Geçen şubat ayında, kent merkezinde ’Kafeteryalar Sokağı’ olarak bilinen Cemalpaşa Mahallesi 63006 Sokak’a giden polis, Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği (MÜ-YAP) ve Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR) temsilcisi avukatlar, işyerlerinde televizyon ve radyodan müzik açarak, müşterilerine dinleten kafeterya sahipleri hakkında tutanak düzenledi.

Daha sonra kafeterya sahipleri hakkında, ’Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na muhalefetten 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kafeterya sahiplerinden Yunus Demiroğlu, yargılandığı Adana 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nce 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hapis cezası, 6 bin lira para cezasına çevrilen Demiroğlu, cezanın kabul edilemez olduğunu savundu.

UYARILMADIK

Karara itiraz edeceğini belirten Demiroğlu, "İşyerindeki televizyonda müzik kanalı açık olduğu için 6 bin lira para cezasına çarptırıldım. Buradaki tek suçum, işyerindeki televizyondan müzik dinletmekmiş. Bu konu hakkında bize bir uyarı yapılmadı. Sonuçta esnafız. Esnaf ve sanatkarlar odaları ile görüşülüp, esnafa uyarı yapılabilirdi. Ancak hiç bir uyarı yapılmadan hakkımda dava açılıp, para cezası kesildi. Bu ceza kabul edilemez" dedi.

Hakkında açılan dava devam eden işyeri sahiplerinden Bilal Er ise kendisine de ceza kesilmesi durumunda ödeyecek gücünün olmadığını söyledi. Şifresiz kanalda yayınlanan müzik için telif ödenmesinin anlamsız olduğunu savunan Er, şunları kaydetti:

"Bizim böyle bir yasadan haberimiz yok. Milyonlarca esnaf var. Bu, 1940’larda çıkmış bir yasaymış. O dönemde işyerinde televizyon koyabilen ve müzik çalan bir esnaf mı vardı? Bu zorbalıktan başka bir şey değil. Bir televizyon kanalından yayınlanan müzik için nasıl telif istersiniz. Bizim işyerimizde müzik dinletebilmek için telif haklarına yıllık 6-7 bin lira para ödememiz gerekiyormuş. Bu aylık 500 liraya geliyor. Bunu bu çevrede hangi esnaf öder, gelsin görsünler bakalım. Esnaf odalarına buradan sesleniyoruz; bu işe biran önce el atsınlar."

MÜYORBİR: KOŞULLAR NEDENİYLE UYGULAMAMIŞTI

MÜYORBİR Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Koç ise daha önce yaptığı açıklamada Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Türkiye’de 1950’li yıllarda çıktığını, ancak bugüne kadar koşulların oluşmaması nedeniyle uygulanamadığını söylemişti.