ANKARA - Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Aysel Tuğluk 14 Temmuz’da demokratik özerkliğin ilan edildiğini açıklamıştı. Şimdi ise 13 askerin hayatını kaybettiği gün bu açıklamanın yapılmasının bir hata olduğunu söylüyor.

İşte, Vatan gazetesinden Murat Çelik’in Aysel Tuğluk ile yaptığı telefon röportajından satırbaşları:

-O gün kürsüye çıktığınızda, ‘13 şehit’ten haberdar mıydınız?
-Salona bir çatışma haberi geldi ama net bilgilere sahip değildik. Basın da salona alınmıştı ve açıklamayı yaptık.

-Yani çatışmanın bilançosunu bilmiyordunuz...
-Evet öyle oldu. Ve doğrusu, yanlış oldu. Değerlendiremedik. Maalesef sonuçta da o güne denk geldi açıklamamız.

-Bu bir pişmanlık ifadesi mi?
-Aslında, demokratik özerklik ilanı ile can kayıplarıyla sonuçlanan o çatışma, birbirinden ayrı konular ama algılama tabii çok farklı oldu. Doğrusu, keşke o gün olmasaydı. O gün yapmasaydık keşke o açıklamayı.

-Ama yapıldı. Yaptınız o konuşmayı...
-Evet, maalesef. Keşke o güne denk gelmeseydi. Hata bizde. Değerlendirebilirdik. Bir süre erteleyebilirdik mesela. Ama dediğim gibi toplantının iç dinamiği içinde böyle gelişti. Keşke biz toplanıp, son durumu öğrenip, bir değerlendirme yapsaydık.

-Açıklamanın içeriğine yönelik eleştiriler ve tepkiler bir yana, zamanlaması da çok eleştirildi biliyorsunuz.
-Öyle... Doğrusu öngöremedik. Bu bizim eksikliğimiz. Kabul ediyorum. Ve eleştirileri haklı görüyorum.

YEMİN EDECEKLER Mİ?
Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Aysel Tuğluk’un diğer açıklamaları ise şöyle:

-Biz meseleyi sadece 5 - 6 vekil meselesi olarak görmüyoruz. Tepkimiz, iktidarın tutumuna. Bakın Öcalan ile yapılan görüşmeler var. Bu görüşmelerin, yapılan protokoller çerçevesinde sürdüğünü kendileri açıklıyorlar. Ama karşımızda, 5 - 6 vekil meselesini bile çözemeyen bir iktidar var. Asıl sorunun çözümü konusunda bir samimiyet, bir ciddiyet yok hükümette.

-Tabii ki orada olmak istiyoruz ama biz CHP değiliz, ilkesel bir tutumumuz var. Elbette, biz de gelişmeleri değerlendireceğiz. Sürecin bize yükleyeceği sorumluluğa da bakacağız.

ÇÖZÜM İRADESİ ÖCALAN  
-İmralı’da barışçıl çözüm iradesi olduğunu görmek lazım.

-Çatışma ortamında, ‘Öcalan’ın barışçıl çözüm iradesi’nin altını doldurmak mümkün olmuyor.

-Silvan’ı hep beraber önleyebilirdik. Bu durum, uzun süredir “Geliyorum” diyordu. Biz bunu söyleyince, “Bakın işte yine tehdit ediyorlar” diyorlardı ama göz göre göre geldi işte. Önleyemedik. Hep beraber önleyebilirdik. Gelinen noktada, hepimizin sorumluluğu var.