Adalet eski Bakanı Hikmet Sami Türk,  hükümetin, "Ergenekon" davasında uzun süredir tutuklu bulunan Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın haksız tutuklu kaldığı gerekçesiyle, Yargıtay tarafından hakimlere verilen tazminat cezasına karşı, yasa değiştirme yoluna gitmesini değerlendirdi.

Hakimler hakkında böyle hükümlerin olmasının belirli durumlarda kabul edilen bir şey olduğunu ifade eden Türk, Usul Kanunu'nda bunların belirtildiğini kaydetti. Kamu görevlilerinin kusurlarında öncelikle devletin sorumlu olduğunu belirten Türk, "Devlet sonra bu kişilere kusurlar doğrultusunda rücu eder. Bu Anayasa'da yer alır. Bu mağdur olanın daha güçlü olan devlet bakımından korunması anlamındadır" dedi.
Türk, "Öbür taraftan belli durumlarda hakimlerin sorumlu tutulması görevlerini yaparken çok dikkatli davranmalarını zorunlu kılan bir hüküm" olduğunu anlattı.


 

"Özel durumlar için kanun yapılmaz"

Ceza Muhakemesi Kanununda da değişiklik öngören teklife göre, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan davalar, kesinleşmemiş hükümler, temyiz aşamasında olan kararlar için de uygulanacak. Görülmekte olan davalar da devlet aleyhine devam edecek. Yargıtay'daki davalar görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine devredilecek. Türk söz konusu hükmü değerlendirirken, "Kişisel bir durum nedeniyle yapılmış bir düzenleme gibi gözüküyor. Hukukun genelliği ve nesnelliği kuralına aykırıdır. Böyle özel durumlar için kanun yapılmaz. Kanun herkesi kucaklayıcı nesnelikte olması gerekir. O açıdan bakılırsa bu kanun hukukun temel ilkelerine aykırı olduğu görülür" diye konuştu. Söz konusu düzenlemenin zamanlaması "manidar" bulan Türk, şöyle devam etti:
"Belli bir durumun sonuçlarını ortadan kaldırmak için yapılmış gibi görünüyor. Bu da bunun nesnel değil, belirli kişisel durumlara bağlı olarak yapıldığını gösterir. Bu tamamen hukukun temel ilkelerine aykırıdır. Kanun normal şartlarda yürürlüğe girdikten sonraki olayları kapsar. Bu hüküm ile bunun asıl amacı ortaya çıkıyor. O da görülmekte olan bir dava sürecini etkileyen bir tekliftir. Yargıtay kararı da eleştirilmiştir. Bunlar olmaz. Bunların sonuçlarını ortadan kaldırmak için yasal bir düzenleme yapılıyor. Yargı kararlarını bağlayıcılığı ilkesine de aykırıdır. O metinle davalıyı değiştiriyor. Bu şekilde Anayasa'ya da aykırıdır."






ANKA