Gelişmeleri yakından takip ettiğini ve benzer süreçleri kendilerinin de yaşadığını belirten Casson, yargıya kısıtlama getirilmesi halinde organize suçlar, terör, yolsuzluk gibi olayların çözülemeyeceğini söyledi. "Hâkimler ve savcılar müdahale edilmediği durumda adaletin tecelli etmesi için çalışabilir. Bu, yargıdan adalet bekleyen halkın, adalete olan inancının pekişmesi için de önemlidir." dedi. 

İtalya'da pekçok terör eyleminden sorumlu tutulan ve çeşitli terör gruplarının çatı örgütü şeklinde görev yapan Gladyo'yu yargı önüne çıkaran savcı Felice Casson, üçüncü yargı paketi öncesi tartışılan özel yetkili mahkemelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Siyasi iradenin yargının işleyişini kısıtlaması sonucunda yaşanacak sıkıntılara dikkat çeken savcı Casson, "Eğer böyle bir sınırlama olursa halkta o sınırlamayı yapanların menfaati doğrultusunda işleyen bir yargı algısı oluşur. Ve halk yargının bütün toplumun menfaati için çalıştığı konusunda şüpheye düşer." şeklinde konuştu. Özel yetkili hâkim ve savcıların önemli soruşturmaların sonuçlanabilmesi için şart olduğunu söyleyen Gladyo savcısı sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer savcı bağımsız bir soruşturma yürütüp delilleri hazırlayamazsa hâkimler de bağımsız karar veremeyeceklerdir. Savcı organize suçlar, terör ve yolsuzluk davalarında gerekli bağımsızlığa sahip olmazsa siyasi ve diğer bağlantılarını ortaya çıkaramazsa davaların baştan başarısız olması mukadderdir." 

Hükümetin üzerinde çalıştığı üç-üncü yargı paketiyle, Ergenekon ve KCK terör örgütleri, Balyoz darbe planı, 12 Eylül ve şike gibi önemli davalara bakan özel yetkili mahkemelerin kaldırılacağı ya da görev alanlarının daraltılacağı iddia ediliyor. 

GAZETECİLER DE İŞİNİ BAĞIMSIZCA YAPABİLMELİ 

Savcı Felice Casson, üçüncü yargı paketinde yer alan ve internete düşen ses kayıtlarının haberleştirilmesini yasaklayan yeni düzenleme hakkında da değerlendirmelerde bulundu. "Gazeteci kendisine gelen ve halkın yararına olan bilgileri mutlaka ve mutlaka paylaşabilmeli." diyen Savcı Casson, "Kamu yararına bir bilgi var ise onu paylaşmak gazetecinin bir hakkı değil aynı zamanda görevidir. Mutlaka onu yerine getirmelidir." yorumunu yaptı. 

İtalya'da da siyasi iradenin yargının işleyişine müdahale etmek istediğini dile getiren Casson, "Ne zaman ki hükümet yargının kendi hatalarını soruşturacağını düşündü, bu noktada sınırlama yoluna gitti. Hakikatin ortaya çıkmasından ve yargılanmaktan korktukları için bir İtalyan atasözüyle söylersek yargının tırnaklarını kesmek istediler. Özellikle bazı soruşturmaların önünü kesmek, uzayan tutuklamaların hapis cezalarına mani olmak için savcıların bağımsızlığını sınırlamaya teşebbüs edildi." şeklinde konuştu. 

Üst düzey bürokratlar kolaylıkla soruşturulabilmeli 

Felice Casson, üst düzey bürokratların yargılanabilmesi için izin şartı getirilmesi konusunda da şu değerlendirmeyi yaptı: "Eğer bir savcı, emniyetin, jandarmanın, istihbarat servisinin başındakileri ve bakanları bağımsız şekilde soruşturmaz ise işini yapması mümkün değildir. Zaten bu insanlardan bir kısmının dahi soruşturulamaması, dinlenmemesi olmaz. Özellikle gizli servisler için çalışanlardan söz ediyorum; onların mutlaka dinlenilebilmesi gerekir. Gerektiğinde üst düzey bürokratların da soruşturulması lazım ki dava neticelenebilsin. Öteki türlü yargının hakikati ortaya çıkarma imkânı kalmayacaktır."




Zaman