AA

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına gazeteci Tuncay Özkan, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ile eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu tutuklu 38 sanık katıldı. Tutuklu yargılanan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Mustafa Dönmez, Kenan Temur ve Oğuz Bulut ise duruşmaya gelmedi. Duruşma, tutuklu sanık Gürbüz Çapan'ın çapraz sorgusuyla devam ediyor.
 

'Türbanlı, türbansız herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum'

Tutuklu sanıklardan Tuncay Özkan, Çapan'ın kendisine mesaj çekerek, ''Gece yarısı evine gelen bir polisin, kendisine yönelik suikast ihbarında bulunduğunu'' belirttiğini söyledi. Özkan, bu mesajın ardından, Adnan Bulut'u arayarak, bir kamera alıp bitişiğinde oturan Çapan'ın evinde gitmesini söylediğini kaydetti. Çapan da suikast ihbarının bildirilmesinden sonra panik halde aklına kim gelirse haber verdiğini dile getirdi.
Avukatı Erdal Fatih Çanakçı da Çapan'a Cumhuriyet gazetesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yer alan bazı yazıların kendisine ait olup olmadığını sordu. Çapan da bunları kendisinin yazdığını belirterek, seçimlere inanan bir insan olduğunu, seçimler sayesinde Erdoğan, Süleyman Demirel ve kendileri gibi insanların iyi yerlere geldiğini söyledi. Çanakçı, daha sonra Çapan'ın Cumhuriyet gazetesinde yazdığı bazı yazılar ile Aydınlık dergisi ve Milli gazetede çıkan röportajlarını okudu. Çapan, yazıların ve röportajların doğru olduğunu, türban meselesiyle ilgili olarak verdiği cevabı da ifade ederek, ''Kız çocukları okutulamıyor. Türbanlı, türbansız herkesin okumasının gerektiğini düşünüyorum'' dedi.

'Ben sandıktan yanayım'

Çanakçı'nın, ''Silahlı terör örgütü üyesi oldunuz mu?'' sorusuna da Çapan, ''Böyle bir örgüt bilmiyorum. Üye de olmam. Ben sandıktan yanayım, halktan yanayım'' yanıtını verdi. Tutuksuz sanık eski İstanbul Organize İşlerle Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın avukatı Hüseyin Ersöz'ün, ''Müvekkilime ev tahsis ettiğiniz söyleniyor. Böyle bir şey var mı? Ne zamandan beri kendisini tanıyorsunuz?'' sorusuna da Çapan, ev tahsis etme diye bir şeyin olmadığını anlatarak, Saçan'ın polislikten atıldığını da kaza yapmasından sonra öğrendiğini belirtti.

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin, ''Kemal Özden'i nereden tanıyorsunuz?'' sorusu üzerine Çapan, belediye başkanı olunca herkesin kendisiyle tanışmaya geldiğini kaydetti.
Özese'nin, tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ü tanıyıp tanımadığını sorduğu, tanımadığını söyledi. Hakim Özese'nin, ''Yenigün A.Ş'den alınan hisselerin kar payı var mıydı?'' sorusu üzerine de Çapan, kar elde edilmediğini ifade etti. Çapan, Özese'nin ''Hisselere ne kadar ödeme yaptınız? Hisselerin ilk başta yüzde 40 veya 60'ını aldığınız söyleniyor. Ne diyorsunuz?'' sorusu üzerine şunları söyledi: ''1 milyon dolardı galiba. Yüzde 10'uydu. Şimdi yüzde 9'a düşmüş. Yüzde 40-60 diye bir şey yok. Onu ben nasıl açıklayayım, söyleyene sormak lazım. Birisi oturmuş senaryo yazıyor. Esası yüze 20'dir. Sonra para koymak gerekiyordu. Biz para yatırmayınca hisse düştü. Gazeteyi ele geçirelim diye bir derdimiz olmadı. Yüzde 20'yi biz aldıktan sonra herkes ortak olmuş. 185 kişi falan galiba şu anda. Bizim hissemizi istediler, parayı verin alın dedim. Turgay Ciner'in hissesi bizden fazladır. Mehmet Emin Karamehmet ile İnan Kıraç'ın hisseleri bizimle aynıdır. Daha önce hisselerin yüzde 10'luk bölümünün 1 milyon dolar karşılığı Mehmet Emin Karamehmet'e devredildiği şeklindeki ifadem yanlıştır. Sermaye artırımı nedeniyle bizim hisse düşünce ben Karamehmet'e satıldığını düşünmüştüm. O sıralar hisseler kardeşimin üzerineydi. Ben yanlış anlamışım.''

Özese'nin, ''Akatlar'da bir yemeğe katıldığınız söyleniyor. Anlatır mısınız?'' sorusuna Çapan, ''Yemeğe Kemal Özden, Ferit İlsever ve ben katıldım. Veli Paşa'yı da getirdiler. Orada gördüm. Bizi tanıştırdılar. Beni Kürt zannedip korumaya muhtaç sanıyorlardı. Kemal Özden, 'Hisselerini satarsan seni koruruz' diyordu. Ben de korunma ihtiyacım olmadığını söyledim, buna sinirlendim. Veli Küçük ortamı yumuşatmaya çalıştı. Benim de kendisi gibi muhacir olduğumu bildiğini söyledi. Hissem için 2 milyon dolar istedim. Bu para verilmedi. Para verilmediği için de hissemi satmadım. Zaten yemeği yemeden kalktım'' diye karşılık verdi. Hakim Özese, ''Sizi koruruz derken ne kastettiler, herkes hukukun güvencesinde'' demesi üzerine Çapan, ''Herkes hukukun güvencesinde değil. Mesela manken bir kız vardı Tuğba Özay, o hep babaların güvencesindeydi. Hatta bu konuda yazı da yazdım, 'Bu kız hep babalara geliyor' diye...'' dedi.

Özese'nin, ''Hisseleri bedelli mi bedelsiz mi istediler'' diye sorduğu Çapan, ''Bedelsiz olsa verir çıkardım. Niye verdiniz diye sorardınız. Ben bu hisseleri vermediğim için buradayım'' diye konuştu. ''Hisseleri kime devredecektiniz?'' sorusu üzerine de Çapan, parayı kim verirse ona devredeceğini söyleyerek, ''Sol cemaatte prestijimiz olsun diye hisse aldık. Kar etmedik zaten zarar edip duruyoruz'' karşılığını verdi. Çapan, Özese'nin ''Doğu Perinçek'i nereden tanırsınız?'' şeklindeki sorusunu Çapan, ''Ben solcuyum. Her bahtı kara solcu Perinçek'i tanır. 1972 yılında üniversiteye başladığımdan beri bilirim. Belediye başkanı olunca tanıştık'' diye yanıtladı.

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun, ''Yemeğe hangi sıfatla katıldınız? Hisseler kardeşiniz Gülay Çapan adına değil mi?'' sorusuna Çapan, kendisinin ailenin reisi olduğunu ve Gülay Çapan'ı hisse alması için kendisinin gönderdiğini ifade etti. Çapan, bir başka soru üzerine de ''Veli Küçük, hisseyle ilgili bir şey söylemedi. Söyleyen Kemal Özden'dir. 'Ulusal Sanayici İş Adamları Derneği olarak toplandık, böyle bir karar aldık' dedi. Duruşma, Çapan'ın çapraz sorgusunun yapılmasıyla devam ediyor.