10 Ekim’de kana bulanan Ankara Barış Mitingi’ni düzenleyen kitle örgütleri, ihmali bulunan kamu görevlileriyle ilgili olarak bugün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor.
Evrensel’de yer alan habere göre; DİSK, KESK, TMMOB ve TTB düzenledikleri basın toplantısıyla Ankara Katliamı'nda sorumluluğu ve ihmali olan tüm kamu kurumları hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. "Geçen 44 günde hiç kimse hesap vermedi" diyen emek, meslek örgütleri yöneticileri tarafından, katliamın yaşanmasının güvenlik meselesi değil toplumsal ve politik bir mesela olduğu ifade edildi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) yöneticileri dün Genel-İş Genel Merkezi'nde basın toplantısı yaparak Başbakan Ahmet Davutoğlu ile tüm kurum ve kişi hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Toplantıya, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eşbaşkanları Şaziye Köse ve Lami Özgen, TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül ve TTB Genel Sekteri Özden Şener katıldı.

Toplantıda konuşan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, katliamın üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen katliamla ilgili itiraflarda bulunanların hesap vermediğini söyledi. Katliam sonrası yapılan açıklamalarda 'kokteyl terör' sözleriyle asıl faillerin saptırılmaya çalışıldığını savunan Beko, katliam öncesi alanda olmayan polislerin katliam sonrası yaralılara yardım edenlere gaz attığını belirtti. Beko, 'ihmal yok' diyenlerin ve 7 Haziran seçimleri sonrası savaş ve katliam politikalarını tırmandırarak kan ve gözyaşı ile iktidar kuranların hesap vermediğini söyledi. Beko, 'AİHM kararlarına bakıldığında Türkiye'nin mahkum olacağı kesindir' şeklinde konuştu.

“Ölenler suçlanmaya çalışıldı”

Miting öncesi yapılan toplantılarda bir saldırı riskinin tartışılması yerine CHP ve HDP Genel Başkanlarının mitinge katılıp katılmayacağı ile ilgilenildiğinin altını çizen Beko sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Yaşam hakkını korumakla görevli olan devlet, açık bir tehditten haberdarken hiçbir önlem almamıştır. İç Güvenlik Yasası'nı çıkartan devletin katliamla birlikte bu yasayı emek, barış, demokrasi güçlerini baskı altına almak için kullandığı katliam sonrası apaçık ortadadır. Katliam sonrası IŞİD ve devletin sorumluluğu hafifletilmeye çalışılarak, ölenleri suçlamaya yönelik algı operasyonuna girişilmiştir. Burada mesele bir güvenli meselesi değil, toplumsal ve politik bir meseledir." Yüzden fazla insanın yaşamın ı yitirdiği davanın 'Yüzyılın Davası' olacağı vurgusu yapan Beko, katliamı unutturmayacakları söyledi