MHP'li Genel Başkan Yardımcılarının kasetlerinin yayınlanması, video paylaşım sitesi Youtube'un yeniden kapatılması ihtimaline gündeme getirdi. Görüntülerin kaldırılması yönündeki başvurulardan sonuç alınmazsa, 12 Haziran seçimlerinin ardından mahkemeye gideceklerini belirten Bilişim Suçlarıyla Mücadele Derneği Başkanı Yavuz Koçoğlu, "Biz kapatılmasını istemiyoruz ama muhatap da bulamıyoruz. O yüzden mahkemeye gideceğiz. 2-3 ay gibi bir süre sonra kapatma kararı uygulanmak için gerekli girişimlerde bulunacağız" dedi.

Kaset skandallarının ardından aynı zamanda derneğin üyesi olan MHP'li Genel Başkan Yardımcılarının videolarının kaldırılması konusundaki girişimlerin başarısız olduğunu belirten Koçoğlu, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ile yaptıkları görüşmelerden sonuç alamadıklarını, TİB Başkanı Fethi Şimşek'ten de bir ayı aşkın süredir randevu almaya çalıştıklarını kaydetti. Youtube dışındaki sitelerden görüntülerin kaldırılması için tek tek IP tespiti yaptıklarını ve bireysel olarak çaba sarf ettiklerini belirten Koçoğlu "Ben videolarla ilgili Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu videosundan dolayı Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na gittim. 9. Sulh Ceza Nöbetçi Hakimi bir bayan hakimdi. Mağdur olan üyelerimizin Avukatları ile beraber yanına gittik. Bu sitelerin kapatılması gerektiğini söyledik. "Ben bu işten anlamıyorum bana getirmeyin" dedi. 'Bir bilgisayar getirelim müstehcen görüntülerin olduğunu görür ona göre karar verirsiniz, hakim sizsiniz sizden başka kimseye veremeyiz' dedim. "Verseniz de direk reddederim. Sorumluluk alamam" dedi. Koçoğlu, "Yargının üzerinde de bu konuda baskı var" diye konuştu.

Youtube'un avukatı ile de elektronik ortam ve telefonla görüşmeler yaptıklarını ve videoların kaldırılmasını istediklerini ancak avukatın "Ben sadece vekaletle çalışan bir avukatım. Başvuruyu raporlama yaparak gönderdim yanıtları bekliyorum" dediğini kaydeden ancak gönderilen birçok video hakkında 15 gündür hiçbir işlem yapılmadığını söyleyen BSM Derneği Başkanı Koçoğlu, 12 Haziran seçimlerinin ardından Pazartesi günü yeniden avukatla görüşeceklerini, sonuç alınamazsa mahkemeye giderek kapatma kararı almaya çalışacaklarını söyledi. Koçoğlu başvurunun ardından Youtube'un 2-3 ay gibi bir süre sonra kapatılacağını kaydetti.

Youtube, Twitter, Facebook gibi sosyal medya sitelerinin Türkiye'deki kullanıcı sayılarının çokluğuna rağmen, Türkiye'yi 3. Dünya ülkesi olarak gördüğünü ve muhatap bulunamadığını kaydeden Koçoğlu "Biz siteleri kapattırmak istemiyoruz. Sansüre biz de karşıyız. Hatta bu konuda TİB ile ortaklaşa bir çalışma yapalım ve Türkiye'de bu sitelerin teknik birer ofis açmasını sağlayalım istedik. Ama muhatap bulamıyoruz. Bu tip görüntüler özel hayatın gizliliğinin yanında müstehcenlik de içeriyor. Zaten 9 katalog suç içerisinde yer alan görüntüler. Ama görüntülerin kaldırılması için hiçbir şey yapılmıyor" dedi. Koçoğlu ayrıca, kaset olaylarının ardından MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin işaret ettiği İbrahim Faruk Bayındır konusunda da araştırmalar yapılması gerektiğini sözlerine ekledi. Koçoğlu, "Bu konu ile uzaktan yakından alakası olmayan dinlemelere takıldıkları iddia edilen insanların ev ve işyerlerinin aranması bilgisayar ve elektronik dokümanlarının alınarak incelenmesi ama Sayın Devlet Bahçelinin ismini açıkladığı İbrahim Faruk Bayındır'a dair hiçbir girişimde bulunulmaması birçok şüpheyi de beraberinde getirmektedir. İddia edilen isme yakın kişilere ait 8 bin civarında GSM hatlarının çıkması Bayındır'ın basında çıkan haberlerinde 'banka harcamalarım çok olduğu için fark etmedim' demesi bu olaylarla teknik anlamda uzun zamandır çalışan bizler için kaçamak cevapların ötesinde hiçbir şey olmadığı açık ve net görülmektedir. Bu konu ile ilgili çalışan kamu kurum ve kuruluşlarımızı dernek üyemiz olan mağdur insanların mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi noktasında gerekli işlemleri yapmalarını merakla beklemekteyiz" diye konuştu.

Siyasilerin kasetleri ile gündeme gelen bu olayların aslında çok sayıda insanın başına geldiğini hatırlatan Koçoğlu şunları söyledi:
"Sadece bizim derneğimize kendisinin görüntülerinin çekilerek şantaj yapıldığı gerekçesi ile başvuran 300 kişi var. Birçok insan bu olaylar yüzünden intihar eylemleri gerçekleştiriyor. Mesela geçtiğimiz günlerde bir bayan beni aradı. 17 yaşındaki kardeşine, sevgilisi tecavüz ederek çıplak görüntülerini Facebook profili üzerinden yayınlamaya başlamış. Ben konuyla ilgili 3 hafta önce Çorlu Emniyet Müdürü'nü aradım. Kimse duymadan bu olayın çözülmesi lazım. Emniyet müdürümüzden bu konuda randevu istedim. 'Bakan Çorlu'ya gelecek randevu veremeyiz' dediler. Bu sadece bir tek örnek. Bu konularda çözüm çok geç geliyor, bazen de gelmiyor. TİB'e bir şikayet maili gönderdiğinizde bunun ihbar kabul edilerek kanun gereği 24 saat içerisinde kaldırılması gerekiyor. Ama bu görüntülerin 72 saati bulduğu oluyor. 72 saat bu konularda çok uzun bir süre. Biz sansürden yana değiliz bunu tekrar vurguluyorum. Ama bu görüntülerin yayınlanması da birçok insanın hayatını karartıyor. İnternette kendine bunu iş edinmiş, başkalarını küçük düşürücü görüntüler çekip, tuzağa düşürerek bundan gelir elde eden ya da sadece bunu eğlence amaçlı yapan insanlar var. O yüzden bu sitelerin artık Türkiye'de ofis açmaları için gereken girişimleri yapmalıyız."


ANKA