Hâkimin kozmik odadaki belgeleri göremeyeceğini ileri sürenlerin ortaya attığı 'gizlilik' tezinin hukukî olmadığını vurgulayan Hukukçular Birliği Başkanı Sinan Kılıçkaya, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi Ali Suat Ertosun'un başlattığı tartışmanın yargıya müdahale olduğunu söylüyor. Hukuk devletinde böyle bir tartışmanın abes olduğunu belirten TCK'nın mimarlarından Prof. Bahri Öztürk, "Hâkimin yaptığı delil tespitidir. Neyin sır olup olmadığını mahkeme saptayacak. Buna kimse mani olamaz." diyor. Öztürk, tartışma çıkaranların amacını da "Demek ki bazı şeylerin ortaya çıkması istenmiyor." şeklinde açıklıyor.

Konya Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna ise hâkimlerin devlet sırrına ulaşamayacağını savunanlara soruyor: "Peki kim ulaşacak? Atabeyler çetesi, Sauna çetesi, Ergenekon örgütü ulaşabilecek, ama yargı ulaşamayacak. Öyle mi?"

Ümit Kardaş (Emekli Hakim Albay): Kozmik odada delil aranıyor sır değil, sınırlama getirilemez
Devlet sırrını herkes kendine göre tanımlıyor ama şu anda devlet sırrı hakkında bir kanun yok. Meclis'te bu konuda bir kanun tasarısı var. Neler devlet sırrıdır? Kim bunu devlet sırrı olarak niteleyebilir, ne kadar süre bu kapsamda olur gibi birtakım unsurları olması gerekir. Türkiye'de ise herkes kendine göre bir sır tanımlaması yapıyor. O zaman kozmik odada aranan şey devlet sırrı değil, delil. Yani orada aranan devlet sırrı mı, yoksa o birimin sırrı mı? Bu ayırım önemli. Bir suç isnadı var ve bu konuda delil aranıyor. Hatta bana göre burada devlet sırrı da yok, savcı da arayabilir. Ama CMK'da biraz da yoruma açık bir düzenleme yapılmış. Bir demokraside hükümetin bilmediği bir konu devlet sırrı olur mu hiç? Silahlı Kuvvetler ve emniyet, hükümetin emri altındaki birimler. Yani hükümetin altındaki bir birimin hükümetten gizleyeceği bir sır olamaz. O zaman devlet demek asker, emniyet demek, onlar ne saklıyorsa ona inanmak gerekir. Mesela kısa süre önce Almanya genelkurmay başkanı, Afganistan'da bir operasyonla ilgili hükümetten sır sakladığı için görevden alındı.

Prof. Dr. Bahri Öztürk (Hukukçu): Hâkim yetkisini kanundan alıyor, kimse mani olamaz
CMK'nın 125. maddesinin tartışılabilecek maddelerden olmadığını düşünüyorum. Son derece açıktır. Ama delil toplamakla kovuşturmayı birbirine karıştırıyorlar. Bir şeyin 'devlet sırrı' olup olmadığını saptayabilmek için önce tespit etmek gerekir. Delil tespiti ve 'devlet sırrı' niteliğindeki bilginin değerlendirilmesi farklı şeylerdir. Kozmik oda ya da NASA'nın herhangi bir birimi başlı başına 'devlet sırrı' değildir. Buralara bakılabilir. Görevlendirilen kişi hakimdir. Onun yaptığı şey delil tespitidir, delilleri değerlendirme değildir. Neyin sır neyin sır olmadığını mahkeme saptayacak. Delil tespitine kimse mani olamaz. Kanun son derece açıktır ve tartışılması son derece abestir. 125. madde kıyasen soruşturma evresinde de uygulansın diyorlar. Uygulanamaz. 125. madde iddianame düzenlenirken değerlendirmeye alınamaz. Önce deliller toplanır sonra konuşturma aşamasında mahkeme devlet sırrını ayıklar. Hakim topladıklarını mahkemeye sunacak sonra karar verilecek. Burada ya bilgisizlikten kaynaklanan ya da kasıtlı bir tartışma var. Neyin 'devlet sırrı' olup olmadığına mahkeme karar verecek.

Hüsnü Tuna (Avukat, AK Parti Konya Milletvekili): Yanlış teamüller artık yıkılıyor
Türkiye'de oluşturulan yapıya göre hakimler dahi 'devlet sırrı'na ulaşamıyor. Peki kimler ulaşacak? Atabeyler ve Sauna çeteleri ile Ergenekon ulaşabilecek, ama demokratik sistemin en yetkili ayaklarından biri olan yargı ulaşamayacak. Kozmik oda araştırmasıyla bu teamül yıkılıyor. Hukuk sistemi içerisinde hakimin bir yetkisi var. Devlet sırlarına da bakabilmeli. CMK'nın 125. maddesinden, hakim bakamaz anlamı çıkmaz. Devlet sırlarına kimlerin bakabileceği kanunlarda belli değil. Başbakanın, cumhurbaşkanının ulaşamadığı bir sır düşünülebilir mi? Uygulamada bir yanlışlık var. Yargı, kozmik oda dahil her yere bakabilir. Hakimlerin, devlet sırlarına, çete üyelerinin gösterdiği hassasiyetten çok daha fazlasını göstereceğinden eminim.

İbrahim Serdaroğlu (Emekli hakim): Hâkim, istediği belgeyi inceler
CMK 125'e göre, hakim devlet sırrı niteliğindeki belgeleri soruşturma aşamasında görebilir ve bu aşamada tetkikini yapabilir. Bir suç ile ilgili soruşturma yapılırken, suçun sübutu ile ilgili belgeler ya da deliller 'devlet sırrı' niteliğinde ise hakim bunu inceler. Gerekirse incelemesini derinleştirir. Suç ile ilgisi olduğunu düşündüğü belgeleri tutanaklarla kayıt altına alır. İlgili maddenin lafzından ve hukukun ana hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, devletin hakimi için, soruşturmada, 'devlet sırrıdır' diye bir sınırlama söz konusu olamaz. Hakim suç ile ilgili her türlü belgeyi görebilir, tetkik edebilir. Hakim, suçun ispatı ile ilgili belgeleri, devlet sırrı olsa dahi kovuşturma aşamasında açıklamak zorunda. Açıklama yasağı yalnızca, suç ile ilgisi olmayan devlet sırrı niteliğindeki belgeler içindir.