UZUN SÜREN TUTUKLULUK RAHATSIZLIK YARATMAKTADIR TAHLİYE KARARLARI BEKLENMEKTEDİR


Kamuoyuna Ergenekon Davaları olarak yansıtılan dava ve benzeri davalarda senelerdenberi süren yargılamalar ile uzun süredir devam eden tutukluluk halleri üzerine bir açıklama yapan Hukukun Egemenliği Derneği Genel Başkanı Av.A.Erdem Akyüz, tahliye kararlarının beklenir ve özlenir hale geldiğini ifade etti.

AKYÜZ “Ergenekon Terör Örgütü adıyla tanınan davadan sonra bu davaya bağlantılı ve benzer olarak açılan davaların adı, sayısı, tanık ve duruşma bilgileri, uzmanların dahi çözemeyeceği bir karmaşa haline gelmiştir. 

Bilindiği kadarı ile; 1. Ergenekon Davası, 2. Ergenekon Davası, Balyoz Davası, İrtica ile Mücadele Eylem Planı, İnternet Andıcı Davası, Islak İmza, Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs Davası ve benzer adlarla çok sayıda dava açılmıştır.

Her davada onlarca tutuklu, yüzlerce tutuksuz kişi yargılanmaktadır. Cezaevi sınırları içinde, duruşma salonuna çevrilen yerlerde, uygun olmayan koşullarda yapılan duruşma sayıları artık yüzlerle ifade edilmektedir. Örneğin ;
1.Ergenekon Davasında 215 duruşma, 
2.Ergenekon Davasında 159 duruşma, 
Balyoz davasında 68 duruşma yapılmıştır 
ve her gün duruşma sayıları artmaktadır. 

Normal bir Ağır Ceza davasının 3 yıl sürdüğü ve her sene ortalama olarak 5 duruşma yapılarak 3 senede 15 duruşma sonunda karar verildiği düşünüldüğünde, bu davalarda süren yüzlerce duruşmanın, ortalama olarak 15 senelik bir sürece denk geleceği görülmektedir.

Sanıkların herbiri; çeşitli kademelerde bürokraside, orduda, yargıda, basında, üniversitelerde hizmet veren nitelikli kişilerdir. Orta yaşın üzerindedirler. Yurt dışına kaçmaları düşünülemez.

Yaklaşık olarak 10 sene öncesine dayanan düşünce ve fiillerden ötürü yargılanmaktadırlar. Bu kadar uzun sürede delillerin toplanmaması ve değiştirilmesi olanağı yoktur. Kaldıki delillerin önemli bir kısmının üzerinde değişiklik ve tahrifat yapıldığı iddiaları uzman kurullar tarafından belirlenmiştir.

Bu durumda, davaların tutuksuz devam etmesi ve tahliye kararlarının verilmesi, özlenen ve beklenen hukuki bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır.”

Şeklinde açıklamalarda bulundu.(Hukukihaber.net)