Mesut Hasan BENLİ

ANKARA - Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) Yargıtay ve Danıştay’dan seçimle gelen yedi üye, Adalet Bakanlığı’nı ‘kurulu çalıştırmamakla’ suçlayarak istifa etti. İstifa edenler arasında yer alan HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, 17 Ağustos 2010’dan beri kurul olarak hiçbir iş yapamadıklarını belirterek, istifa dışında başka enstrümanları kalmadığını söyledi. İstifalarının ‘ucuz kahramanlık’ olarak algılanmaması gerektiğini belirten Özbek, “Bu aşamada yapabileceğimiz budur” diye konuştu. Adalet Bakanlığı da “Kurulun çalıştırılmadığı yönündeki açıklama gerçeklerle bağdaşmamaktadır” açıklamasıyla istifacılara yanıt verdi.

Ertosun görevde kaldı
Anayasa değişikliğiyle 17 Ekim’de yapılacak seçimin ardından yapısı tümden değişecek olan HSYK’da dün istifa depremi yaşandı. Kurulun Başkanvekili Özbek, asıl üyeler, Suna Türkoğlu, Musa Tekin, Orhan Cem Erbük ile yedek üyeler Fatma Anıl Genç, Ceyda Kerman, Ayşe Albayrak Doğan görevlerinden ayrıldı. Kurulda mevcut ekipten sadece asıl üye Suat Ertosun ile yedek üyeler Coşkun Öztürk, Fevzi Altınok kaldı. Özbek, istifa eden üyelerle birlikte basın toplantısı düzenlerken istifa etmeyen Ertosun da destek amacıyla toplantıyı izledi. Toplantıda konuşan Özbek, “Kurul 17 Ağustos 2010’den (HSYK Başkanı ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yaz kararnamesinde kriz çıkınca toplantıyı terk ettiği tarih) itibaren fiilen çalıştırılmamaktadır. Bu husus Adalet Bakanlığı’na defalarca iletilmiştir. Ancak bugüne kadar hiçbir sonuç alınmamıştır” dedi.

‘Toplantı yaptırılmıyor’
Özbek, bakanlığın yeni kurul oluşuncaya kadar eski HSYK’da gündem yapılamayacağı yönünde bildirimde bulunduğunu da aktardı: “Bu süre içerisinde HSYK kanunda kaynaklanan ve birçoğu ivedi olan hiçbir görevini yapamadığı gibi, bu ivedi işlerin Adalet Bakanlığı’nca nasıl yürütüldüğü konusunda da hiçbir bilgisi bulunmamaktadır. Gündemi belli olmayan, toplantı yaptırılmayan, karar verdirilmeyen görüşleri açıklanması dahi fiilen engellenen bir yapı içerisinde daha fazla kalmanın bir yarar sağlamayacağı görüşüyle Suna Türkoğlu, Mustafa Tekin, Orhan Cem Erbük, Fatma Anıl Genç, Hatice Ceyda Kerman, Ayşe Albayrak Doğan görevimizden ayrılıyoruz.”

Yaz kararnamesi görüşmelerin kesilmesinden bu yana hiçbir evrakı imzalayamadıklarını da anımsatan Özbek, sözlerini şöyle sürdürdü: “17 Ağustos 2010 gününden itibaren, yani yaz kararnamesiyle ilgili görüşmelerin kesilmesinden itibaren hiçbir evrakı imzalayamadık, hiçbir konuda görüşme yapamadık hiçbir karar alamadık, hep kararnamenin geri kalan kısımlarını getirileceğini bekledik. Ayrılmamızın en önemli gerekçesi budur. Daha fazla bekleyip 17 Ekim’de gerçekleştirilecek seçimden sonra gelecek arkadaşlarımızın buraya gelmesinde sonra ayrılmanın da birtakım, polemiklere neden olacaktır. Kararımız tamamen münferittir.”

‘Yıpratma kampanyası yürütüldü’
Kendilerine yönelik sistemli bir yıpratma kampanyası yürütüldüğünü öne süren Özbek “Ancak artık bir anayasa değişikliği yapılmıştır. Halkoyuyla kararlaştırılmış bir anayasa olduğuna göre artık daha fazla bir şey söylemek gerekmez” diye konuştu.

Kadir Özbek, kendisiyle ile birlikte asıl üye Musa Tekin’in kısa bir zaman süre sonra zaten görev süresinin dolacağının hatırlatılması üzerineyse şunları belirtti: “Günlük yaşamda konuşma imkânımız olsaydı. Biz buna ucuz kahramanlık mı yapıyorsunuz biçimde bir anlam verebilirdik. Sizin dediğiniz gibi değil. 17 Ağustos’tan bu yana bu konuları değerlendiriyorduk. Hatta bu sürecin başlangıcı 17 Ağustos’tan önce kararname çalışmalarının başlangıcı tarihidir. O süreden beri kurul normal çalışmalarını yapamamıştır. Elimizde başka enstrüman kalmamıştır. Bu aşamada yapabileceğimiz bu konuda budur.”

Bakanlıktan jet yanıt
Adalet Bakanlığı yazılı açıklama istifacı HSYK üyelerinin iddialarına yazılı bir açıklamayla yanıt verdi: Açıklamada şöyle denildi: “16 Ağustos 2010 tarihinde 1271 hâkim ve cumhuriyet savcısını kapsayan kararname tamamlanarak yayımlanmıştır. Yüksek Kurulun bazı üyelerinin taslakta olmayan çok sayıda öneri getirmeleri ve kapsamlı ilaveler yapmak istemeleri nedeniyle, gerekli çalışmaları yapmak üzere, kararnamenin kalan bölümleri geri çekilmiş ve bu husus kamuoyu ile paylaşılmıştır. Anayasa değişikliği ile kurulun en az 15 üyenin katılımı ile toplanması zorunlu olup, mevcut üye sayısının toplantı yeter sayısına ulaşamaması nedeniyle, bu tarihten itibaren kurul toplantıları yapılamamıştır. Anayasanın bu açık hükmüne rağmen, ‘toplantıların hukuka aykırı bir şekilde engellendiği’ iddiası, hukuksal gerçeklikten uzak, kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye yönelik bir yaklaşımdır.”

‘Amaç seçimleri etkilemek’
Adalet Bakanlığı’nın yazılı açıklamasında bazı kurul üyelerinin görev sürelerinin sona ermesine sayılı gün kalarak istifa etmelerinin yeni HSYK’ya üye seçim sürecini etkilemeye yönelik olduğu savunularak şu görüşlere yer verildi:
“Mevcut kurul üyelerinin görev süreleri incelendiğinde; Sayın Musa Tekin’in beş gün sonra 16 Ekim 2010 tarihinde, Sayın Kadir Özbek’in 52 gün sonra 02 Aralık 2010 tarihinde, diğer üyelerin görev sürelerinin ise genel olarak 2012 yılı içerisinde sona ereceği görülecektir. Bazı kurul üyelerinin görev sürelerinin dolmasına sayılı günler kala açıklanan bu istifalar; Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeliği seçimlerini etkilemeye ve istifa eden üyelerin Yargıtay ve Danıştay’daki geleceğe dair birtakım beklentilerini gerçekleştirmeye yönelik girişimler olarak değerlendirilmektedir.”

Başbakan: Polemiğe girmeme gerek yok
Başbakan Tayyip Erdoğan, Suriye’ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda açıklama yparken bir gazeteci HSYK üyelerinin istifa kararını nasıl değerlendirdiğini sorunca “Öncelikle HSYK ile ilgili konu bizimle ilgili bir konu değil” dedi.

HSYK üyeliğinin kendi yasal çerçevesi olduğunu anlatan Erdoğan, sürecin mevzuat çerçevesinde işleyeceğini ve bunun Anayasa paketinde belirlendiğini ve bu üyelerin yeni düzenlemeye göre seçilip görevlerine başlayacağını kaydetti. Erdoğan, “Ben sadece bir ilke tespitini sizlerle paylaşmış oluyorum. Atamalar noktasında, kimin nereye nasıl atandığı hususunda da polemiğe girmeme gerek yok. Bu konuda da muhatabımız değiller” diye konuştu.

Bundan sonra nasıl bir süreç işleyecek?
Anayasa’nın geçici 19. maddesine göre Yargıtay 3 Asıl ve 3 yedek, Danıştay 2 asıl 2 yedek üye seçimini gerçekleştirecek. Yargıtay’dan 7 kişi HSYK’ya adaylığını açıkladı ve seçimler 18 Ekim’de yapılacak. Danıştay ise seçim takvimi belirlemiş değil. İstifalarının ardından Yargıtay’dan seçilecek üç asıl üyenin ikisi hemen göreve başlarken bir üye Ali Suat Ertosun’un görev süresinin dolmasını bekleyecek. Yargıtay’dan seçilecek 3 yedek üyeden biri hemen göreve başlayacak. Diğer iki yedek üye dün istifa etmeyen Fevzi Altınok, Coşkun Öztürk’ün görev süresinin dolmasını bekleyecek. Danıştay’dan 2 asıl 2 yedek üye hemen HSYK üyesi olarak göreve başlayacak.

Hangi üye ne kadar görevde kalacaktı?
Mevcut HSYK kanuna göre, asıl ve yedek üyeler 4 yıllığına seçiliyor. İstifa eden üyelerin görev süreleri şöyleydi:
Asıl üye HSYK Başkanvekili Kadir Özbek: Yargıtay 13 Hukuk Dairesi’nde 13 Ekim 2006 tarihinde HSYK üyeliğine seçildi. Özbek’in görev süresi 02 Aralık 2010 günü doluyordu.
Asıl Üye Musa Tekin: Yargıtay 15. Hukuk Dairesinde HSYK üyeliğine 13 Ekim 2006 tarihinde seçildi. Görev süresi 16 Ekim’de son bulacaktı.
Asıl Üye Orhan Cem Erbük: Danıştay 8. Dairesi’nden HSYK üyeliğine 18 Kasım 2008 tarihinde seçildi. Görev süresi 2012 yılında sona erecekti.
Asıl Üye Suna Türkoğlu: Danıştay 13. Dairesinden 7 Kasım 2008 tarihinde HSYK üyesi olarak seçildi. görev süresinin bitmesini 2 yıl bulunuyordu.
Yedek Üye Ayşe Albayrak Doğan: Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nde HSYK’ya 18 Mart 2009 tarihinde yedek olarak seçildi. Görev süresinin bitimine 3 yıl bulunuyor.
Yedek Üye Fatma Anıl Genç: Danıştay 4. Dairesi 3 Ağustos 2007 tarihinde HSYK yedek üyeliğine seçildi. Görev süresinin bitimine 1 yıl bulunuyor.
Yedek üye Ceyda Kerman: Danıştay 9 Dairesinden 15 Ağustos 2008 tarihinde HSYK üyeliğine seçildi. Görev süresi 2012 yılında doluyor.

‘HSYK Kanun Taslağı endişelerimizin kanıtı’
İstifa eden HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, Adalet Bakanlığı tarafından kamuoyuna açıklanan HSYK Kanun Taslağı’na ilişkin hazırladıklarıı görüşlerini de basın toplantısında kamuoyuna açıkladı.
Özbek taslağa ilişkin olarak, “Taslak içeriği itibariyle bugüne kadarki endişelerimizi gerçekleştiğinin en önemli kanıtıdır” dedi. Açıklanan görüşte Bakanlığın seçilen HSYK üyelerinden görüş almadığı belirtilerek, şöyle denildi: “Taslağı hazırladıktan sonra da aynı şekilde görüş istememiştir. Ancak HSYK’nın seçimle gelen üyeleri, görev bilinci içerisinde ön taslağı incelemiş ve aşağıda yer verilen görüşlerini, Adalet Bakanlığının görüş istediği kurum ve kuruluşlarla paylaşma gereğini duymuştur.”  (Radikal)