Öte yandan tutuklu 3 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS)'yle Metris Cezaevi'nden duruşma salonuna bağlandı. Söz alan ölen işçi ailelerinin Avukatı Yıldız İmrek, sanıkların duruşma salonuna SEGBİS ile bağlanmasına tepki göstererek, SEGBİS sağlıklı bir bağlantının kurulamadığını, sanıkların isimlerini söylerken bile anlaşılamadığını, bu nedenle sanıkların huzura getirilmesi gerektiğini belirtti. Söz alan Mahkeme Başkanı Ahmet Civelek, "SEGBİS'i ben kurmadım. Hava şartları nedeniyle teknik imkanları kullanarak, sanıklara bağlanıyoruz. Ayrıca tutuklu sanıklar savunmalarını yaptı" dedi.

AVUKAT İMREK: HEYET ÇEKİLSİN
Tekrar söz alan Avukat Yıldız İmrek, HSYK'nın kararıyla bir önceki heyetin görev yerinin değiştiğini belirterek, "Önceki heyetin bir yıl süreyi tamamlamadan görev yeri değiştirildi. Kuşku ve kaygı içindeyiz. Tarafsızlığın ve bağımsızlığın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu değerlendirmeyi yaparak görevden çekilmenizi talep ediyoruz" diye konuştu. Mahkeme heyeti, çekilme şartlarının oluşmadığını belirterek, Avukat Yıldız İmrek'in  talebini reddetti.


 

"BENİM ASANSÖRLERLE BİR İLGİM YOKTUR"

Savunmasını yapması için kürsüye çağrılan tutuksuz sanık Ahmet Sait Demir, "Olay tarihinde ben saha gözetmeni olarak çalışıyordum. Çalışanların kişisel koruyucu donanımlarının (baret vs..) olup olmadığına bakıyordum. Baret kullanmayanları uyarır, iş güvenlik uzmanlarına bildirirdim. Benim asansörlerle bir ilgim yoktur. Zaten olayın meydana geldiği gün şantiye dışındaydım" ifadelerini kullandı.

        

"ŞANTİYEDE BÜYÜKLÜ KÜÇÜKLÜ KAZLAR OLDU"
Sanık Demir'in ifadesinin ardından avukatlar soru sordu. Saha gözetmeni olmak için eğitim alıp almadığının sorulması üzerine sanık Demir, "Çanakkale fizik bölümü mezunuyum. İş Güvenliği konusunda Kurtaran Eğitim'de 2 aylık eğitim aldım. Devletin  açtığı iş güvenliği sınavına da girdim ve 'C' sınıfı uzmanlık sertifikası aldım.  Ancak çalışmış olduğum şantiyede iş güvenliği uzmanı olarak değil saha gözetmeni olarak çalıştım"  diye konuştu. Soru üzerine sanık Demir, "Şantiyede büyüklü küçüklü kazlar olduğunu belirterek, "Benim kazalara ilişkin tuttuğum tutanak yok" dedi.  "Asansörle ilgili çeşitli kazaların olduğunu biliyor muydunuz?" sorusuna ise Sanık Demir, "Asansörün hata verdiğini, 'eror' verdiğinden haberim vardı" diye konuştu. "Aziz Torun inşaat sahasına gelir miydi?" sorusuna Sanık Demir, "Görmedim. Kendisini de tanımıyorum" diye cevap verdi.

"İŞ KAZASININ MEYDANA GELDİĞİ ASANSÖRDE SORUMLULUĞUM BULUNMAMAKTADIR"
Tutuksuz sanık Bahadır Uçar ise planlama şefi olarak şantiyede görev yaptığını anlatarak, "7 Nisan  2014 tarihinde Torunlar İnşaatta çalışmaya başladım. Ofiste görev yapıyordum. Sahaları denetleme görevim yok. İş kazasının meydana geldiği asansörde sorumluluğum bulunmamaktadır. Beraatimi ve yurtdışına çıkış yasağımın kaldırılmasını talep ediyorum. Allah bir daha böyle acılar göstermesin. Kazadan beladan korusun" diyerek savunmasını tamamladı. Mahkeme duruşmaya ara verdi.

 
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianamede, aralarında asansör firması sahibi ve iş güvenliği uzmanında bulunduğu 25 şüphelinin, "Taksirle 10 kişinin ölümüne sebebiyet vermek" suçundan 2,5 yıldan 22,5 yıla kadar ayrı ayrı hapisle cezalandırılmasını talep ediliyor.


Serpil KIRKESER/DHA