Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davada daha önce savunmasını yapmayan eski Tuğgeneral Gökan Şahin Sönmezateş savunma yaptı. Muğla ve Ankara'da yargılandığı davalarda duruşma salonunda kendilerine yönelik hakaret edilmesine mahkeme ve savcıların göz yumduğunu ileri süren Sönmezateş, "Bize sürekli küfür ediliyor. Yaşadıklarımız tarihten hiç ders almadığımızı gösteriyor. Yahudi dölü, Ermeni dölü şeklinde bize sözler söyleniyor. Yahudi ya da Ermeni olsaydım eğer bunu utanmadan söylerdim.

Onlar da bu ülkenin vatandaşları. HDP milletvekili Aysel Tuluğ da aynı şeyi yaşadı bu ülkede. Annesine baş sağlı diliyorum. O milletvekili olduğu için yaşadıkları gazetelerde yer aldı. Ama bize yapılanlara hiç ses çıkmıyor. Bize işkence, hakaret serbest. Bu süreçten herkes gibi ailemiz ve çocuklarımız da nasibini alıyor. Bu dönemde Türk solu çok kötü bir sınav veriyor. Kendilerine yapılan haksızlıklara ses çıkarıyorlar ama başkanına yapılanı görmüyorlar" dedi.  

Sanığın bu sözü üzerine müşteki sıralarında oturan bir kişi, "Darbenin sağla solla ne alakası var" diye bağırdı. Bu söze karşılık sanıklardan biri, "Kes sesini" karşılığını verdi. Sanığın bu tepkisi üzerine müşteki sıralarında oturanlar ayağa kalkarak, sanıklara yönelik sinkaflı sözler söyledi. Sanıkların da karşılık vermesi üzerine bir anda salon karıştı. Mahkeme başkanının talimatıyla küfür eden müşteki yakınları ile ayağa kalkarak karşılık veren sanıklar salondan çıkartıldı.  Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın sessizliği sağlamasının ardından Sönmezateş'in savunmasına devam edildi. 

"FETÖ'CÜ DEĞİLİM. HİÇBİR İMAMIN, TARİKAT ŞEYHİNİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKÜP, ÖPMEDİM"
FETÖ'cü olmadığını tekrarlayan Sönmezateş, "Dilimde tüy bitti. Ne diyeceğimi şaşırıyorum. FETÖ'cü değilim. Hiçbir imamın, tarikat şeyhinin önünde diz çöküp, öpmedim. Sosyal demokratım, Mustafa Kemal Atatürkçüyüm. Beni zorla FETÖ'cü yapmayın. İftiralara, yalana, boyun eğmeyeceğim. 115 bin yıl yatarım ama FETÖ'cü olarak buradan çıkmam. Özellikle müşteki avukatları tarafından bu darbenin FETÖ'cüler  tarafından yapıldığı kesin, belli. 'Gülen'e terör örgütü başı diyebilir misiniz' diye değişik sorular soruluyor. Evet diyebilirim, daha fazlasını da diyebilirim. Peki siz bir bakan ya da bakanın oğlu rüşvet aldığında siz buna 'hırsızlık der misiniz?  Ben derim siz diyemezsiniz. Derseniz Sincan'a yanıma gelirsiniz" diye konuştu. 

"ŞİRİN ÜNAL'IN LİSTESİNDE VARIM"
Bir dönem Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı yaptığını ve bu dönemde FETÖ'cüleri isim isim bildirdiğini anlatan Şahinateş, "Ben MİT'in listesinde yokum. Genelkurmay listesinde yokum. Ama Şirin Ünal'ın listesinde varım. Benim ismimi Şirin Ünal'a verenler Konya'dan iki astsubay ve bazı nedenlerle terfi ettirilmeye Murat Mocan" dedi.

"OLAY YERİNDE BİZE AİT OLMAYAN SİLAH VAR"
Muğla'ya, aldığı emir gereği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı güvenli bir şekilde Ankara'ya götürmek için gittiğini ve bunu Genelkurmay Çatı Davası'ndaki ifadesinde terörle mücadele harekatı kapsamında yaptığını söyleyen Şahinateş, "Orada bize ait olmayan olay yerinde bir silah var. Polis de bunu kabul ediyor. Bize ait olmayan kovanlar var. 02.00'a ait kamera görüntüsüne ulaşılamıyor. Dalamanda da kamera görüntüleri yok. Var ama ulaşılamıyor. Bunları ben söylemiyorum dava dosyasında var. Otelin güvenlik kamerasının fişi çekilmiş. Sonuç olarak önemli kameralarını görüntülerine ulaşılamıyor. Bizim dışımızda giden helikopterlere yönelik bilgi yok" diyerek olayın kendisinin de anlayamadığı bir kumpas olduğunu ileri sürdü. 

"SUSKUNLUĞUM BAŞLIYOR"
Savunmasında suçlamaları kabul etmeyen ve düşürüldüğü durum nedeniyle Türkiye'de kazanabileceği bir dava olmadığını söyleyen Sönmezateş sözlerini, "Bundan sonra konuşmayacağım. Sorulan soruları da yanıtlamayacağım. Artık susuyorum. Bir şeylerin ortaya çıkmasını bekleyeceğim. Suskunluğum başlıyor" diyerek tamamladı. 

cumhuriyet.com.tr