İşveren; çalıştırdığı işçilerin izin durumlarını gösteren, örneğin Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğine ekli yıllık izin kayıt belgesini tutmak zorundadır.

İşveren, her işçinin  yıllık izin durumunu aynı esaslara göre düzenleyeceği izin defteri veya kartoteks sistemiyle de izleyebilecektir.

Yıllık izin çizelgesinde veya defterinde  yer alması gereken konular izin kurulunca hazırlanıp ilan edilecek çizelgede gösterilir.  Buna göre işçinin;

Adı soyadı,
Sicil numarası,
İşe giriş tarihi,
Yıllık izne hak kazandığı tarih,
İşyerindeki çalışma süresi,
İzin günleri sayısı,
Yol izni günleri sayısı,
İznin başlama tarihi,
İznin sona ereceği tarih,
Belirtilmelidir.

Yıllık izin kayıtları, İş Kanunun 53. maddesinin 1. fıkrası ile 54. maddesindeki esaslar

ve 55. maddesindeki durumlar göz önünde  tutularak her işçinin yıllık ücretli  izne hak kazandığı tarih Yıllık İzin Yönetmeliğinin 20. maddesinde belirtilen yıllık ücretli “izin kayıt belgesinde” gösterilecektir.     (Bkz. Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği 3.3.2004 gün ve 25391 sayılı RG’de yayınlanmıştır)

Yine, izin kayıtları,  işçilerin kısmi ve tam zamanlı çalışmalarına bakılmaksızın  bütün işçiler için düzenlenmelidir.

Yıllık ücretli izin defterinde veya izin kaydına işçilerin imzalarının alınacağına  ilişkin  bir hüküm  bulunmamakla beraber; işçilerin izinle ilgili iddialarının ispatı işverene ait olduğundan, izin defterine ispat açısından  işçilerin imzası alınmasında yarar görülmektedir.   

İzin ücretinin belirlenmesinde; fazla çalışma karşılığı alınacak ücretler, primler, sosyal yardımlar ve işyerinin devamlı işçisi olup, normal saatler dışında  hazırlama, tamamlama, temizleme işlerinde çalışan işçilerin bu işler için aldıkları ücretler hesaba  dahil edilmeyecektir.

İşveren veya işveren vekili, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye izin dönemine ilişkin ücreti ile ödenmesi bu döneme rastlayan diğer ücret ve ücret niteliğindeki haklarını izine başlamadan önce peşin olarak ödemek  veya avans olarak ödemek zorundadır.

Yüzde usulünün uygulandığı yerlerde ise,  izin ücreti,  yüzdelerden toplanan para dışında işveren  tarafından ödenecektir.

Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenecektir.

Bu konuda mevzuatımızda somut bir belirleme   bulunmamaktadır.   Tarafların anlaşması ile işçinin iznini yarıda keserek işbaşı yapması mümkün olabilir.  Ancak bu durum yıllık iznin bir bölümünün 10 günden aşağı olamayacağı kuralına aykırı olmaması gerekir. Örneğin bir işçinin 16 günlük yıllık izin hakkının  olduğunu kabul edersek, işçi iznini üçe bölerek iki bölümünü 3’er gün şeklinde kullanmış olsun. Geriye  kalan 10 günlük iznini kullanırken işveren tarafından işbaşı yapması için çağrıldığında yıllık iznin bir bölümü en az 10 gün kullanılmamış olacağından dolayısıyla, mevzuat ihlal edilmiş olacağından bu konuda işveren hakkında idari para cezası uygulanması gerekecektir(1).

Yıllık ücretli izin hakkı ve  izin sürelerine gelince,  yasanın 53. maddesine göre: “ İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir.

Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilmez.

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya  işlerinde çalışanlara bu kanunun yıllık ücretli  izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.
 
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

a) 1 yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil)  olanlara 14 günden,

b)  5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20 günden,

c)  15 yıl (dahil) ve daha fazla olanlara 26 günden,

az olamaz.

Ancak 18 ve daha küçük yaştaki işçilerle 50 ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi 20 günden az  olamaz.

Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile arttırılabilir.” (2).

4857  sayılı  İş Kanununa göre, yıllık ücretli  iznin işçinin kıdemine göre değişen ve yukarıda belirtilen 14-20-26 günlük süreler  içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur. Öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü 13 günden aşağı olmamak üzere en çok 3’e bölünebilir.

İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme  ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez.

4857 sayılı  İş Kanununun 56. maddesine göre, yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmayacaktır.   

Özellikle, bankalar, özel okullar gibi hafta sonu çalışılmayan işyerlerinde çalışıp da, yıllık ücretli izin kullanan çalışanların, izinlerine denk gelen cumartesi günlerinin  izin süresinden sayılıp sayılmayacağı konusunda anlaşmazlıklar olmaktadır. İşyerlerinde cumartesi  günü çalışılıp çalışılmamasının herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Cumartesi günleri yıllık izne dahil edilecek ve  izinden düşülecektir.

4857 sayılı İş Kanunun 56. maddesi, yıllık ücretli iznin işveren  tarafından bölünemeyeceğini,  bu iznin 53. maddede  gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunlu olduğunu, ancak, 53. maddede öngörülen izin sürelerinin, tarafların anlaşması ile bir bölümü 10 günden aşağı olmamak üzere en çok  13 günden aşağı olmamak üzere en çok 3’e bölünebileceğini hükme bağlamıştır.

4857 sayılı İş Kanunun 103. maddesinde göre de, yıllık ücretli izni 4857 sayılı kanunun 56. maddesine aykırı olarak  bölen işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için 2008 yılında 179 YTL para cezası verileceği hükmü getirilmiştir. Söz konusu cezaların her yıl yeniden değerleme oranında arttırılması gerekmektedir.

4857 sayılı İş Kanunun 57. maddesinde belirtilen usule göre ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde ise, işverenin, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini  ilgili işçinin izne başlamasından önce  peşin olarak ödemek veya avans  olarak  vermek zorunda olduğunu, günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmayıp da akort, komisyon ücreti, kara katılma ve  yüzde usulü ücret gibi belirli olmayan süre ve tutar üzerinden ücret alan işçinin izin süresi içinde verilecek ücretin, son bir yıllık süre içinde kazandığı   ücretin fiili olarak çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama üzerinden hesaplanacağını, ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam  yapıldığı takdirde, izin ücreti işçinin izine  çıktığı ayın başı ile zammın  yapıldığı tarih arasında  alınan ücretin  aynı süre  içinde çalışılan günlere bölünmesi  suretiyle hesaplanacağını hüküm altına almıştır.

İzin ücretinin belirlenmesinde; fazla  çalışma karşılığı alınacak ücretler, primler, sosyal yardımlar ve   işyerinin devamlı  işçisi olup, normal saatler dışında hazırlama, tamamlama, temizleme işlerinde çalışan işçilerin bu işler için aldıkları ücretler hesaba katılmaz.

İşveren veya işveren vekili, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye izin dönemine ilişkin ücreti ile ödenmesi bu döneme rastlayan diğer ücret ve ücret niteliğindeki haklarını izine başlamadan   önce peşin olarak vermek veya avans olarak ödemek zorundadır(3).

Yüzde usulünün uygulandığı yerlerde izin ücreti yüzdelerden   toplanan  para dışında işveren tarafından ödenir. Yıllık ücretli izin süresine  rastlayan  hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir.

Kısmi  süreli ve çağrı üzerine çalışanlara; izin dönemine rastlayan çalışması gereken sürelere ilişkin  ücretleri, yıllık izin ücreti olarak ödenir.

4857 sayılı İş Kanunun 103. maddesine göre de, 4857 sayılı İş Kanunun 57. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında belirtilen usule aykırı olarak ödeyen veya eksik ödeyen işveren  veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi için 2008 yılında 179 YTL para cezası uygulanacaktır.  Söz konusu cezaların her yıl yeniden değerleme oranında arttırılması gerekmektedir.

(Bu köşe yazısı, sayın Av. N. Gaye ALPASLAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)

----------------------
(1)   Bkz. aynı görüş için Temir Arif, “Tüm Yönleriyle İş Hukukunda İzinler ve Uygulaması”, Yaklaşım Yayıncılık, Ankara, Ocak, 2008, s.39-40
(2)   Bkz. Anayasa md. 50; DenİşK md.40; BasİşK. Md. 21, BK md.334; MEK.md.26
(3)   KURT Resul, Yıllık Ücretli İzin Düzenlemelerine Uymayan İşverenlere 2008 Yılında Uygulanacak  İdari Para Cezaları, Diyalog Dergisi, Suryay Yayınları, Sayı:245, Eylül 2008, s. 137-138