30 Nisan 1991'de pankart asılması sırasında iki polis memurunun yaralanması suçundan gözaltına alınan Hasan Polat, yargılaması devam ederken tahliye edildi. Daha sonra başlayan Gazi Olaylarının sorumluları arasında gösterilen Polat, 1995 yılında yeniden tutuklandı. İstanbul 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılanarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve cezası Yargıtay tarafından onanan, AİHM'in hak ihlal kararı vermesi üzerine yeniden yargılaması yapılan ve tekrar müebbet hapis cezasına çarptırılan Hasan Polat'ın temyiz duruşması Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde yapıldı. Duruşmaya Polat'ın avukatları katıldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın onama istemli tebliğnamesini tekrar ettiğini belirttiği duruşmada, sanık Polat'ın Avukatı Özlem Gümüştaş, AİHM'in ve Anayasa Mahkemesi'nin Balyoz Planı Davası'na ilişkin verdiği hak ihlali kararını anımsattı. AİHM'in yargılanmanın yenilenmesi kararının mağduriyetlerin giderilmesi konusunda onarıcı bir yaklaşım olduğunu anlatan Gümüştaş, gerçek bir yeni yargılama istediklerini ifade etti.

 AYRIMCI UYGULAMALAR YAPILMAKTA

 6526 sayılı Yasa ile Özel Yetkili Mahkemelerin kapatıldığını anımsatan Gümüştaş, müvekkilinin davasının çok özel bir dönemi kapsadığını ifade etti. Gümüştaş, "İşkenceler, işkence altında alınan ifadeler ve gözaltında kaybolmaların yaşatıldığı bir süreçti. Bu dava böyle bir sürecin yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde baskı altında insanlar kendi aleyhlerine ifade vermeye zorlandı. Polislerin fezlekeleri ile soruşturmalar açıldı tanıklar dinlenmeden iddianameler hazırlandı" dedi. Müvekkilinin hakkında arama kararı bulunmadığı halde gözaltına alındığını savunan Gümüştaş, ifadelerin işkence altında alındığını öne sürerek, olaylar sırasında yaralanan polislerin beyanlarında Polat'ı teşhis edemediklerini kaydetti. Olaydan 12 gün sonra hazırlanan tutanağın yargılama sırasında esas alındığını anlatan Gümüştaş, AİHM'in yeniden yargılama kararı sonrasında İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ihlal kararına uyulmayarak, delil değerlendirmesine gitmeden ilk kararın yerinde olduğuna dair karar verildiğini ifade etti. AİHM'in Polat davasında verdiği kararın Yargıtay'ın onadığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının bozulması anlamına geldiğini savunan Gümüştaş, mahkemelerde AİHM'in verdiği ihlal kararlarının uygulanması konusunda bir direnç gösterdiğini iddia etti. Balyoz ve Şike davalarında verilen kararları hatırlatan Polat'ın avukatı Özlem Gümüştaş, "Balyoz, Şike davalarında verilen yargılamanın yenilenmesi ve infaz durdurma kararları müvekkilin yargılanmakta olduğu davada verilmemiştir. Bu durumu ayrımcı bir uygulama olarak görmekte, çifte standart olarak değerlendirmekteyiz. Mahkemelerce taraflı hareket edilerek aynı hukuki statüde bulunan sanıklar hakkında ayrımcı uygulamalar yapılmaktadır. Bu durum 'yasa önünde eşitlik ilkesi'ne aykırıdır. Oysaki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14. Maddesi, yine Anayasa'nın 10. maddesi ve diğer yasal düzenlemeler gereği vatandaşlar arasında siyasi görüş farklılığı gibi nedenlerden ötürü ayrımcılık yapılamaz" dedi. Müvekkilinin 20 yılı aşan bir süredir cezaevinde olduğunu anlatan Gümüştaş, önce infazın durdurulmasını ve beraat kararı verilmesini istedi. Dosyayı incelemeye alan Daire kararını 16 Temmuz'da açıklayacak.

 DAVANIN GEÇMİŞİ

30 Nisan 1991'de gözaltına alanın Polat hakkında İstanbul 1 No'lu DGM'de açılan iki dava 10 Aralık 2002'de son buldu. Hasan Polat müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Müebbet hapis cezası Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından 3 Nisan 2002'de onandı. Hasan Polat bunun ardından AİHM'e başvurdu. AİHM 22 Eylül 2009'da verdiği kararla Polat'ın "bağımsız ve tarafsız olma koşullarını yerine getirmeyen bir mahkeme tarafından cezaya mahkum edildiğine" ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi ve Türkiye'yi mahkum etti. AİHM, Polat'ın hak ihlalinin giderilmesi için de yeniden yargılama yolu açıldı. Polat 28 Eylül 2010'da DGM'lerin kapatılması sonrasında kulan İstanbul Özel Yetkili 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanmaya başladı. Özel yetkili mahkeme, 12 Kasım 2013'te Polat hakkında, yargılamanın yenilenmesi taleplerini reddetti ve AİHM'in "hak ihlali var" dediği cezanın infazının aynen devamına karar verdi. Karara itiraz edilmesi üzerine dosya Yargıtay'a geldi. (ANKA)