Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısıyla ilgili konuşan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, "Saygı duymak zorundasınız. Oraya seçilen insanlar da bizim meslektaşlarımız. Bizim şu aşamada söyleyecek bir şeyimiz yok" dedi. Gerçeker, kendi tercihleri ile siyasi iradenin tercihlerinin farklı yönde tecelli ettiğini belirterek, "Bizim yargı bağımsızlığından amaçladığımız daha farklıydı. Ama halkın iradesi bu şekilde tecelli etti" diye konuştu.

Yargıtay Başkanı Gerçeker, Çırağan Otel'deki "Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi"ne verilen ara sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Yargının sadece Türkiye için değil tüm dünya toplumları için ve toplumlar arasındaki barış ve kardeşlik için çok önemli olduğunu anlatan Gerçeker, "Her ülkenin bu tür sorunları var. Her ülkede yargı reformu devamlı gündemde. Herkes daha iyi, daha yararlı olanı bulmak için çaba içinde. Ama bunun uluslararası platforma, en üst düzeydeki hukukçular arasında tartışılması ve değerlendirilmesi mutlaka yargı bağımsızlığı konusunda çok büyük katkılar sağlayacaktır. Artık modern sistemlerde, anayasal demokrasilerde temel hak ve özgürlüklerin güvencesi olan demokrasilerde hukuk üstünlüğünün sağlanması, hukuk devleti ilkesinin hayata geçirilmesi ancak yargı bağımsızlığı ile mümkün olabiliyor" dedi.

Yasama, yürütme ve yargının tamamen birbirlerinden olması gerektiğinin altını çizen Hasan Gerçeker, "Bağımsız olmak birbiriyle çatışma halinde ya da üstün olma anlamında değil. birbirleriyle dengeli bir işbirliği içinde olmaları gerekiyor. Biz bunu topluma anlatmaya çalışıyoruz. Onun dışında ömrünün 30-40 yılını bu mesleğe vermiş insanlar olarak başka hiçbir kaygımız düşüncemiz yoktur, olamazdır" şeklinde konuştu.

Gerçeker, bir basın mensubunun "Türkiye'de yargının bağımsız olduğunu söyleyebilir miyiz?" bir sorusuna ise, "Bunları biz devamlı dile getiriyoruz. Bunu sadece Türkiye bağlamında düşünmemek lazım. Bütün ülkelerde aynı sorunlar var. Yargı bağımsızlığını daha da ileriye götürebilmek için çabalar hep devam ediyor. Kuvvetler ayrılığı 1789 Fransız İhtilali'nden sonra bilimsel olarak temelleri atılan bir düşünce sistemi. Gelişmesi devamlı sürmüş, bu zamana kadar gelmiş. Bütün bilim dallarında olduğu gibi hukuk da değişken bir bilim" yanıtı verdi.

"Yargının siyasallaştığı" iddialarının sorulması üzerine de Hasan Gerçeker, "Biz bundan mutlu değiliz. Biz demokrasiye gönülden inanmış insanlarız. Hukukçular olarak demokrasiye inanmanın dışında başka düşüncemiz söz konusu olamaz. Yasalaşmış, halkın oyuna sunulmuş, referandum sonucu kabul edilmiş. Bundan sonra yapılacak şey, yapılanları daha ileriye götürecek çabaları ortaya koymak. Geçmişe dönüp birtakım eleştirilerde bulunmanın bir anlamı yok" dedi.

Gerçeker, anayasa değişikliğiyle ilgili ise şunları söyledi: "Her şeyi ortaya koyarsınız, eleştirileriniz ortaya koyarsınız, karşı taraf da düşüncelerini, eleştirilerini ortaya koyar. Sonuçta bir şey kabul edilir. Bunun iyi mi yoksa kötü mü olduğu uygulamayla ortaya çıkar. İleri de göreceğiz. Bunlar daha yanlış sonuçları ortaya çıkarırsa o zaman biz yine eleştirilerimizi ortaya koyacağız. Şu aşamada söylenecek bir şey yok. Milletin iradesiyle kabul edilmiş bir sistem var. Bir anayasa değişikliği var.

Bunu geriye dönük olarak şuanda tartışmanın anlamı yok. Demokratik bir sistemde meclisten, Anayasa Mahkemesi'nden geçti. Biz o zaman eleştirilerimizi ortaya koyduk, kamuoyuna düşüncelerimizi aktardık. Yanlış gördüğümüz şeyleri aktardık. Halkın iradesine sunduk, halkta kabul etti. Bundan sonra saygı duymaktan başka bir şey yok."

HSYK'nın yapısıyla ilgili de konuşan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, "12 bin hakim, savcı oy kullandı. İrade o şekilde tecelli etti. Onu da saygıyla karşılamak lazım. Avrupa'da da birtakım referandumlar yapılıyor. Bazı şeyler kabul ediliyor. Bunu siz ister benimsersiniz, ister benimsemezsiniz. Fakat kabul etmek zorundasınız. Saygı duymak zorundasınız. Oraya seçilen insanlar da bizim meslektaşlarımız. Bizim şu aşamada söyleyecek bir şeyimiz yok. İlerde birtakım yanlışlıklar yapılırsa, yanlışlar ortaya
çıkarsa o zaman kamuoyu görecek. Yargıda şeffaflık var, bütün amaç o. Hesap verilebilirlik, şeffaflık, kamuoyunun benimsemesi için bunlar şart koşuldu. Bu değişikliği yapan insanlar böyle bir iddiayla ortaya çıktılar. Bizim tercihlerimiz ile siyasi iradenin tercihleri farklı yönde tecelli etti. Bizim yargı bağımsızlığından amaçladığımız daha farklıydı. Ama halkın iradesi bu şekilde tecelli etti. Belki biz yanlış düşünmüş olabiliriz, bunu uygulamayla göreceğiz" dedi.

İTO Başkanı Murat Yalçıntaş'ın da tutuklanarak cezaevine gönderildiği rüşvet soruşturmasıyla ilgili basında yer alan haberleri ihbar kabul ettiklerini söyleyen Gerçeker, "Hiç kimse merak etmesin, sonuna kadar gideceğiz ve gerçekleri ortaya çıkartacağız" dedi. Bu tür olayların yargıyı "yaralayıcı" konular olduğunu belirten Gerçeker, "Yasalar neyi gerektiriyorsa sonuna kadar mutlaka gidilecek. Ankara Başsavcılığı'ndan ilgili evrakların gönderilmesini bekliyoruz. Soruşturmamız devam ediyor. Onlar geldiğinde genişletmek gerekiyorsa genişletiriz. Bunlar çok üzücü, çok çirkin olaylar. Bunlar yargıda hiçbir zaman olmaması gereken olaylar. Bunlar hepimizi üzüntüye sevk etti. kimsenin en ufak bir kuşkusu olmasın, yasalar neyi gerektiriyorsa yapılacak. Birinci başkanlık kurulu kararı var. Soruşturma devam ediyor" şeklinde konuştu.

Gerçeker, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ile ilgili dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi için Hamdi Yaver Aktan'a ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin bir soru üzerine de, bu konuda soruşturmanın devam ettiğini söyledi. Gerçeker, "Bize başsavcılıktan bir bilgi gelmedi. Bazı şeylerin sonuca kavuşması lazım. Bazı şeylerin de açığa kavuşması lazım. Sadece basında çıkan haberlerle ilgili bir şey yapma imkanımız yok. Onları ihbar kabul ediyoruz. Gerekli işlemleri yapıyoruz" dedi.





İHA