Yemen'e resmi ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Gül, kaldığı Mövenpick Otelinde basınla sohbet toplantısı düzenledi.
    
Gül, burada bir gazetecinin, ''Uzun süre tutuklu kaldıktan sonra gerçekleşen tahliyelerle ilgili bir açıklama yaptınız ama...'' demesi üzerine, ''Bu konuyla ilgili gereken açıklamaları yaptım'' karşılığını verdi.
    
Cumhurbaşkanı Gül, bir başka gazetecinin, ''Adalet Bakanı, Yargıtay Başkanı ve bugün de Danıştay Başkanı'nın açıklamaları oldu. Danıştay Başkanı'nın bugün de 'Ben Adalet Bakanı'ndan talimat almam' diyerek 'Adalet Bakanı'nın özür dilemesi gerekiyor' yönünde açıklamaları var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine şöyle konuştu:
    
''Bunlara bir şey demiyorum, bu tür şeylere girmiyorum. Genel olarak söylediğim şeyler şu, Türkiye'de gerçek bir yargı reformu... Başkalarına tavsiyelerde bulunurken şüphesiz ki bir taraftan da kendi yapmamız gerekenler var. Özgüven içerisinde söyledim, Türkiye'nin yapması gerekenler, reform sürecini canlı tutması gerekir. Çünkü, Türkiye'deki reform süreci Türkiye'yi güçlü hale getirdi. Dışarıdaki imajımızın değişmesi, ekonomik olarak bugünkü güçlü halimiz, bunların hepsi reform süreci... Sadece siyasi konularla ilgili değil hukuki konular, ekonomik konular, şeffaflıktan tutun da ondan sonra ihalelerin tarafsız yapılması, hepsi reform sürecinin bir parçası bunlar. Ama hala bizim yapmamız gerekenler var. Düzeltilmesi gerekenler var. Yargı reformu da bunlardan birisiydi, Türkiye'nin en çok ihtiyacı olan şey, birincisi, süreçlerin hızlandırılması, tezat içindeyiz. Bir taraftan tutukluların tutukluluk süresinin uzun olması, neredeyse mahkumiyete çevriliyor diye konuşuyoruz. Gerçekten de öyle oluyor.
    
Öbür taraftan da 10 senelik, 10 senedir içeride olan insanları suçlu mudur, suçsuz mudur nedir, ne yapacaksan yap. 10 sene içinde bunu yapamıyoruz. 10 senelik tutukluluk hali kısaymış gibi bir tepki içerisine giriyoruz. Tezat içerisindeyiz, öyle değil mi? O zaman nedir? Gerçekten yargı reformu ortada. Yasaların modernleştirilmesi, süreçlerin hızlandırılması, bunların olması, bunların olması için de ne gerekirse eksiklerin giderilmesi gerekir. Savcıların, hakimlerin sayılarının çoğaltılması, teknik imkanların çoğaltılması, yeni mahkemelerin kurulması, istinaf mahkemeleri maalesef halen kurulamadı, kanun çıktı ama yeterli sayıda hakim ve savcının olması... Yargıtay'da resimleri görüyoruz, koridorlarda dosya yüklü, neredeyse duvarlar çökecek, nasıl eriyecek bütün bunlar? Bütün bunlar hep el birliğiyle yapılacak konulardır.''
    
-''BU, HERKESİN SORUNU''-
    
Abdullah Gül, bir başka gazetecinin, ''(El birliğiyle yapılacak) dediniz. Şu görülen tabloda pek o el birliği olmuyor. Bakanlık da Yargıtay da başka açıklamalar yapıyor. Danıştay da bugün açıklamalarda bulundu. Bu uzlaşma nasıl sağlanacak?'' şeklindeki sorusuna, ''İki ayrı devlet biraraya gelip ticari anlaşma imzalayacakmış gibi, böyle şeyler değil de bu herkesin sorunu'' dedi.
    
Gül, ''Yargıtay'ın da sorunu, Adalet Bakanlığının da sorunu, hükümetin de sorunu. Devletin de sorunu. Nihayetinde hepimizin sorunu. Ortada işte, yaşadık, baksanıza halkın tepkisine... Bu tezadı herkesin görüp onun için bu süreçlerin, bu noksanlıkların giderilmesi için herkesin gece gündüz uğraşması gerekir'' diye konuştu.




AA