İş sözleşmesi 4857 s. İş Kanunu m.8’de tanımlanmıştır. Buna göre “İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.“ Kanundan da anlaşılacağı üzere iş sözleşmesinin 3 temel unsuru vardır; İş görme unsuru, Ücret unsuru, Bağımlılık unsuru. Unsurlardan biri olan ‘bağımlılık unsuru’, iş sözleşmesini diğer iş görmeye ilişkin sözleşmelerden ayıran en temel unsurdur.

Hizmet sözleşmesinde işçi, işverene bağlıdır. İş sözleşmesindeki bağımlılık unsuru ekonomik veya teknik bir bağımlılık değil; kişisel/hukukî bir bağımlılıktır. Çünkü işçi, işverenin otoritesi/yönetimi altında emir talimat üzerine iş görmektedir. İşçi, çalışmasını işverenin yönetim, gözetim ve denetimi altında yapar[1]. 6098 s. BK ‘Düzenlemelere ve talimata uyma borcu’ başlıklı m.399 İşveren, işin görülmesi ve işçilerin işyerindeki davranışlarıyla ilgili genel düzenlemeler yapabilir ve onlara özel talimat verebilir. İşçiler, bunlara dürüstlük kurallarının gerektirdiği ölçüde uymak zorundadırlar.” demektedir.

İş ilişkisinin devamlılık arz etmesi ve sürekli gelişen bir dünyada yaşamamız nedeniyle sonradan yaşanması muhtemel sorunlar için önceden bir çözüm yolu öngörülmesi her zaman için mümkün değildir. Bu sebeple iş sözleşmeleri, işçi ile işveren arasında genel hatlarıyla düzenlenmektedir. Düzenlenmeyen ayrıntılar daha sonra herhangi bir gelişme yahut sorun karşısında işveren tarafından doldurulmak üzere boş bırakılmaktadır. İşverenin, talimatları aracılığıyla Kanuna, iş sözleşmesine ve toplu iş sözleşmesine aykırı olmamak üzere işin yürütülmesini, işçinin davranışlarını vs düzenleyebilme hakkına “Yönetim Hakkı” denir[2].

İşverenin yönetim hakkının hukuksal kaynağı hakkında işverenin riziko taşımasından, işverenin mülkiyet hakkından, Kanundan, işletme kurumu yaklaşımından, iş sözleşmesinden kaynaklandığı yönünde çeşitli görüşler ileri sürülmektedir[3]. Fikrimizce işverenin yönetim hakkı, işçinin iş sözleşmesi ile işverene bağlı olması nedeniyle iş sözleşmesine dayanmaktadır.

İşverenin yönetim hakkına dayalı olarak verdiği talimatlar ikiye ayrılır. Bunlardan birincisi işverenin direkt olarak işin yürütülmesine ilişkin talimatlarıdır. İşçinin iş görme borcunu oluşturan işin nerede, ne zaman, nasıl, hangi teknikler kullanılarak hangi koşullarda yürütüleceği ile ilgili talimatlar örneğin günlük çalışma süresinin başlangıç ve bitiş saatleri, yıllık izin hakkının ne zaman kullanılacağı, işin yürütümünde kullanılacak araç gereçlere ilişkin talimatlar bu kapsamdadır. İkincisi ise doğrudan iş görmeye ilişkin olmayıp işçinin işyerindeki davranışlarına ilişkin talimatlardır[4].

İşverenin yönetim hakkının sınırlarının tespit edilmesi önem arz etmektedir. Çünkü işveren yönetim hakkına dayanarak bir yandan iş sözleşmesinde düzenlenmeyen hususları tek taraflı olarak düzenlerken bir yandan da mevcut çalışma koşullarında değişiklik yapabilmektedir. İşveren tüm bunları ‘Pacta Sunt Servanda(Ahde Vefa)’ ilkesi gereği objektif iyi niyet kurallarına uyarak ve sıkı sınırlar dâhilinde yapmak zorundadır. İşverenin yönetim hakkı; çalışma koşullarını belirleyen kaynaklar hiyerarşisinin en altında yer alması nedeniyle öncelikle Anayasa, Kanun, iş sözleşmesi, işyeri iç yönetmeliği, işyeri uygulamaları ve toplu iş sözleşmesine uymak mecburiyetindedir. Pek tabii olarak hakkın kendi kullanım amacı ile de sınırlıdır. Başka bir deyişle işveren, işçiye işin görülmesi ve işyeri düzeni ile güvenliğinin sağlanması dışında emir-talimat veremez. Hakkın bir diğer sınırını ise işverenin işçiyi gözetme borcu oluşturmaktadır. İşveren, gözetme borcunu aşar mahiyette işçinin kişilik haklarını zedeleyecek ve dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil edecek emir-talimat veremez. Ayrıca işverenin yönetim hakkı; işverene, işçinin aynı değerdeki/aynı sosyal statüdeki/aynı ücret seviyesindeki başka bir işte çalıştırılması gibi yalnızca yatay yönlü değişiklik yapma imkânı sunar [5].

İşveren yönetim hakkı kapsamı sınırlarını aşar ise işçi, İş Kanunu m.24/II uyarınca iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilir. Aynı şekilde işçi de işverenin yönetim hakkı kapsamında verdiği emir-talimatlara uymak zorundadır, aksi takdirde işveren İş Kanunu m.25/II gereği iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilir.

...

STJ. AVUKAT ZELİHA BÜŞRA TANIR

---------------

[1] Sarper Süzek, İş Hukuku, Beta Yayıncılık, 12.Baskı, İstanbul, Eylül 2016, s.250.

[2] Adalet Yalçın, Türk İş Hukuku’nda Çalışma Koşullarında Değişiklik, (Yüksek Lisans Tezi), Konya: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007, s.18.

[3] Ayşen Altıntepe, Türk İş Hukukunda İşverenin Yönetim Hakkı, (Doktora Tezi), İstanbul: İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014, s.28-43.

[4] Yalçın, a.g.e., s.20.

[5] Yalçın, a.g.e., s.20-22.