Gazete, İnternet ve Sosyal Medyada Aleyhinize Paylaşılan Haksız ve Hukuka Aykırı Yazı, Video, Haber ve Ses Kayıtlarını Kaldırtmak Mümkün mü?


Basın Kanunu 14. Madde ve ‘’İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında 5651 sayılı Kanun’’ un 9. Maddesine muhalefet nedeni ile hakkınızda hukuka aykırı haberler yapan, yazılar paylaşan bir medya şirketinden “ İLGİLİ İÇERİĞE ERİŞİMİN ENGELLENMESİ / YAYINDAN ÇIKARILMASI” ve “CEVAP VE DÜZELTME METNİNİN YAYINLANMASI” talebinde bulunabilirsiniz. Bu çalışmada üç başlık altında izlenilebilecek yollar ve yasal dayanakları paylaşılacaktır:

1) 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 14. Maddesi böyle bir durum için öngörülmüş bir maddedir. Bu madde uyarınca:

Öncelikle süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayım tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdürün hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır.

Bu madde kapsamıdna düzeltme ve cevapta, buna neden olan eser, yazı belirtilmelidir.  Yyaınlanamsı için göndereceğiniz düzeltme ve cevap  ilgili yazıdan uzun olamayacaktır. Bununla birlikte düzeltme ve cevaba neden olan eserin yirmi satırdan az yazı veya resim veya karikatür olması hallerinde düzeltme ve cevap otuz satırı geçemeyecektir.

Süreli yayının birden fazla yerde basılması halinde, düzeltme ve cevap yazısı, düzeltme ve cevap hakkının kullanılmasına sebebiyet veren eserin yayımlandığı bütün baskılarda yayımlanmak zorundadır.

Lakin düzeltme ve cevabın birinci fıkrada belirlenen süreler içinde yayımlanmaması halinde yayım için tanınan sürenin bitiminden itibaren, birinci fıkra hükümlerine aykırı şekilde yayımlanması halinde ise yayım tarihinden itibaren onbeş gün içinde cevap ve düzeltme talep eden kişi, bulunduğu yer sulh ceza hakiminden yayımın yapılmasına veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılmasına karar verilmesini isteyebilme hakkına sahiptir. Sulh ceza hakimi bu istemi üç gün içerisinde, duruşma yapmaksızın, karara bağlamak zorudnadır.

Diğer taraftan sulh ceza hakiminin talebinizle ilgili olumsuz bir karar vermesi halinde bu karara karşı acele itiraz yoluna gidilebilir. Yetkili makam üç gün içinde itirazı inceleyerek karar verir. Yetkili makamın kararı kesinlik arz eder.

Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına hakim tarafından karar verilmesi halinde, birinci fıkradaki süreler, sulh ceza hakiminin kararına itiraz edilmemişse kararın kesinleştiği tarihten, itiraz edilmişse yetkili makamın kararının tebliği tarihinden itibaren başlamaktadır. Düzeltme ve cevap hakkına sahip olan kişinin ölmesi halinde bu hak, mirasçılardan biri tarafından kullanılabilinecektir. Bu durumda, birinci fıkradaki iki aylık düzeltme ve cevap hakkı süresine bir ay ilave edilerek süre hesaplanır.

2) Diğer taraftan bu konuyla ilgili ikinci düzenleme ise 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 9. maddesinde yer almaktadır.

Bu madde kapsamında internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebileceklerdir.

İnternet ortamında yapılan ilgili yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içinde cevaplandırılmak zorundadır. Bununla birlikte internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleri doğrultusunda hâkim bu maddede belirtilen kapsamda erişimin engellenmesine karar verebilecektir.

Lakin bu noktada şunu önemle belirtmek istiyoruz ki hâkim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle vermelidir ve zaruri olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar veremeyecektir. Ancak, şunun da altınız çizmekte fayda vardır:  hâkim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine, sadece o linki engellese dahi bunun beklenen korumayı sağlayamayacağına kanaat getirirse, gerekçesini de belirtmek şartıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilecektir.

Hâkimin bu madde kapsamında talep doğrultusunda verdiği erişimin engellenmesi kararları doğrudan  Erişim Sağlayıcıları Birliğine gönderilir.  Bu nokta da şunu da belirtmek gerekir : Hâkim bu madde kapsamında yapılan başvuruyu en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlamak zorundadır! Hakimin vereceği olumsuz karara karşı kişiler 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidebilir.

Hakim tarafından Erişim Sağlayıcıları Birliğine gönderilen kararlar birlik tarafından erişim sağlayıcıya gönderilir ve  en geç dört saat içinde erişim sağlayıcı tarafından bu kararların gereği yerine getirilmek zorundadır.

Bununla birlikte bu madde kapsamında hâkimin verdiği erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının veya aynı mahiyetteki yayınların başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilmesi hâlinde mevcut karar bu adresler için de uygulanacaktır.

Sulh ceza hâkiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişilere beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezası verilecektir!

3) Son olarak bu Kanun’un 9/A maddesine dayanarak ‘’Özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesini’’ talep hakkınız da mevcuttur. Maddeye göre:

İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden tüm kişiler, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına (TİB) doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilirler. Yapılan bu istekte; hakkın ihlaline neden olan yayının tam adresi (URL), hangi açılardan hakkın ihlal edildiğine ilişkin açıklama ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgilere yer verilmelidir. Bu bilgilerde eksiklik olması hâlinde taleplerin işleme konulmaması durumu söz konusu olacaktır.

TİB, kendisine gelen bu talebi uygulanmak üzere derhâl Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne bildirir ve erişim sağlayıcılar bu tedbir talebini derhâl, en geç dört saat içinde yerine getirmekle yükümlüdürler.

Bu madde kapsamında erişimin engellenmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal eden yayın, kısım, bölüm, resim, video ile ilgili olarak (URL şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla uygulanacaktır.

Erişimin engellenmesini talep eden bu kişiler, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğinden bahisle erişimin engellenmesi talebini talepte bulunduğu saatten itibaren yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin kararına sunmak zorundadırlar. Hâkim, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilip edilmediğini değerlendirerek vereceği kararını en geç kırk sekiz saat içinde açıklar ve doğrudan TİB’e gönderir; aksi hâlde, mahkeme kararının alınamaması yada mahkemeye hiç başvurulmaması halinde erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkacaktır.

Hâkim tarafından verilen bu karara karşı  TİB’in 5271 sayılı Kanun hükümlerine göre itiraz hakkı mevcuttur.

İstisnai olarak özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde doğrudan TİB Başkanının emri üzerine erişimin engellenmesi ‘’mahkeme kararı olmaksızın’’ TİB tarafından yapılır. Lakin Başkan tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, TİB tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar.

Anayasa, Basın Yasası, Basın Ahlak İlkeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine tamamen aykırı olarak kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan, habercilikten uzak bir yaklaşımla kişilik haklarına ciddi manada zarar veren ve  haberin içeriğinin gerçeklikten uzak olduğu tüm bu durumlarda yukarıdaki yasal düzenlemelere dayanarak ilgili içeriğin kaldırılmasını haber sahiplerinden, medya şirketinden ihtar çekerek talep edebilir, aksi halde yukarıda izah olunduğu üzere TİB’e veya Sulh Ceza Mahkemesi’ne derhal başvurarak kişilik haklarınızı zedeleyen haber, video, ses kaydı gibi linklerin kaldırılmasını sağlayabilirsiniz.

(Bu köşe yazısı, sayın Mehmet Fatih YAŞAR tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)