Devrimci İşçi Sendikaları Kon-federasyonu'nun (DİSK) kurucusu ve ilk Genel Başkanı Kemal Türkler'in 22 Temmuz 1980'de öldürülmesiyle ilgili dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşındı. Yıllarca yerel mahkeme ile Yargıtay arasında gidip gelen dava, 1 Aralık 2010'da zamanaşımından düşmüştü. Dosyanın AİHM'de değerlendirme aşamasında olduğu öğrenildi. Türkler ailesinin avukatı Rasim Öz, "İtirazda bulunduğumuz Yargıtay'dan değil ama AİHM'den umutluyuz." dedi. 
DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980 tarihinde evinin önünde otomobiline binmek üzereyken öldürüldü. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Ünal Osmanağaoğlu ile arkadaşları Aydın Eryılmaz, Abdüssamet Karakuş ve İsmet Koçak sanık olarak yer aldı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 14 Nisan 2003 tarihli duruşmasında, sanık Osmanağaoğlu'nun beraatine karar verildi. Dosyanın temyize gittiği Yargıtay 9. Ceza Dairesi, eksik soruşturma gerekçesiyle kararı bozdu. Bozma kararının ardından davayı tekrar görüşen Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, hakkında Kemal Türkler'in öldürülmesi olayı ile biten suç nedeniyle 765 sayılı TCK'nın 149/2. maddesine muhalefet suçundan dava açılan sanık Ünal Osmanağaoğlu'nun, 'bu suçu işlediği hususunda mahkumiyetine yeterli ve kati deliller bulunamadığı'ndan beraatine hükmetti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise 'Kemal Türkler'in Merter'deki evinin önünde öldürülmesi eyleminde Ünal Osmanağaoğlu'nun eylem yerinin belirlenmesi, keşif yapılması, planlama aşamasında görev alması ve olay sırasında silahla ateş ederek, suça asli maddi fail olarak katıldığının anlaşıldığı'na işaret ederek, Osmanağaoğlu hakkında verilen beraat kararını oybirliğiyle bozdu. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden yaptığı yargılamada, 30 Temmuz 2009 tarihinde beraat hükmünde direnme kararı aldı. Direnme kararını inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hükmün bozulmasına karar vermişti. Ünal Osmanağaoğlu'nun yargılandığı dava, 1 Aralık 2010'da zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle düştü. 
Karar kamuoyunda büyük tepkiye neden olmuştu. Türkler'in kızı Nilgün Soydan Türkler, "Devletin kendisi babamı öldürdü ve yine kendi tetikçisini akladı." derken, dönemin DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, davanın kasıtlı olarak zamanaşımına taşındığını söylemişti. 
Türkler ailesi yıllarca yerel mahkeme ile Yargıtay arasında gidip geldikten sonra düşürülen dava için Yargıtay'a itirazda bulundu. Aile bununla kalmayarak davayı AİHM'ye götürdü. Kemal Türkler cinayeti dosyasının AİHM'de henüz değerlendirilme aşamasında olduğu öğrenildi. Yargıtay'dan kendi lehlerine bir sonuç çıkmayacağını düşündüklerini belirten ailenin avukatlarından Rasim Öz, "Yargıtay'dan pek umudum yok ama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden umutluyum." ifadelerini kullandı.(Zaman)