Değerli hukukçu meslektaşımız SACİT KAYASU'nun vefat haberini teyit için A.A.'dan aradıklarında hemen telefona sarıldım.
Üç defa çaldıktan sonra telefonu açan ses "buyur Reşat amca" deyince acı haberin doğru olduğunu anlamıştım.
Cevap veren oğluydu.
Emin olmak için "baban..?" dedim.
"Evet doğru Reşat amca. Babam vefat etti..."
İnnalillahi ve inna ileyhi raciun...
Ölüm hak..
Her nefis ölümü tadacak.
Cenazesinin pazar günü öğle namazında  Karacaahmet Mezarlığı içindeki Şakirin Camiinden kaldırılacağını da söyledi yüreği yaralı evladı.
Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Ailesine, arkadaşlarına, yakınlarına, sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Sacit Kayasu  hem savcılık hem avukatlıkta meslektaşım.
12 Eylül Darbecilerinin yargılanabilmesi, suçun zamanaşımına uğramaması için Adana savcısı iken düzenlediği iddianame ile tanımıştık kendisini.

İddianame hukuksuz biçimde işlemden kaldırılırken Kayasu'nun çilesi de başlıyor.
Önce meslekten açığa alınıyor. Üç yıl açıkta kalıyor. Sonra meslekten ihraç.
Bin yıl sürecek dedikleri 28 Şubat Darbecilerinin hukuku ayaklar altına aldıkları bir dönemde, darbeciler yargılansın diye iddianame düzenleme cesaretini gösteren KAYASU darbeci zihniyetin vesayeti altındaki adli ve idari makamların acımasız kararlarıyla terbiye edilmeye çalışılmıştı.
Mesaj açıktı: "Darbecilere  dava açmanın cezasını en ağır şekilde verelim ki başka savcılar bir daha benzer soruşturmalara cesaret edemesinler"

Kayasu yalnızlığa terk ediliyor. Ailece sıkıntılı bir hayatı göğüslemeye çalışıyorlar.
Avukatlık talebini İstanbul Barosu reddediyor.
2011 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kendisini haklı bulan kararı sonucu HSYK meslekten ihraç kararını kaldırmış ise de, mesleğe iade etmediği için Sacit Kayasu bir kez daha yıkılıyor.

"HSYK'nın değişmesi için bunca mücadele verdik. Yeni HSYK dedik ama bunlar da eskilerden farklı değilmiş. AİHM beni anladı, hakkımı teslim etti. Bizim HSYK anlamadı. Beni görevime iade etselerdi, bir gün de olsa görev yapsaydım, itibarım iade edilmiş olacaktı. Malesef HSYK hakkımı teslim etmedi. Onlara da hakkımı helal etmiyorum" dediğinde kendisine söyleyecek söz bulamamıştım.

Ayinesi iştir kişinin prensibince merhum Sacit Kayasu'yu, haksızlık karşısında susmayan, makam-mevki uğruna hukuku ve adaleti savunmaktan vazgeçmeyen duruşuyla, cesur bir yürek ve adalet kahramanı olarak görüyorum. Hukukçular Derneği olarak 2010 yılında kendisine "cesaret ödülü" vermiştik. Şimdi asıl büyük ödülü ebedi alemde alması için kendisine dua ediyoruz.