Şırnak ve çevresinde 1993-1995 yılları arasında 20 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutularak Diyarbakır 6’ıncı Ceza Mahkemesi’nde emekli albay Albay Cemal Temizöz, Cizre Eski Belediye Başkanı Kamil Atak, Tamer Atak, Kukel Atak ile PKK itirafçıları Adem Yakın, Fırat Altun, (Abdulkadir Güven) Hıdır Altuğ’un yargılanmalarına bugün devam edildi. Duruşmaya, ‘Adam öldürmek ve suç işlemek için çete kurmak’ suçlarından 2 ila 9 kez arasında haklarında ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istenenen 7 tutuklu sanık, avukatları ile mağdur avukatları hazır bulundu. Önceki duruşmalarda olduğu gibi Diyarbakır Adliyesi’ndeki yoğun güvenlik önlemleri sürdü. Adliye binasının çevresi polis barikatlarıyla çevrilirken, binaya girmek isteyenler iki ayrı arama noktasından geçirildi.
Davanın bugün görülen 18’inci duruşmasının öğleden önceki bölümünde, verdiği ifadelerle davanın en önemli tanığı haline gelen ancak, hakim karşısında daha önce verdiği ifadeleri geri çeken sanıklardan Cizre Eski Belediye Başkanı Kamil Atak’ın kardeşi Mehmet Nuri Binzet ile cezaevinde görüşen ve PKK’nın gizli şehir yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) davası kapsamında tutuklu bulunan İHD Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey, tanık olarak dinlendi.

ERBEY: BİNZET BİZDEN YARDIM BEKLİYORDU


Mehmet Nuri Binzet’in kendisini yönlendirdiğini ve rüşvet teklif ettiği iddialarına cevap veren Erbey, “23 Mart tarihinde cezaevine giderek Binzet ile görüştüm. Kendimi tanıştırdıktan sonra konuşmaya başladık. Biz başvuru alırken hiçbir şekilde insanların kimliğine, siyasal tercihine bakmayız. Sadece mağdur olmalarına bakarız. Şubemize asker, polis ve korucu yakınları da başvuruyor. Onlara da yardımcı oluyoruz. Binzet ile konuşurken başvuru formu hazırladım. Ama Binzet tedirgin ve endişeliydi. 1993 yılında babasının PKK tarafından öldürüldüğünü anlattı. PKK’ya düşman olduğunu söyledi. Çok gergin ve karışık konuşuyordu. İsim ve yer vermiyordu. Sadece geçmişte yaşamış olduğu bir takım şeyleri anlatıp duruyordu. 13 yaşında bana silah vererek korucu yaptılar. Çocukluğumu yaşamadım gibi söylemlerde bulunuyordu. Bizden kendisini yalnız bırakmamamızı ve yardım etmemizi bekliyordu” diye ifade verdi.

BİNZET PARA İSTEDİ



Cezaevinde yaptıkları görüşmenin ardından Binzet ile vedalaşmak için elini uzattığını anlatan Erbey, görüşmelerini ve aralarında geçen diyalogları şöyle anlattı:
“Binzet cezaevinden ayrılmamı istemiyordu. Yarın tekrar gelin size dilekçe ile her şeyi anlatacağım. Kendisine tam olarak ne istediğini sordum. Elimi tuttu ve bırakmadı. Başını eğerek tişört ve paltolon getirmemi istedi. Uzun süre elimi bırakmadı. Bu kez para istedi. Hesabına 150 TL yatırdım. Bu parayı da makbuz karşılığı yatırdım. 4-5 gün sonra tekrar cezaevine gittim. Kendisine 15 TL’lik tişört ile 20 TL’lik paltolun alıp gittim. 1 sayfalık dilekçe hazırlamıştı. Dilekçesinde Türk-Kürt kardeştir. Çanakkale’de birlikte savaştık gibi düşüncelerini yazmıştı. Faili meçhul cinayetlerle, kayıplar veya toplu mezarla ilgili tek bir bilgi vermedi. Savcılıkta verdiği ifadelerin dışında bir bilgi bize vermedi. Kesinlikle kendisini yönlendirmedik ve ona adını ‘Kürdistan tarihine yazdıracağız’ diye bir talebimiz olmadı. Ayrıca tutuklu birini nasıl cezaevinden çıkartıp yurt dışına gönderebilirim. Yine İskan Aslan’ın fotoğraflarını göndermedim. Yaptığımız insani bir sohbetti. Ama sanki her şeyi ben organize ediyorum şeklinde yansıtmış.”

KCK SUÇLAMASINI ANLATTI:

Erbey, İHD’ye başvuran kimseye kapıları kapatmadıklarını belirterek, vicdanen rahat olduğunu dile getirdi. Binzet’in cezaevinden çıkması durumunda kendisine insani olarak yine para yatıracağını ifade eden Erbey, kimseyi suçlamak için bir iş yapmadıklarını söyledi. Tutuklu bulunduğu KCK’a davasıyla ilgili de konuşan Erbey, “Geçmişte ROJ TV’ye ve gazetecilere açıklama yaptığım için KCK’a tutuklusu olarak cezaevinde bulunuyorum. Evet bunların hepsini yaptım. Yarın çıkarsam yine yaparım. Ben insan hakları savunucusuyum. Terör suçlusu değilim” dedi.

TEMİZÖZ’ÜN SORUSU GERGİNLİK YARATTI

Albay Cemal Temizöz’ün tanık Erbey’e PKK’nın talimatları doğrultusunda hareket ettiği yönündeki soru üzerine tanık ve sanık avukatları arasında sert tartışmalar yaşandı. Soruya itiraz eden mağdur avukatlarından Bahattin Özdemir, konuştuğu sırada sanık Cemal Temizöz mahkeme heyetine bir şeyler söylemeye çalıştı. Bunun üzerine avukat Özdemir “Sen sus konuşma” sözleri bir anda duruşma salonunda gerginliğe neden oldu. Mahkeme başkanın araya girmesiyle gerginlik büyümeden önlendi.
Duruşmaya verilen aranın ardından yeniden başladı.



Vatan