AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in açıklamalarını değerlendirirken, "Yargıtay Başkanı'nın açıklamaları ortaya çıkan manzara karşısında; Yargıtay'ın mazeretlerini sıralamaktan ibaret bir açıklama gibi geldi bana" dedi.

Bozdağ, TBMM'de Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in açıklamalarına yönelik gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ, Gerçeker'in açıklamalarını; "Yargıtay Başkanının yaptığı açıklamalarda dosyaları neden erken görüşemediklerine dair bir takım savunmalarda bulundu, mazeretler ileri sürdü" sözleriyle değerlendirdi.

Yargıtay'daki dosyaları erken ya da sonra görüşmek için belirleme yetkisinin, Yargıtay dairelerine ait olduğunu belirten Bozdağ, daha önce yaptığı açıklamaları yineleyerek, "Dosyalar geliş sırasına göre alınsa itirazımız olmaz. Yargıtay'da öncelik tayin yetkisi kendine aittir. Dolayısıyla dosyaları öne çekip değerlendirme yapabilir. Hizbullah ile ilgili dosyaları hemen gündemine alabilir buna engel bir şey yok" diye konuştu.

Gerçeker: 'Önümüzde zarfı açılmamış 50 bin dosya var'


-"İŞ GÜCÜ FAZLALIĞININ FARKINDAYIZ"-

Yargıtay Başkanı Gerçeker'in de bu söylediklerini yalanlamadığını kaydeden Bekir Bozdağ, "Yargıtay'daki iş gücü fazlalığının bizde farkındayız" dedi.

Bozdağ, "Gerçeker'in fiziki şartların iyileştirilmesi konusunda Hükümetin adım atmadığı yönünde eleştirileri var" şeklindeki bir soru üzerine Gerçeker'in, "Bölge adliye mahkemelerinin kurulmasını istiyoruz ama; Yargıtay'daki adliye sayısının artırılması noktasında buna ihtiyaç yok biz bu işi kısa sürede halledebiliriz" sözlerini hatırlatarak, "Kendisiyle çelişen bir açıklama. Bir yandan "6 yıllık bir sürede bu dosyaları halledemedik' şeklinde bazı mazeretler ileri sürerken öte yandan 'aman Yargıtay'da daire kurulmasın ben bu dosyaları iki üç yıl içerisinde görüşebilirim' diye bir yaklaşım var. Umarım bundan sonraki süreçte Yargıtay'ın ilgili ceza daireleri bu dosyaları süratle gündemlerine alır. Değerlendirmelerinde fayda var" dedi. Bozdağ şöyle devam etti:

-"GEREKLİ ÖZEN GÖSTERİLMEDİ"-

"Yargıtay başkanının açıklamalarına bakıldığında; Hizbullah dosyaları sanki ilk defa 2010 yılında Yargıtay'a gelmiş gibi bir kanaat edindim. Bu dosyalar Yargıtay'a kaç defa geldi, gitti bilmiyoruz. Dosyanın Yargıtay'a gelişine bakıldığında bu tutukluluk süresinin yürürlüğe gireceği 31 Aralık 2010 tarihi dikkate alındığında ve duruşma gününün verildiği güne bakıldığında gerekli özenin gösterilmediği de açığa çıkıyor. Dolayısıyla karar çıkmadığı için 31 Aralık'ta bu sanıkların tahliyesi mümkün hale geliyor. Ama Yargıtay Ceza dairesinin verdiği duruşma gününe bakıldığında; bu sürenin aşımından sonraki bir zamana duruşma günün verildiğini görüyoruz. Bu noktada hassasiyet noktasında bir ihmal olduğunun da somut bir ifadesi olarak durmaktadır. Umarız bundan sonra ki davalar için Yargıtay öncelikleri tayin noktasında, tutukluluk ve zaman aşımı süresi dolmak üzere olan dosyalara öncelik vererek yargılama süreçlerini daha hızlı bir şekilde sonuçlandırır."




-"HUKUKSUZ MÜDAHALE"-

Bir soru üzerine Bozdağ, Yargıtay'da bekleyen dosyaların, adli tıp aşamasını geçtiğini ifade ederek, Gerçeker'in Hükümete yönelik eleştirilerine ise şu sözlerle yanıt verdi:
"Yargıtay'ın iş gücünü azaltma yönünde bazı tedbirlere ihtiyaç var. Bizim de zaten kanaatimiz bu yönde. Yargı sistemini hızlandıracak "UYAP sistemini harekete geçirdik. Hakim ve savcı sayısını artırmak istedik. Daha fazla personel alımı için Adalet Bakanlığı harekete geçtiğinde Danıştay bugüne kadar vermediği bir karar verdi. Daha önce bu sistem Anayasa ya aykırı diye açılan davaları reddederken, konu Anayasa Mahkemesine gitmiş ve Anayasa Mahkemesi tarafından da reddedilmiş iken, Yargıtay 2006'dan sonra hakim ve savcı alımını iptal eden bir karar verdi ve iptal edildi. Neredeyse iki yıla yakın yargının müdahale sonucu hakim ve savcı alınmadı. Hem de hukuksuz müdahalesi ile."

-"MAZARETTEN İBARET"-

Bozdağ, Yargıtay Başkanı Gerçeker'in açıklamalarını ortaya çıkan manzara karşısında Yargıtay'ın mazeretlerini sıralamaktan ibaret olduğunu savunan Bozdağ, "Ben öyle algıladım. Yargıtay'da üyeler ve başkanlar bütün dosyaların klasörlerini tek tek açıp okumuyor. Ben bugüne kadar Yargıtay üyelerinin dosyalardaki klasörleri tek tek açıp bütün delileri tek tek okuyup, tek tek değerlendirip ondan sonra duruşmaya çıkıp karar müzakeresi yapıp, karar verdiğine ne şahit oldum ne de duydum. Bütün dosyaları tek tek inceleseler ben sayın başkana hak vereceğim" diye konmuştu.(ANKA)
(BK/ÖMR)