12 Eylül askeri darbesine ilişkin, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davanın duruşmasına devam edildi. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, sanıkların avukatı Bülent Hayri Acar, müdahilliğine karar verilen bazı gerçek ve tüzel kişiler ile avukatları hazır bulundu. Avukatlarının vareste tutulmalarını istedikleri sanıklar Evren ve Şahinkaya, duruşmaya katılmıyor. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, mahkeme dosyasına gelen giren belgeler okundu. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, duruşmanın başında, CMK'nın 219. maddesi uyarınca bu aşamadan sonra duruşmanın teknik araçlarla kayda alınmasına karar verildiğini açıkladı.

 Duruşmada, Cumhurbaşkanlığı'na yazılı gönderilen müzekkereye cevaben Fahri Korutürk ve Kenan Evren'in arşivinde bulunan belgelerin taranarak CD halince mahkemeye gönderildiği açıklandı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen 15 sayfalık belge hakkında özet bilgi verdi.

BELGELER KARARTILDI İDDİASI
 
12 Eylül darbesine ilişkin Evren ve Şahinkaya hakkında açılan davanın duruşmasında tutanağa geçirilen evraklar arasında, "Hasan Duman" imzasıyla gönderilen bir mektup da yer aldı. Mahkeme başkanı, celse arasında dosyaya gönderilen mektubun bir suretini müdahil avukatlarına, bir suretini ise sanık avukatlarına verdi.
 "Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına" başlığı altında kaleme alınan ve altında "Hasan Duman" ismi ile imza bulunan mektupta, "Sayın Başkanım, ben bir TSK mensubu olarak Genelkurmay Karargahı'nda işlenen bir suçu, yapılan bir usulsüzlüğü ve Türk adaletinin nasıl yanıltıldığını sizlere bildirmek üzere bu mektubu yazıyorum" ifadeleri yer aldı. Mektupta şöyle denildi:

"Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 1980 dönemine ait Kenan Evren imzalı belgelerin karargahta araştırılıp, bulunduğu takdirde mahkemenize gönderilmesi talebinde bulunmuştu. Bu yazı geldikten sonra ilgili birimlerde bazı araştırmalar yapıldı. Sorumlu olduğum birimde yaptığımız araştırmalar sonucunda o döneme ait bazı önemli belgelere ulaştık. Bu belgeler arasında 1979 yılına ait Kenan Evren imzalı YURT-KOR adı verilen bir plan da bulunmaktaydı. Bu planda, askeri müdahaleden önce toplumda karışıklıklar olacağı öngörülmüş, buna göre askeri müdahale hazırlıklarının yapılması gerektiği vurgulanmıştı. Kısacası 12 Eylül askeri müdahalesinin hazırlık çalışmaları bu planda yer almaktaydı.

Bu plan, arşivde yapılan araştırmalar sonucu bulunduktan sonra dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Abdullah Recep'e makamında arz edildi. Planın içeriği ve neyi amaçladığı ayrıntılı olarak anlatıldı. Kendisi de durumun vahametini anladı. Ancak böyle bir belgenin başında olduğu birimden gönderilmesini istemedi ve sonunda mahkemenin istemiş olduğu belgelere rastlanılmadığına ilişkin bir cevap yazdırdı. Sonuç olarak sayın mahkemeniz tarafından istenen 12 Eylül davasıyla ilgili belgelerin gönderilmesine ilişkin yazıya, 'elimizde bilgi ve belge yoktur' şeklinde cevap verildi. Arz ettiğim üzere bu cevabın perde arkasında dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Abdullah Recep bulunmaktadır. Bu cevabi yazıdan sonra da kozmik büro gözden geçirilerek, zaman ve konu açısından değerini yitirmiş belgeler ve planların ayıklanması istendi. İmha edilen tutanaklara ulaşmak mümkündür. Belki bu plan da imha edilmiş olabilir. Sayın Başkanım, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan istediği bilgi ve belgeler ile ilgili Korgeneral Abdullah Recep kendi başkanlığında tam bir karartma uygulamıştır. Belki Kenan Evren tarafından imzalanan bu ıslak imzalı plan mahkemeye gönderilseydi, şimdi halihazırda devam eden yargılama daha farklı olabilirdi. Yıllarca bu orduya hizmet eden bir TSK mensubu olarak vicdanım bu olaydan rahatsız olduğu için bu mektubu yazmaya karar verdim. Umarım konu araştırılır ve gerçekler ortaya çıkar."

EVREN'İN EVİNDE ARAMA YAPILSIN
 
Duruşma başında söz alan Avukat Ömer Kavili, dosyadaki delilerde erişim haklarının kısıtlanmamasını isteyerek "Bu davanın, anaların acı çeken insanların yaşamı sona ermeden karar verilmesi" talebinde bulundu. Müdahil avukatlarından Mehmet Horuş, sanıklardan Kenan Evren'in, dava konusu olaylara anılarında yer verdiğini ifade ederek, Evren'in evinde arama yapılmasına karar verilmesini istedi. Evren'in anılarını kitaplaştırdığını anlatarak, Evren'in, resmi devlet arşivini kullanarak yazdığı anılarında, dava konusu olaylara yer verdiğini belirten Horuş, "Bundan sonra aradığınız bir belge varsa yeri belli" dedi. Horuş, mahkemeden Evren'in evinde arama yapılmasına karar verilmesi talebinde bulundu.

DAVA BİR AN ÖNCE SONUÇLANDIRILSIN
 
Avukat Aydın Erdoğan, Hasan Duman isimli ihbar mektubunun araştırılmasını istedi.
Avukat Öztürk Türkdoğan da yargılamanın geldiği bu aşama itibariyle delillerin yeterli olduğunu söyleyerek, "Artık dosya mütalaa için Cumhuriyet Savcılığı'na ve bize verilmelidir. Hasan Duman'ın gönderdiği belgeyle ilgili olarak bir ara karar çıkarılmalıdır. Genelkurmay'ın bu belgeyi imha edip etmediğine ilişkin bir arama yapılmalıdır" dedi.
 Avukat Müşir Deliduman, sanıkların rütbelerinin geri alınmasını talep ederken Avukat Arif Ali Cangı da "Yeni bir Türkiye'nin kurulması 12 Eylül ile yüzleşmekten geçiyor, mahkemeniz 12 Eylül darbesini gerçekten yargılamalıdır" dedi. Avukat Şenal Saruhan da bu davanın sıradan bir hukuk davası olmadığını, siyasi bir dava olduğunu, yeni araştırmaların davaya katkısının bulunmadığını ifade ederek, "Dava uzadıkça mağduriyetler daha da artıyor, dava bir an önce sonuçlanmalı" talebinde bulundu.

SAVCI BELGE ARAŞTIRILSIN
 
Savcı mütalaasını verdi, davaya katılma taleplerinin, davanın geldiği durum göz önüne alınarak reddini istedi. Ayrıca, Kenan Evren'in evinde arama yapılmasının ancak bir soruşturmaya konu olabileceği gerekçesiyle reddini ve Hasan Duman'ın gönderdiği mektupla ilgili olarak araştırma yapılması için Genelkurmay'a yazı gönderilmesini istedi.

SORUŞTURMANIN GENİŞLETİLMESİ TALEBİ YOKSA

Sanık avukatlarının dilekçelerinde belirttikleri soruşturmanın genişletilmesi taleplerini reddeden mahkeme, dosyanın, müzekkerelere cevap gelme ihtimaline binaen soruşturmanın genişletilmesi talebi olup olmadığını açıklaması, talebi yoksa esas hakkındaki görüşünü bildirmesi için cumhuriyet savcısına gönderilmesini kararlaştırdı. Bir sonraki duruşmada, sanıkların bulundukları yerlerde sesli ve görüntülü iletişime imkan tanıyan SEGBİS'in kurulması için Adalet Bakanlığı'na müzekkere yazılmasına karar verilerek, duruşma 21 Haziran'a ertelendi.


ANKA