KESK Genel Başkanı Sami Evren, anadilde eğitimin evrensel ve demokratik bir hak olduğunu savundu. Evren, "Sayın Başbakan'ın demokratik talepler konusundaki tehditkar tutumu ilerisine yönelik samimiyetine kuşku dürmektedir. Öyle ki, en temel insan haklarından olan anadilde eğitime ilişkin gelişen talep ve demokratik eylem karşısında "bu bir anayasal suçtur' diyerek, 12 Eylül anayasasına sığınması ve referans alması ciddi bir çelişkidir" dedi.
KESK Başkanı Evren yaptığı açıklamada, her yönüyle 12 Eylül anayasasının toplumsal uzlaşmanın önünde bir engel olduğunu savundu. Evren, Başbakan Erdoğan'ın 12 Eylül anayasasını referans aldığını ifade ederek, "Başbakan'ın 12 Eylül anayasasını referans alması ciddi bir çelişkidir. Önemli olan anadilde eğitimin evrensel ve demokratik bir hak olmasıdır. Esas alınması gereken tek gerçek budur. Bu hakkın siyasal kaygılarla ve salt bir salt bir siyasal talep olarak ele alınması ve sunulması doğru değildir" diye konuştu.

-"BAŞBAKAN DEMOKRATİK BİR TALEBİ ÇOCUK İSTİSMARI OLARAK DEĞERLENDİRİYOR"-

Yapılması planlanan yeni anayasanın niteliği hakkında soru işaretlerinin doğduğunu iddia eden Evren, hükümetin anadilde eğitim talebini karşılamadan, farklı kimlik ve kültürlerle uzlaşmayı sağlayamayacağını savundu.
Evren, Başbakan'ın demokratik bir talebi çocuk istismarı olarak nitelendirdiğini savundu. Evren, "Oysa en büyük çocuk istismarı BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin azınlık ve yerli halklardan çocukların kültürel ve dil haklarına ilişkin 17, 29 ve 30. Maddelerine, Birleşmiş Milletler İkiz Sözleşmelerinden ekonomik toplumsal ve kültürel haklar sözleşmesine Türkiye'nin koyduğu çekincelerdir" dedi.
Evren, çağdaş demokrasilerde asimilasyonun bir insanlık suçu olduğunu savunarak şöyle konuştu:
"Anadilde eğitim çocuğun kimliğinin ve kişiliğinin gelişmesinde en önemli etkenlerdir. Pedagojik olarak da bilimselliği kanıtlanmıştır. Her tür siyasal polemik ve kaygıların ötesinde ele alınmak ve bu hakkın yaşam bulacağı düzenlemeleri yapmak gerekmektedir."(ANKA)