Yargının çözüm bekleyen 3 alanına ilişkin derin çalışmalar yapan vakıf, kapsamlı bir rapor hazırladı. Raporda güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği suçlarda cezasızlığın rutin bir hâl aldığı vurgulandı. JİTEM, Albay Cemal Temizöz, Hrant Dink, Engin Çeber, Zirve Yayınevi gibi yakın döneme damgasını vuran davalar üzerinden, cezasızlığın bir kısım devlet personelini suça teşvik ettiği kaydedildi. 

Yargının çözüm bekleyen 3 alanına ilişkin derin çalışmalar yapan TESEV, raporunda; devlet personelinin yargılanmasında karşılaşılan güçlükler, toplumun adalete erişim imkânlarının yetersizliği ve adil yargılanmada çıkan sorunları ele aldı. "Cezasızlık Zırhını Aşmak: Türkiye'de Güvenlik Güçleri ve Hak İhlalleri" raporunda, güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği suçlarda cezasızlığın rutin bir hâl aldığı anlatıldı. JİTEM, Albay Cemal Temizöz, Hrant Dink, Engin Çeber, Zirve Yayınevi gibi yakın dönemde görülen davalar üzerinden, cezasızlığın bir kısım devlet personelini suça teşvik ettiği kaydedildi. Bu davalar konusunda genel değerlendirmelerin yer aldığı raporda, yargılanan kişilerin suç işlerken çok rahat davrandıkları ve yargılanmayacakları konusunda büyük bir güvene sahip oldukları tespitinde bulunuldu. Bu güven sebebiyle çok sayıda gözaltında kaybetme, işkence, Kürt vatandaşlara karşı sistematik yargısız infaz, siyasî cinayetler ve komplolar gibi suçların işlendiği aktarıldı. Raporda, cezasızlık zırhının kaldırılması konusunda bir dizi çözüm önerisi de sunuldu. Yasa değişikliklerinin gerekliliği vurgulanırken, bu suçlarda mağdur-avukat-medya-sivil toplum dayanışmasının önemine dikkat çekildi. Medyanın insan hakları ihlâlleri konusunda gösterdiği duyarlılığın, yargıyı da daha hassas davranmaya sevk ettiği değerlendirmesinde bulunuldu. "Türkiye'de Adalete Erişim: Göstergeler ve Öneriler" raporundaysa özellikle toplumda 'öteki' ve 'ezilen' konumunda bulunan insanların adalet hizmetine erişmede yaşadığı zorluklar incelendi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bu konudaki bakış açısı bağlamında, özellikle Türkçe bilmeyen vatandaşların, yabancıların, şiddet gören kadınların karşılaştıkları zorluklar ele alındı. AİHM uzmanı Prof. Osman Doğru'nun "Sanık Öğüten Çarklar: İnsan Hakları Açısından Türkiye'de Ceza Adalet Sistemi" raporundaysa yargılama süreçlerinde şüpheli ve sanıkların karşılaştığı hak ihlalleri konu edildi. 

Temizöz davası, JİTEM faaliyetleri açısından köşe taşı 

TESEV'in yargı reformu çalışmaları proje yöneticisi Koray Özdil: Devlet personelinin cezasızlığı üzerine hazırladığımız raporda, bazı önemli noktalara işaret ettik. Temizöz davası, özellikle iddia edilen JİTEM faaliyetleri açısından önemli bir köşe taşı durumunda. Biz de vakıf olarak bu davanın duruşmalarını Kasım 2010'dan bu yana bizzat takip ediyoruz. Faili meçhul cinayetlere ilişkin tutuklu sanıkların olduğu tek dava bu. Her ne kadar Cizre'deki olaylar özelinde de olsa bu dava, insanlara yaşadıkları mağduriyetleri dile getirme ve mahkemeye bildirme imkânı sundu. Raporda bireylere yönelik hak ihlallerini konu ettiğimiz için, Ergenekon davasındaki bir eksikliğe de işaret etmek gerekiyor. Bu davada devlete ve politik sisteme yönelik suçlar konu ediliyor. Ancak Ergenekon örgütünün birçok bireye yönelik suç faaliyeti yürüttüğü de iddia ediliyor. Yargılamanın bu alanı konu etmemesi temel bir eksiklik olarak göze çarpıyor. Biz vakıf olarak, bu davaların etkin yürütülmesini önemsiyoruz ve davalardan tatmin edici sonuçlar çıkmasının toplumsal barışa katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Olayı sadece yürüyen davalar üzerinden de ele almamak lazım. Yasal reformlar da gerekiyor. Biz, TBMM nezdindeki temaslarımızda, cezasızlığın aşılması konusunda tüm partilerde bir isteklilik gördük. Ancak yasalaştırma konusunda politik tartışmalar henüz aşılamadı.