Avrupa'nın bazı ülkelerinde uygulanan 'Askıya Alıcı Veto' formülünde TBMM isterse Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını askıya alabilir

Anayasa Mahkemesi'nin 2008'deki türban karan üzerine kimi hukukçuların ve siyasilerin gündeme getirdiği "Askıya Alıcı Veto" formülü, TBMM için Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarını askıya alma hakkı öngörüyor. Formül, yargı vesayetinin kırılması için kalıcı ve anayasal bir çözüm olarak değerlendiriliyor.

Demokrat Yargı Eşbaşkanı Osman Çan'ın başlattığı "Hükümet, Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa Değişikliği Paketi'nin bazı maddelerini iptal etmesi halinde bu karan yok hükmünde saymalıdır" şeklindeki önerisinin pratik olarak ne gibi karşılığı olabileceğine dair tartışmalar kamuoyunda yoğun olarak sürüyor. Dün Tarafta yer alan, hükümetin Anayasa Mahkemesi'nin olası bir iptal kararını Resmi Gazete'de yayımlamaması önerisine, somut ve kalıcı bir çözüm olarak 2008'de gündeme gelen "Askıya Alıcı Veto" önerisi de eklendi.

'Bütün iktidar parlamentoya'

Dünyadan başka örneklerle de desteklenen öneri 'check and balans' sistemine dayanıyor ve TBMM'nin, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ve itiraz davalarına ilişkin kararlannı, yürürlüğünü durdurarak, askıya alabilmesine imkan tanıyor. 'Askıya Alıcı Veto'da TBMM, üye tam sayısının en az üçte birinin yazılı teklifi ve beşte üçünün gizli oyu ile Anayasa Mahkemesi'nin iptal ve itiraz davalanna ilişkin kararlan ile yürürlüğü durdurma kararlarım askıya alabiliyor.

Avrupa'da örnekleri var

Benzerleri, çeşitli Avrupa ülkelerinde uygulanan 'Askıya Alıcı Veto', yargı vesayeti ve yüksek mahkemenin anayasal irade hakkını mutlak olarak elinde bulunduran yasama organının yetkisini gasp etmesi tehlikesine anayasal ve kalıcı çözüm getiriyor. Portekiz, Romanya ve Polonya gibi ülkelerde, Avrupa demokrasisi ve çağdaş dünya ile entegrasyonu sağlamak için uygulamaya konulan bu model sayesinde yürürlüğü durdurma, iptal kararlarının geriye yürümesi veya yürüyememesi, kazanılmış haklar, cumhurbaşkanı-yasama çatışması gibi sorunlar neredeyse ortadan kalkıyor.

'Anayasa eksenli kampanya'

Konu hakkında görüşlerini aldığımız Anayasa Profesörü Ergun Özbudun, bu önerinin bazıçağdaş devletlerde uygulamada olduğunu söyledi, özbudun, Osman Çan'ın yok hükmü önerisinin hukuk mantığı açısından doğru olduğunu ancak çözümün daha geniş bir perspektifle, Anayasa ekseninde kurulacak bir seçim süreciyle aşılmasının siyaseten daha doğru olacağını dile getirdi, özbudun, 'Askıya Alıcı Veto'nun uygulanabilmesi için Anayasa'da yer alması gerektiğini belirterek, "Hükümet bir seçim karan alır. Halka, 'Kurucu iktidarın asli unsuru sensin' der. Bu yönde toplumun çeşitli kesimlerinin de desteği ile bir kampanya başlatır ve sözünü ettiğiniz veto gibi soruna kalıcı çözümler getirebilecek anayasa değişikliklerini gerçekleştirmek vaadiyle seçimi örgütleyebilir. Bu yol bana daha sağlıklı görünüyor" dedi.

'Fiili çözümlerle yetiniyoruz'

Tarafa konuşan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da tartışmayı "Bu konu çağdaş demokrasilerde gündemde olan bir konu. Biz de kuvvetler ayrılığı ilkesini düzenleyen bir mekanizma yok. Dolaysıyla fiili duruma fiili çözümler geliştirmek zorunda kalıyoruz. Bu yüzden konu hakkındaki tartışmalar önemli ve faydalıdır" sözleriyle değerlendirdi. Konu hakkında konuştuklarında "yargıya müdahale ediyorlar" ithamlanyla karşılaştıklarına dikkat çeken Kuzu, "Anayasa Mahkemesi üyelerinin, bizlerin ya da hukuk adamlarının konu hakkındaki beyanatlanndan niçin etkileneceklerini anlamıyorum. 'Yargıya müdahale ediliyor' diyenler, bir takım kasetlerle sürece zaten müdahale ediyorlar. Ancak kimse bunu eleştirmiyor" dedi. (TARAF)