İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 14. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Bilal Ç., tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden SEGBİS sistemiyle katıldı.  İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi, Hayvanlara Adalet Derneği, Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu, Hayvan Hakları ve Etiği Derneği ile çok sayıda hayvansever de duruşmaya  katıldı. 

"Hayvan ciddi anlamda çok fazla korkmuştu"

Duruşmada "tanık" sıfatıyla dinlenen Tanju Anlaş veteriner hekim olduğunu olay günü 3 aylık yavru kedinin kendisine getirildiğini belirterek, "Kedinin makatının zorlandığını ve büyük bir açıklık olduğunu gördüm. Bir yabancı cisim sokulduğunu gözlemledim. Dokular zarar görmüştü. Hayvan ciddi anlamda çok fazla korkmuştu" dedi. 

"Öyle birşey yaptıysam ölmeye de razıyım"

Söz alan avukatlar da sanığın en üst hadden cezalandırılmasını talep etti. Şikayetçi Rafet Altınkaynak "Vicdanların rahatlaması, benzer durumlara emsal teşkil etmesi için sanığın en üst hadden cezalandırılmasını talep ediyorum. Şikayetçiyim" dedi. Söz verilen sanık Bilal  Ç. de olay günü alkollü olduğunu ve hiçbirşey hatırlamadığını belirterek, " Öyle bir şey yaptığımı hatırlamıyorum. Öyle bir şey yaptıysam pişmanım. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Öyle birşey yaptıysam ölmeye de razıyım. Pişmanım" ifadelerini kullandı.  

Sanık 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı, tahliye edildi

Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Bilal Ç.'yi "Haksız yere sahipli hayvanı öldürme işe yaramayacak hale getirme" suçundan 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme sanığa iyi hal indirimi uygulamazken, sanığın da tahliyesine hükmetti. 

Olayın geçmişi

Olay, 18 Haziran'da Eyüpsultan'da yaşanmıştı. 3 aylık kedinin sahibi Rafet Altınkaynak'ın şikayeti üzerine polis tarafından gözaltına alınan 55 yaşındaki Bilal Ç., daha sonra İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edilmişti. Şüpheli Bilal Ç. tutuklanması talebiyle gönderildiği, İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliği'nce sorgusu yapıldıktan sonra 19 Haziran'da tutuklanmıştı. Şüpheli Bilal Ç'nin "Haksız yere sahipli hayvanı öldürme, işe yaramayacak hale getirme" ve "Hayasızca hareketlerde bulunma" suçlarından cezalandırılması  isteniyordu.  

"Adliye önünde açıklama: Hayvanlara zulüm son bulsun"

Davanın ardından hayvanseverler adliyenin karşısında bulunan alanda "Hayvana tecavüz kabahat değil, suçtur" yazılı pankart açarak açıklama yaptı. Marmara Hayvan Hakları Onursal Başkanı Şebnem Aslan, bu tarz olayların Türkiye'nin dört bir yanında yaşandığını belirterek, "Ne yazık ki mahkemelerden caydırıcı cezalar çıkmadığı için de bu hasta ruhlu insanlar bunu tekrar tekrar yapıyorlar. Ekim ayında hayvanları koruma kanunu tekrar mecliste görüşülmeye başlanılacak. Bizim burada talebimiz bu tür fiilleri yapanlara ertelemesiz hapis cezası gelmesi. Her türlü hayvana şiddet cezasının yükseltilmesi. Bunun için de mutlaka yeni kanun tasarısının STK’larla, barolarla, derneklerle birlikte oturarak madde madde hazırlanması gerekiyor. Devlet yetkililerine diyoruz ki; yeni kanunu hep birlikte şekillendirelim. Bu hayvanlara zulüm son bulsun" dedi.

Şikayetçi Altınkaynak: Mücadelemizin karşılığını alamadığımıza inanıyorum

Ölen 3 aylık kedinin sahibi Rafet Altınkaynak da "Mücadelemizin karşılığını alamadığımıza inanıyorum. Çünkü verilen cezanın bu yapılan olayla hiç bağdaşmadığını düşünüyorum. Öncelikle bu arkadaşın alabileceği en az cezayı aldığını tahmin ediyorum.  Bana göre çok büyük bir suç işledi. Bu istismarların ve bu şiddetin son bulması için bu kararın bir örnek teşkil edeceğine inanıyorum. Fakat alınan kararın bir emsal olabileceğine inanmıyorum. Çok eksik bir ceza verildi. Devletimiz belki bu konuyla alakalı yeni bir yapılandırmaya girer" ifadelerini kullandı. Avukat Melike Özdemir de hakimin verebileceği en yüksek cezayı verdiğini, emsal niteliğinde olduğunu belirtti.