Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde yaşayan 55 yaşındaki yüzde 100 görme engelli Engin Albayrak, müracaat ettiği kurslarda alamadığı eğitimi merakı sayesinde öğrenerek elleriyle bilgisayar tamir ediyor.

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde eşi Gürsel Albayrak ve üniversite öğrencisi oğlu ile birlikte yaşayan 55 yaşındaki Engin Albayrak, yüzde 100 görme engelli olarak doğdu. Küçüklüğünde göremediği oyuncakları sökerek içindeki nesneleri inceleyen Albayrak’ın merakı daha sonra ismini çevresindeki vatandaşlardan duyduğu bilgisayara kaydı. Çevresindekilerden işlevlerini duyduğu ve çok merak ettiği bilgisayar hakkında yıllarca kulaktan duyma bilgiler öğrenen Albayrak, ilk bilgisayarını 1999 yılında satın aldı. Heyecanla aldığı bilgisayarı kullanamayan Engin Albayrak, bilgisayar kurslarının yolunu tuttu. Eğitim alabilmek için gittiği kursların görme engelli olduğu için kendisine eğitim verilmek istenmemesi üzerine Albayrak, kendi imkanları ve eşinin yardımlarıyla bilgisayarı öğrenmeye başladı.

Kendi bilgisayarını tamir ediyor, onlarca insana umut oluyor

Yaklaşık 3 yıl içerisinde sadece klavye kullanarak gündelik işlemlerini yapacak kadar bilgisayar kullanabilmeyi öğrenen Albayrak, tamirci masraflarından kurtulabilmek için kendi imkanlarıyla kullanmayı öğrendiği bilgisayarı, yine kendi imkanlarıyla tamir etmeye karar verdi. Dokunarak bilgisayar parçalarının yerini kısa sürede öğrenen Albayrak, bilgisayarın kasasını sökerek, bilgisayarını tamir ediyor. Yüzde 100 görme engelli olmasına rağmen bilgisayar konusundaki yeteneği sivil toplum kuruluşları tarafından keşfedilen Albayrak, 2002 yılından beri görme engellilere bilgisayar eğitimi veriyor. Onlarca kişinin göremediği bilgisayarı en ayrıntısına kadar kullanabilmesini sağlayan Albayrak, görme engellilerin bilgisayar tamiri konusunda daha avantajlı olduğunu söyledi.

“1999 yılına kadar bir bilgisayara bile dokunamadım”

Doğuştan görme engelli olduğunu ifade eden Albayrak, en büyük hayali olan bilgisayarı kullanmaktan büyük bir haz aldığını belirterek, “Doğuştan görme engelli olduğum için 12 yaşından önce okula gidemedim. 12 yaşında görme engelliler okuluna yazıldım. Çünkü sıra vardı o zaman. Görme engelliler okulundan mezun olduktan sonra iş hayatına falan atıldım. O zamandan beri bilgisayar merakım vardı. Çevreden bilgisayar hakkından duyduklarım şeyler nedeni ile etkileniyordum, ‘Nasıl bir şey bu bilgisayar acaba’ diye. 1999 yılına kadar bilgisayar edinemedim, bir bilgisayara bile dokunamadım. Ona rağmen insanlar bana bilgisayarlar hakkında çok şey biliyormuşum gibi sorular sorardı. Ben de onlara bildiğim kadarıyla cevap verirdim” dedi.

“Birçok bilgisayar kurusuna başvurdum, beni kabul etmediler”

1999 yılında ilk bilgisayarını aldığını ve daha sonra diğer insanlara faydalı olabilmek için eğitim vermeye başladığını söyleyen Albayrak, “Daha sonra 1999 yılında bilgisayarımı almamın ardından 3 yıl içerisinde tüm işlerimi yapabilir hale geldim. Daha sonra ise görme engellilerin işlerini kolaylaştırabilmek için onlara yardımcı olmaya başladım. Çünkü, ben bilgisayar kullanmayı öğrenmeye çalışırken birçok bilgisayar kurusuna başvurdum. Ama beni kabul etmediler. ‘Biz görme engellilere bilgisayar kullanmayı öğretemeyiz’ dediler. Görme engellilere bilgisayar öğretebilen hiçbir kurs yoktu Türkiye’de. Ben bu konuda bir girişime bulunmak istedim ve derneklerden gelen talepler üzerine ilk dersimi 2002 yılında vermeye başladım. O günden bugüne kadar düzenli olarak bilgisayar eğitimi veriyorum. Bilgisayardan yaptığım her şeyin bir sesli dönüşü oluyor onu dinleyerek bilgisayarı rahatlıkla kullanabiliyoruz” diye konuştu.

“Bu tarz konularda görme engellilerin görenlere göre daha avantajlı olduğunu düşünüyorum”

Göremediği nesneleri merakı sonrasında azmederek incelemesinin bir bilgisayarı tamir edebilmesine olanak sağladığını ifade eden Engin Albayrak, “Bu işin azim tarafı var ama işin daha önemli bir kısmı da görme engellilerin göremedikleri her şeyi dokunarak anlamaya çalışmasıdır. Dokundukları şeylerin de içini açmak isterler. Ben çocukluğumda her oyuncağın içini açardım. Bu görme engellilerin hepsinde vardır ve görme engelliler sökme-takma işlerinde çok iyidirler. Her görme engelli mahallesinin tamircisidir. Benim de bu merakım olduğundan dolayı bilgisayar konusunda biraz uzmanlaştım. Ben şimdi sizinle burada konuşurken elimi uzatıp, bilgisayar kasasının içini kurcalayabilirim, pirizlerimle oynayabilirim kafamı döndürüp oraya bakmam gerekmiyor. O da bizim için avantaj oluyor. O neden le bu tarz konularda görme engellilerin görenlere göre daha avantajlı olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.