Müşteki avukatlarından Tahir Elçi, Genelkurmay Başkanı'nın Temizöz'ü aklamaya çalışan sözlerinin yargıya açıkça müdahale olduğunu söyledi. Elçi, "Mağdurların vekili olarak bu hukuk dışı tutuma karşı çıkıyoruz." dedi. İlker Başbuğ'un suç işlediğini belirten Diyarbakır Baro Başkanı Emin Aktar ise Albay Cemal Temizöz'ün kazılardan değil, 20 faili meçhul cinayetten yargılandığını hatırlattı.

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, önceki akşam bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalar, gündeme damgasını vurdu. Gerçekliği resmi kurumların raporlarıyla 7 kez ispatlanan 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'nı sızdıran subayı 'yanlış adam' olarak tanımladı. Subayların terör örgütüne üye olmakla suçlanmasından rahatsız olduğunu söyledi. Tutukluluk sürelerini eleştirdi. Başbuğ'un faili meçhuller davasının sanıklarından Albay Cemal Temizöz'le ilgili söyledikleri ise dikkat çekiciydi. Temizöz'ün haksız yere suçlandığını savundu: "Beni en çok üzen olayların başında şu geliyor: Terörle mücadelede görev yapmış, canını feda etmekten kaçınmamış subayın, generalin, astsubayın haksız yere suçlanmaları beni çok rahatsız etti. Bir terör örgütüne üye olmakla suçlanıyorlar. Albay Cemal Temizöz, buna bir örnek.''

Başbuğ'un bu açıklamaları, özellikle davayı takip eden Diyarbakır'daki hukukçuların tepkisini çekti. Faili meçhuller davasının mağdur avukatlarından Tahir Elçi, "Bir ülkenin silahlı kuvvetlerinin başındaki kişi eğer bir yargılama, tutuklama süreci, devam eden davanın bir numaralı sanığı olan Cemal Temizöz'ün adını anarak açıklama yapıyorsa bu, açıkça yargıya müdahaleden daha öte yargıya doğrudan baskıdır. Bu suçtur. Mağdurların vekili olarak bu hukuk dışı tutuma karşı çıkıyoruz. Özellikle bir dönem, kamu içindeki hukuk dışı yapılanmanın binlerce insanı öldürdüğü biliniyor. 15 yıldır zaten yargı gereğini yapmadı. Etkili bir soruşturma yürütmedi. Yakınlarının kemiklerini arıyorlar. Bu kadar adaletsiz bir meselede çok sınırlı bir soruşturma yapılmış, sadece 1 tane kamu görevlisi yakalanmış, bunun için bile Genelkurmay Başkanı çıkıp itiraz ediyor. Sıradan bir suçla ilgili insanların yıllarca tutuklu kaldığı bu ülkede 20 cinayeti azmettirdiği gerekçesiyle tutuklanan ve 7 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası istenen birinin 1 yıllık tutuklama süresine Genelkurmay itiraz ediyor." ifadelerini kullandı.

Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar da Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un devam eden bir dava konusunda yaptığı açıklamaların adil yargılamaya müdahale olduğunu belirtti. Temizöz'ün kazılardan değil, 20 faili meçhul cinayetten yargılandığını hatırlatan Aktar, şunları söyledi: "İddianamede ve dosyadaki deliller açık. Temizöz, faili meçhul cinayetlerden yargılanıyor. Başbuğ'un işgal ettiği makamın etkisi bakımından, söyledikleri yargıya müdahaledir. Terörle mücadelede görev almış birisinin işlediği suçtan dolayı bağışlanacağı hangi hukuk kuralında yer alıyor? Böyle bir kural var mı? Terörle mücadelede yer alanların yargılama bağışıklığına sahip olduğu nerede yazıyor? Böyle bir yasa varsa sayın Genelkurmay Başkanı bunu bize de açıklasın. Böyle açıklamalar çok açık adil yargılamaya müdahaledir. Bu süreçte İstanbul'daki çok sayıda tahliye ve çatışma süreci değerlendirildiğinde yargının etki altına alındığı görülüyor. Kimse suç işleme hakkına sahip değildir. Özellikle 90'lı yıllarda işlenmiş bütün suçların ortaya çıkarılması ve faillerinin yargılanması gerekir."


--------------------------------------------------------------------------------

Başbuğ'un açıklamaları yargıya açıkça müdahale

Yozgat Barosu Başkanı Avukat Yusuf Başer, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, yargılanan Albay Cemal Temizöz'le ilgili açıklamalarının hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığını açıkça ihlal olduğunu söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu hatırlatan Başer, "Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un açıklamaları yasalara aykırıdır. Hiç kimse ama hiç kimsenin yargılanması devam eden bir davada görüş beyan etmesi, yorum yapması ve mahkemeyi etkileyecek manada beyanda bulunmasını kabul etmek mümkün değildir. Sıradan bir suçla ilgili insanların yıllarca tutuklu kaldığı bu ülkede 20 cinayeti azmettirdiği gerekçesiyle tutuklanan ve 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen birinin 1 yıllık tutuklama süresine Genelkurmay itiraz ediyor. Bu, hukuka ve yargı bağımsızlığına açıkça müdahaledir. Sorumluluk mevkiinde bulunan insanların hangi makamda olursa olsun yargı tarafsızlığını etkileyecek beyanlardan kaçınması şart." dedi. FERHAT ÖZER YOZGAT CİHAN


--------------------------------------------------------------------------------

MGK'da konuşmalı televizyonda değil

AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Meclis'te gazetecilerin sorularını cevaplandıran Elitaş, "Yaptığı iş Genelkurmay Başkanlığı'dır. Genelkurmay Başkanı'nın siyasi polemiğe girecek konularda görüş beyan etmesini doğru bulmuyorum. Genelkurmay, 'Türkiye'nin dış güvenliğinden sorumlu. Genelkurmay Başkanı sadece mesleki konularda Milli Güvenlik Kurulu'nda görüşlerini beyan eder." dedi. Çömelme ve mevzi ile ilgili Başbuğ'un, "Bu tartışmaya son verilsin." yönündeki açıklamasını ise şöyle değerlendirdi: "Onun hakemliğinin de Genelkurmay Başkanı'na düşmemesi gerekir. Hakem millettir. Bunun basit polemik yapılması, siyasetin ne kadar kısır olduğunun göstergesidir. Türkiye, sivillerin konuştuğu demokratik bir sistem olmalıdır."

İlker Başbuğ'un BDP'li milletvekilleri hakkında 'Ya ayrıl milletvekilliğinden dağa mı gidiyorsun nereye gideceksen git.' yönündeki sözlerini ise, "Siyasetçilerin muhatabı siyasetçilerdir." sözüyle eleştirdi. İBRAHİM ASALIOĞLU ANKARA


--------------------------------------------------------------------------------

BDP, Başbuğ'u istifaya çağırdı

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un açıklamalarına tepki gösterdi. Demirtaş, "Bir milletvekiline emir verir gibi konuşmak Genelkurmay Başkanı'nın haddine değil. Burası kışla değil, biz de senin emir erin değiliz." dedi. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, önceki gün bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada, BDP'li milletvekillerinin tutumlarını eleştirmişti. Başbuğ, "TBMM'de milletvekili olarak yemin ediyorsunuz anayasa üzerine, ondan sonra bir yerde gidip terörist cenazesine katılıyorsunuz. Ya ayrıl milletvekilliğinden dağa mı gidiyorsun nereye gideceksen git veya anayasaya verdiğin yeminin gereğini yerine getir." demişti. Söz konusu ifadeler BDP'lilerin tepkisini çekti. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Başbuğ'un bu açıklamalarına da değindi. Demirtaş şu ifadeleri kullandı: "Partimizin milletvekillerini açıkça hedef haline getiren ciddiyetsiz açıklamalar yaptı. Bir milletvekiline emir verir gibi konuşmak Genelkurmay Başkanı'nın haddine değil. Burası kışla değil, biz de senin emir erin değiliz. Kendisinin görevi insanlarını dağa gitmeye teşvik etmek değildir, dağdan inişleri sağlamaktır. Milletvekiline açıkça dağın yolunu gösteren Genelkurmay Başkanı'nın görevi bitmiştir. Ya istifa etmelidir ya da Başbakan onu görevden almalıdır. Şu saatten sonra, şu dakikadan sonra herhangi bir milletvekilimizin başına gelebilecek en küçük bir şeyden Genelkurmay Başkanı sorumludur. Hedef göstermiş ve suç işlemiştir. Genelkurmay Başkanı hakkında savcıları göreve davet ediyorum." ANKARA AA