Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Abdullah Cömert'in annesi Hatice Cömert ve kardeşleri Adnan ve Zafer Cömert katılırken tutuksuz sanık polis memuru A.K. duruşma da yer almadı. Davanın başka bir ile nakledilmesi için yapılan müracaatla birlikte dava dosyasının Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Adalet Bakanlığı'na gönderilirken, fotokopisinin alınmadığı, duruşmanın dosya olmadan yapıldığı ortaya çıktı. Dosya olmadan başlayan davada mahkeme heyeti, dosyanın içeriğine UYAP'tan bakmaya çalıştı.

İki kez 5 ve 10 dakika ara verilen duruşmada Abdullah Cömert'in avukatının, tutuksuz yargılanan polis memuru Ahmet Kuş'un tutuklanmasını isteği mahkemece kabul edilmedi. Kuş'un avukatı Fatih Maden ise müvekkilinin belinden rahatsız olduğu için duruşmaya katılamadığını belirtip sağlık raporunu mahkemeye sundu.

Annesi: "Adalet istiyorum"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Milletvekili TBMM İnsan Hakları Komisyon Üyesi Mahmut Taner, Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Türkiye Barolar Birliği'ni temsilen avukat Erol Yılmaz Aras'ın da izleyici olarak katıldığı duruşmada söz alan Abdullah Cömert'in annesi Hatice Cömert, polis memurunun tutuksuz yargılanmasına tepki gösterdi. Hatice Cömert, "Ben adalet istiyorum, adil yargılanma istiyorum. Benim oğlumun hiçbir suçu yoktu, ben onu binbir emekle büyüttüm. Davanın başka bir yere nakledilmesini de istemiyorum" diye konuştu.

Abdullah Cömert'in diğer yakınları, avukatları ve tanıkları da dinleyen mahkeme heyeti duruşma sonunda davayı 15 Eylül'e erteledi.

"Bizi değil, katili düşündü"

Duruşma sonunda adliye önünde kendilerini desteklemeye gelen grubun yanına giden anne Hatice Cömert, gençlere dava hakkında bilgi verirken, desteklerinden dolayı da teşekkür etti. Gazetecilere de bir açıklama yapan Cömert, "Bu hakime çok güvenmiştim. Bizim acımızı hiç düşünmedi, katili düşündü. Ben adalet istiyorum" dedi.

Abdullah Cömert'in ağabeyi Adnan Cömert ise davanın başka bir ile nakledilmesine karşı olduklarını belirterek, "Benim annem rahatsız, hasta ve bizim ekonomik durumumuz iyi değil. Başka bir yere nakledildiği takdirde gidip gelmemiz zor olacaktır. Zaten onlarda bizim davayı takip etmememizi istiyorlar. Ama Abdullah Cömert burada öldürülmüştür, burada yargılanmalıdır. Biz, sonuna kadar bu işin takipçisi olacağız. Çünkü adalet istiyoruz" diye konuştu.

"Adam öldürmekten yargılanan kişi görevinin başında"

Cömert ailesinin avukatı Hatice Can ise duruşmayı değerlendirirken, "Duruşma günü belli, tanıklara da davetiye çıkartılmış. 27 tanık duruşma günü hazır ancak sanık vekili, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçeyle nakil istemiş. Adalet Bakanlığı'na gönderilen dosya Yargıtay 5'inci daireye ulaştırılmış. Yani, dosya kaçırılmıştır" dedi.

Mahkemeden sanık polisin tutuklanmasını istediklerini ancak reddedildiğini belirten Hatice Can, "Adam öldürmekten yargılanan bu kişi, şu anda görevinin başındadır. Bu da düşündürücüdür. Ayrıca emir veren yetkili amirlerin de bu konuda yargılanmasını istemiştik ancak kimlik tespitleri dahi yapılmadan, sorgulamadan takipsizlik kararı verilmiştir. Bu bir hukuk skandalıdır" diye konuştu.

Duruşmaya Türkiye Barolar Birliği'ni temsilen gözlemci olarak katılan avukat Erol Yılmaz Aras ise, yapılanların hukuksuzluk olduğunu belirterek, "Dosya, mahkeme tarafından Adalet Bakanlığı'na gönderilmiş, mahkemenin önünde değildir. Tutuksuz yargılanan polis memurunun güvenlik nedeniyle dosyanın başka bir yere nakledilmesi istemine mahkeme heyeti fotokopisini dahi almadan tamamını Adalet Bakanlığı'na göndermiştir" şeklinde konuştu.

Duruşma öncesinde gerginlik

Duruşma salonuna girerken adliye önünde bekleyen polislere kardeşinin fotoğrafını gösteren ağabey Adnan Cömert, "Oruç olan insan adam öldüremez. Katiller oruç tutamaz. Dinimiz insan öldürmeyi emretmez" diye bağırdı. Yer yetersizliği neden gösterilerek mahkeme salonuna sadece aile yakınları ve avukatlar alınırken duruşmayı izlemek üzere Hatay Adliyesi önüne gelen bir grup ile polis arasında zaman zaman gergin anlar yaşandı. Hatay Adliyesi önüne barikat kuran polis tüm giriş ve çıkışlarda kimlik kontrolü yaptı.

CHP'li milletvekillerinin duruşma salonuna girdiğini öğrenen İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bayram Yurtçiçek, polisle tartışarak salona girmek istedi. Bu arada barikat arakasında bekleyen küçük grup barikatları devirerek adliye bahçesine girmeye çalışınca sivil polisler ve çevik kuvvet ekipleri grubun önünü kesti.

Sabah 09.00'da başlayan dava halen sürerken adliye önünde bekleyen bir grup slogan atıyor.

Adliyeden dışarı çıkan milletvekili Eryılmaz, duruşmaya bir süre ara verildiğini söyledi. Eryılmaz, dışarıda bekleyen vatandaşların içeri alınmaması ve güneşte bekledikleri yönünde mahkemeye itiraz edildiğini belirterek, "Onların içeri alınması talebi oldu. Heyet onu değerlendirecek. Bir de bu dosyanın akıbeti ile ilgili mağdur vekillerinin beyanları oldu. Sanırım bu beyanlarla ilgili değerlendirme yapmak için mahkemeye 5 dakika ara verildi" dedi.

Tanrıkulu'dan açıklama: "Sanıklar korunmaya devam ediyor"

CHP Genel Başkan Yardımcısı M. Sezgin Tanrıkulu davaya ilişkin yaptığı açıklamada 22 yaşındaki Abdullah Cömert'in davasının, olaydan 13 ay sonra bugün görüldüğünü anımsatarak, adalet bekleyen herkesin mahkeme salonuna geldiğini ancak dava sanıkları ve dosyasının getirilmediğini ifade etti. Tanrıkulu, insan hakları ihlallerine karşı cezasızlığın en üst düzeyde devam ettiğini vurgulayarak, "Gezi olayları sırasında yaşanan sayısız insan hakkı ihlallerine karşı cezasızlık sistematik bir politika olarak yürütülmektedir" dedi.

Gezi Parkı eylemlerine karşı hükümetin aldığı tutumun, insan hakları örgütlerinin verilerine göre 11 kişinin ölümüne, 43'ü ağır olmak üzere 8 bin 163 kişinin de yaralanmasına sebep olduğunu kaydeden Tanrıkulu, "Gezi'de yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin hesabını her platformda, mağdur aileleriyle beraber sormaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Tanrıkulu, Abdullah Cömert davasında da sanıkların korunmaya devam ettiğini ifade etti.