Yukarı Ağaçlı köyü sakinleri, 3. havaalanı için 17 Ocak’ta Resmi Gazete ’de yayınlanan acele kamulaştırma kararını yargıya taşıdı. İstanbul Barosu, Yukarı Ağaçlı köylüleri adına dava açarak TOKİ’ye acele kamulaştırma yetkisi veren Bakanlar Kurulu kararı ve dayanağı ‘kamu yararı’ kararının iptalini istedi. 100’e yakın köylü de ayrı bir dava açarak acele kamulaştırma kararının iptalini talep etti. Her iki dava da idare mahkemeleri kanalıyla Danıştay’a iletilmek üzere açıldı.

‘Kamu yararı yok’
İstanbul Barosu, Bakanlar Kurulu ve kamulaştırma yetkisinin devredildiği TOKİ aleyhinde açtığı davada 3. havaalanının orman ve tarımsal alanları yok ederek içme suyu havzalarına zarar vereceğini, iklim değişikliğini hızlandıracağını, gürültü ve elektromanyetik kirlilik yaratacağını ve tüm bu sebeplerden dolayı kamu yararı taşımadığını belirtti. Dilekçede Türkiye ’nin taraf olduğu uluslarası çevre sözleşmeleri sıralanarak Terkos ve Küçükçekmece göllerinin uluslararası öneme sahip sulak alanlar olduğu, proje kapsamında yok olacak alanın “İstanbul’un havasını temizleyen, yağışını sağlayan, suyunu, sebze ve süt ürünlerini temin eden, çarpık kentleşmenin henüz ulaşmadığı, biyolojik çeşitliliğinin ve ekolojik dengenin var olmaya çalıştığı tek bölge” olduğu belirtildi.

‘Savaş mı var?’
Baro, Bakanlar Kurulu’nun acele kamulaştırma yetkisini 3. havaalanının yapımı için kullanamayacağını belirterek “Yargılama konusu işlemin “yurt savunması” ya da “yurt savunmasına benzer” bir nitelikte olmadığı açıktır” dedi. Dilekçede ayrıca İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin 21 Ocak’ta 3. havaalanı projesinin ihaleye çıkmasının önünü açan ‘ÇED olumlu’ kararının yürütmesini, alanda yapılacak keşif ve bilirkişi raporunun mahkemede incelenmesine dek durdurduğu hatırlatıldı.

Çifte kamulaştırılmış köy!
 Yukarı Ağaçlı köyü’ndeki 169 adet parsel hakkında önce Afet Yasası’yla ilan edilen 42 bin hektarlık ‘Rezerv Alan’ kapsamında kamulaştırma, sonra da 3. Havaalanı için acele kamulaştırma kararı verilmişti. Ağaçlı’dan bir grup vatandaş da Başbakanlık aleyhinde ayrı bir dava açarak iki kamulaştırma kararının da iptalini istedi. Davanın avukatı Meral Umut Akarçay, “Yaklaşık 100 köylü adına açtığımız davada Danıştay’dan olumlu karar bekliyoruz. Esase gelmeden usulen eksiklikler bile iptal için yeterli. İlk defa bir arsa üzerine iki kamulaştırma kararıyla karşılaştık. Ayrıca alanın 1/1000 ölçekli imar planları yapılmadan kamulaştırma yapılamaz, bu konuda daha önce Danıştay’ın verdiği karar var. Rezerv alan için ilk kamulaştırma kararı 6 aydan önce verilmesine rağmen kamulaştırmanın şartları gerçekleştirilmemiş. Ne bir bedel belirlenmiş ne de tebligat yapılmış. Sadece görüşme mektubu gönderilmiş ve tapu kayıtlarına şerh düşülmüş. Dolayısıyla ilk karar zaten yok hükmünde” diye konuştu. Dava dilekçesinde, Bakanlar Kurulu’na yurt savunması gibi olağanüstü durumlarda verilen acele kamulaştırma yetkisinin ticari bir proje için suistimal edildiği öne sürülerek vatandaşın arazilerine ‘rezerv yapı alanı’ adı altında el konulması ve ihaleyle müteahhitlerin hizmetine sunulmasının mülkiyet hakkını ihlal ettiği belirtildi.

 Davacılardan Halil Balcı, “Havaalanına karşı değiliz ama önceliğimiz köyümüzü terk etmemek. Buralar hep dedelerimizden kaldı bize, köyün çoğu hayvancılıkla uğraşıyor ve kimse buraları terk etmek istemiyor” dedi.


 Haber: ELİF İNCE - Radikal