Tarhan, TBMM’de düzenlendiği basın toplantısında, yeni Adli Yıl’ın başlaması dolayısıyla yargıdaki gelişmeleri değerlendirerek şunları söyledi:

“Adli Yıl açılış töreni bu kez mahkeme salonunda değil cafcaflı cüppelerle bir borsalar salonunda yapıldı. Tören açlıktan ölenleri, fazla yemekten hazımsızlık çekenlerin teselli etmesi gibi bir nafile törendi aslında. İçinde hukuk üretilmeyen 5 yıldızlı lüks otel benzeri yüksek yargı kurumlarına özlem vardı bu açılışta.

Gösterişli adliye palaslara methiyelerle bu tören hükümsüzdü. Kimi muhatap aldığı bilinmeyen, ortaya karışık ifadeler ve aşırı teşekkürlerle hafifletilmişti bu tören. Oysa bu törende, ülkemizin bir parti yargısı eliyle parti devletine dönüşmesine nasıl da sessiz kalındığından söz edilmeliydi. Cellatları kutsayanlar, onların yaptıklarını savunan ya da sessiz kalarak onların suç ortağı olanlardır. Adalet gemisini yürütemiyoruz artık çünkü denizde hiç su kalmadı. Özel yetkili savcıperverler büyük balığa yaklaşınca birdenbire neden savcı
düşmanı olmuşlardır? İktidar odaklarının, Deniz Feneri’nin, o karakutunun açılma ihtimali karşısında bir telaş içinde olduklarını düşünüyorum. Çünkü soruşturmanın derinleşmesi ve bazı kişilere kadar ulaştığı konusundaki algı, iktidarda bir endişe yarattı.”



Hürriyet