Ergenekon operasyonlarının başladığı 2007’den bugüne özellikle internet sitelerine düşen ses kayıtları gündemi uzun süre meşgul etti. YÖK Başkanı’ndan Başbakan’a, komatanlardan başsavcıya kadar herkes dinlenmişti. Ancak çok sayıdai internet sitesinin yayımladığı ses kayıtlarıyla ilgili çoğu zaman soruşturma bile açılmadı. Ne ses kayıtlarının ‘iddia edilen isimlere ait olup olmadığı’ araştırıldı, ne de ses kayıtlarını yayımlayanlar hakkında ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’den veya başka bir suçtan işlem yapıldı. Çünkü ses kayıtlarıyla ilgili soruşturma başlatmak yalnız ‘şikâyete’ bağlı.


İnternette yok yok
İnternette yayımlanan ses kayıtlarından bazıları şöyle:

‘12 ve 14. Ağır Ceza bizden’
Ses kayıtlarıyla ilgili en bilinen örnek, tutuklandıktan sonra GATA’da tedavi gören ve daha sonra tahliye edilen Şener Eruygur’un eşi Mukaddes Eruygur’un eşinin doktoruyla yaptığı konuşmaydı. İddiaya göre, Mukaddes Eruygur ile GATA Beyin Cerrahisi Servis Şefi Kıdemli Albay Nusret Demircan konuşuyor. Mukaddes Eruygur, 12 ve 14. Ağır Ceza Mahkemeleri’nin ‘kendilerinden taraf’ olduğunu söylüyor. Ankara ve İstanbul barolarının ‘Hazırız biz’ dediğini belirtiyor. Diğer bir konuşmada ise Şener Eruygur’un GATA’da tutulup tutulmayacağı tartışılıyor. Mukaddes Eruygur ses kayıtlarından dolayı Ergenekon savcılarına tanık olarak ifade verdi. Hakkında başka bir işlem yapılmadı.
İnternette yayımlanan ses kayıtlarından biri de eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ile ilgiliydi. Karadayı’ya ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında, Anavatan ve DP’ye Meclis’e girmemeleri konusunda baskı yapıldığı, Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesine imkân tanıyan anayasa paketinin Meclis’ten geçmemesi için de çaba sarf edildiği, AK Parti’nin 22 Temmuz seçimlerini kazanması ve ardından istediği birini Köşk’e çıkarması durumunda darbe yapılacağını söylediği var. Ses kayıtları ile ilgili MAZLUMDER ve Özgür Eğitim-Sen suç duyurusunda bulundu. Ankara Savcılığı, Karadayı hakkında başlattığı soruşturmayı ‘görevsizlik’ kararıyla askeri savcılığa gönderdi.

Ergenekon sürecinde tutuklanan ancak sağlık gerekçesiyle tahliye edilen Hurşit Tolon’un da ses kaydı internette yayımlanmıştı. Tolon’a ait olduğu iddia edilen kayıtlarda savcıya “Sen kimsin lan?” deniliyordu. Tolon’un internete düşen diğer bir ses kaydındaysa basındaki haberlere yeterli tepki verilmediği için Genelkurmay eleştiriliyordu. Tolon her iki kaydı da reddetti..

Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç de yasadışı olarak dinlendiği belirtilen isimlerden. Ses kaydında, Teziç olduğu öne sürülen kişinin “O bildiri (e-muhtıra) orada duruyor. Web sayfasında da duruyor. Tankla tüfekle yürümeye lüzum var mı? Hadi bakalım sıkıysa Çankaya’ya birini bindirsin arabaya da yemin ettirip göndermeye kalksın. Yolda kaza olur” sözleri yer aldı.

Korgeneral Selahattin Uğurlu’ya ait olduğu ileri sürülen bir ses kaydı internete düşmüştü. Kayıtta, terörle mücadele konusunda çözüm yolu olarak ‘şiddet’ öne çıkıyor. Dağlıca, Aktütün, Gemitepe ve Geçitli baskınlarında subayların hatalı olduğunu belirten komutan, 1984 yılındaki PKK saldırılarından sonra Eruh ve Şemdinli’nin yakılması gerektiğini savunuyor.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi Üyesi Hamdi Yaver Aktan’la ilgili de bir ses kaydı yayımlandı. Kayıt Aktan ile dosya takip eden birine ait. Aktan, karşısındaki kişiye “Onama kararı mı istiyorsunuz?” diye soruyordu. Aktan, konuşmaların farklı anlamlara çekildiğini savunmuştu.

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’a ait olduğu iddia edilen ses kaydında, “Ben izin vermeseydim, kozmik odaya nah girerlerdi” ifadesi yer aldı. Kayıtla ilgili soruşturma başlatıldı.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın KKTC eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve işadamı Remzi Gür oldukları iddia edilen kişilerle yaptıkları konuşmalar Aydınlık dergisinde yayımlandı. Kayıtların yayımlanmasının ardından Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım ve Ulusal Kanal İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya, dinlemelerle ilgili değil, Ergenekon örgütüne üye olmak suçundan tutuklandı.

İstanbul Başsavcısı Aykut Engin Cengiz ile 2. Ergenekon davasının tutuklu sanığı Tuncay Özkan’ın ses kayıtları da internete düştü. Cengiz, ses kaydının kendisine ait olduğunu kabul etti ancak görüşmeyi kimin kaydettiği ya da yayımladığıyla ilgili işlem yapılmadı.(Radikal)