Ağrı’nın Diyadin ilçesindeki İlçe Jandarma Komutanlığı’na önceki gece uzun namlulu silahlarla düzenlenen saldırının ardından çatışma çıktı. Bu esnada özel harekat polislerinin ilçe merkezinde düzenlediği operasyonlarda da 3 kişi öldü ve Ağrı Valiliği bu kişilerin ‘terörist’ olduğuna dair bir basın bildirisi yayınladı.
Ancak kısa bir süre sonra, ölenlerden ikisinin henüz çocuk yaşlardaki iki fırın işçisi olduğu anlaşıldı. Çalıştıkları fırının kapısı önünde sohbet eden 15 yaşındaki Muhammed Aydemir ve 16 yaşındaki Orhan Aslan silah seslerinden korkarak girdikleri odun deposunun kapısı önünde öldürülmüşlerdi. Çocukların aileleri, olayın yaşandığı bölgenin sakinleri ve Diyadin Belediye Başkanı, iki çocuğun PKK ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını ve polislerin rastgele açtığı ateşle öldürüldüklerini söyledi.

Bu iddialar ve iddiaları destekleyen görüntülerin ortaya çıkmasının ardından Ağrı Diyadin Savcılığı, iki çocuğun ölümüyle ilgili olarak ‘yargısız infaz’ soruşturması başlattı.

Milliyet gazetesinden Kemal Göktaş’ın haberine göre, Diyadin Cumhuriyet Savcısı Burak Dumanlıdağ, “Soruşturmanın başındayız. Henüz ne delil ne tutanaklar var. Tanıkları dinleyeceğiz, tutanakları inceleyeceğiz” diye konuştu.

HSYK’nın son yaz kararnamesi ile Mersin’den Diyadin’e atadığı Cumhuriyet Savcısı Burak Dumanlıdağ, cesetlerin olay yeri incelemesinden önce, kendisi gitmeden otopsi için Erzurum’a gönderildiğini belirtti.

Dumanlıdağ, “Olay yeri incelemesi yaptım. Ben gittiğimde cesetler orada değildi. Daha ifade alımına geçmedim. Çünkü olayla ilgili Emniyet tutanakları henüz gelmedi” dedi.

Olayın odunluğun kapı girişinde gerçekleştiğini söyleyen Dumanlıdağ, “Soruşturmanın başındayız. Henüz ne delil ne tutanaklar var. Tanıkları dinleyeceğiz, tutanakları inceleyeceğiz” diye konuştu.

Dumanlıdağ, "Siz görmeden cesetlerin gönderilmesi uygulama açısından doğru mu” sorusuna ise “Elbette, savcının cesetleri görmesine gerek yok” yanıtını verdi.

Diyadin Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Emrah Muhammed Aydemir’in babası Mehmet Hanifi Aydemir savcılığa verdiği suç duyurusu dilekçesinde günlük 15 TL karşılığında fırında çalışan oğlunu çatışma çıktığında telefonla arayarak dikkatli olmasını istediğini söylemiş, Muhammed’in annesi de akşam boyunca oğluyla konuştuğunu, son olarak bir odun deposuna saklandıklarını söylediğini ve bir daha kendisinden8 haber alamadığını açıklamıştı.