ÇHD İstanbul Şubesine üyesi bir grup, Sultanahmet'teki İstanbul Adalet Sarayı'nın önünde toplanarak, ''Cezaevi değil üniversite, hukuksuz aramalara son'' pankartını açtı.

Grup adına açıklama yapan İÜ Hukuk Fakültesi öğrencisi Bilgin Aslan, parasız, bilimsel, ana dilde eğitim isteyen gençlerin gözaltına alındığını, tutuklandığını ve F tipi hücrelerde yatırıldığını ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
    
''Bugün burada olmamızın sebebi ise İÜ'nün isteği, polisin yazılı talebi ve yargının aynı gün birkaç dakika içerisinde bu talebi karşılamasıyla, ortaya 'olağanüstü hal' uygulaması çıkmıştır. İşte bugün burada polise olağanüstü hal dönemi yetkileri veren Hakim Cavit Marancı'yı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna şikayet etmek için bulunuyoruz. Son günlerde basında epeyce yer edinen, neresinden baksanız keyfilik ve hukuksuzluk kokan bir yargı pratiğiyle karşı karşıyayız. İÜ'nün çeşitli baskıları yetmemiş olacak ki zaten üniversiteye karakol kurmuş olan polislerin ellerini rahatlatmak ihtiyacını duymuştur. Bunun için de polislerin hiçbir hak hukuk tanımayan keyfi uygulamalarına yasal kılıf uydurmak için yargıya başvurmuş, yargı da bu isteğe uyarak minareye uygun kılıf dikmiştir.''
    
Grup, açıklamanın ardından, hazırladıkları dilekçeyi, Hakim ve Savcılar Yüksek Kuruluna gönderilmek üzere, İstanbul Adalet Komisyonu Başkanlığına sundu.
    
Dilekçede, İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Cavit Marancı'nın verdiği kararın, usul ve yasaya aykırı, gerekçesiz olarak uzun süreli ve genel nitelikli olduğu, söz konusu kararın kişilik haklarının ihlaline yol açabileceği belirtildi.
    
Dilekçede, hakim Marancı hakkında soruşturma açılması ve bu soruşturma sonuçlanıncaya kadar geçici olarak görevden alınması talep edildi.




AA