yer siliyorlar. Çünkü Türkiye’de işsizlik hat safhada ve kadın işsizliği her zaman erkeklerin işsizliğinden çok daha fazla. Bu bir ayrımcılık. Yüksekovalı kadınların bir talebi oldu. Hakkâri’de Çocuk Hakları Merkezi ve İnsan Hakları Merkezi açmak istiyoruz dediler. Baro Başkanımız da bizimle birlikteydi. Hakkâri Baromuza bir Çocuk Hakları Merkezi ve Kadın Hakları Merkezi açacağız. Bundan sonra Hakkâri’de ve özellikle Yüksekova’da çok ciddi faaliyette bulunmak istiyoruz. Eğer Sayın Rektörüm kabul ederse, milli birliğin ve beraberliğin bir göstergesi olarak ayrımcılık yapmadan Türkiye’nin 81 milyonunu kucakladığımızın bir ispatı olarak bu merkezde bir iş birliği yapalım.”

Merkezde çalışacak avukatların eğitimlerini iki ay içinde tamamlayacaklarını söyleyen Feyzioğlu, Ankara Üniversitesi’nin eğitimlere destek vermesini istedi.

Ankara Üniversitesi Rektörü İbiş de, Feyzioğlu’nun işbirliği teklifine olumlu yanıt vererek, “Ankara Hukuk Fakültesi Dekanımız da burada. Sayın Dekanımızla birlikte biz hepsine varız. Ankara Üniversitesi Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti ile özdeşleşmiş bir üniversitedir. Bu tür iş birliklerine tabi ki temel prensiplerle, ayrımcılık yapmadan, kimseyi ötekileştirmeden; kimsenin kökenine, dinine, inancına, rengine, diline bakmadan biz varız” diye konuştu.

Feyzioğlu işbirliği anlaşmasından duyduğu memnuniyeti, “Bundan sonra Türkiye Barolar Birliği, Ankara Üniversitesi ve İnsan Hakları Merkezi ile çok yakın bir iş birliğini Türkiye’nin her yerinde hayata geçirmeye kararlıdır. Ankara’da da, Edirne’de de, Hakkâri’de de nerede isterseniz biz varız. Yeter ki siz isteyin, sonuna kadar varız. Türkiye için hep birlikte varız” sözleriyle ifade etti.

hukukihaber.net