Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli rütbeli askerlerin kurduğu iddia edilen ve 2006’da gözaltına alınan Atabeyler Çetesi’yle ilgili davada karar çıktı. Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Başbakan Tayyip Erdoğan’a suikast düzenleyeceği de ileri sürülen ‘Atabeyler Çetesi’ davasında 9 sanığın beraatına karar verdi.
Mahkeme heyeti, “Hükümetin görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçu için anlaşmak suretiyle TCK’nın 316’ncı maddesine muhalefet etmek suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle” sanıklar Murat Eren, Erkut Taş, Yasin Yaman, Yakup Yayla, Yunis Akkaya, İsmail Binici, Mehmet Karatepe, Cemal Hasan Özdeş ve Mustafa Raşit Çavdar’ın beraatına karar verdi. 


Sanıklardan Murat Eren, izinsiz patlayıcı madde bulundurmak ve nakletmekten 4 yıl 2 ay hapis; Taş, Yaman ve Akkaya da aynı suçtan 2 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırıldı. Taş ve Akkaya, Ateşli Silahlar Kanuna muhalefet ettikleri gerekçesiyle 10’ar ay hapse mahkûm edilirken, cezalara ilişkin hükmün ertelenmesi kararlaştırıldı. Suat Kiy hakkındaki dava ise öldüğü için düşürüldü.


Ankara Eryaman’da 31 Mayıs 2006’da düzenlenen operasyonda aralarında 2 astsubay, 2 yüzbaşı ile emekli binbaşının da bulunduğu 9 kişi gözaltına alınmıştı. Yapılan aramalarda suikastler için hazırlandığı iddia edilen krokiler ve patlayıcılar ele geçirilmişti

.     

Operasyon bilgilerinin sarı zarfta teslim edildiği iddiası

Atabeyler operasyonu, askerle polis arasındaki ilk gerilimin yaşanmasına da yol açtı. Polisin, asker şüphelileri gözaltına almasına karşılık, TSK, şüphelilerin savcılık sorgusuna kadar Merkez Komutanlığı’na teslim edilmesini istedi. Bu krizin ardından Adalet Bakanlığı, polislerin gözaltına alınan askerleri Merkez Komutanlığı’na teslim etmesi gerektiği genelgesini yayımladı. Operasyonda, ilk kez şüphelilerin bilgisayarlarından fişleme bilgilerinin çıktığı da kamuoyuna yansıdı. Operasyonun yapıldığı dönem, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda (ÖKK) görevli yüzbaşı Murat Eren’in bilgisayarından “Tayyip’-in Danışmanları” başlıklı bir e-mail çıktığı, e-mailde, Mücahit Arslan, Cüneyd Zapsu, Ömer Çelik, Egemen Bağış gibi isimlerin kişisel bilgilerinin yer aldığı iddia edildi. Operasyonla ilgili bilgilerin bazı medya mensuplarına telefon açılarak Genelkurmay önünde sarı bir zarfta teslim edildiği iddiası da benzer operasyonlardaki “haber sızdırma” iddialarına dayanak oluşturdu.  

  

“Hedefte Başbakan Erdoğan vardı” iddiası

İstanbul Emniyet eski Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer, geçen yıl verdiği bir demeçte Atabeyler “çetesinin” hedefinin Başbakan Erdoğan olduğunu ileri sürmüştü. Yılmazer, “Atabeyler operasyonu var ya, o olay Başbakan’a yönelik dört dörtlük bir suikast girişimi. Öyle ordudan dışarıya silah çıkarma, bunları gizleme, saklama işi falan değil. Ele geçirdiğimiz mühimmat ve planlar, Başbakan’a nerede nasıl saldırılacağını gösteriyordu. Çok netti. Bunun dört dörtlük bir suikast girişimi olduğunu Başbakan’a dahi anlatamadılar” demişti.


Operasyon ihbar maili ile başladı

Atabeyler Operasyonu, Ergenekon ve benzeri derin devlete yönelik ilk operasyon olarak niteleniyordu. 2 Haziran 2006’da yapılan operasyonda önce Ankara’da Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli iki yüzbaşı ve iki astsubayın da bulunduğu 11 zanlı gözaltına alındı. Zanlılar, “Atabeyler Grubu” olarak nitelendirildi ve evlerinde yapılan aramada, bomba yapımında kullanılacağı tahmin edilen çok sayıda köstekli saatin ele geçirilmesi eylem planlarının kanıtı olarak gösterildi. Atabeyler’e yönelik aramalarda ele geçirilen planlar ise grubun, Başbakan Erdoğan ile eski danışmanı Cüneyd Zapsu’ya yönelik eylem hazırlığı yaptığı şeklinde yorumlandı. Operasyonun Ankara Emniyeti’ne gelen bir elektronik posta üzerine yapılması da dikkati çekti. E-postanın, Askeri Hava Üssü’nün bulunduğu Merzifon’dan gönderildiği ortaya çıktı. İhbar yazısında, Danıştay’a yönelik saldırıyı yapan Avukat Alparslan Arslan’ı yönlendiren grubun yeni bir eylem hazırlığında olduğu, Başbakan Erdoğan ve danışmanı Zapsu’yu hedef alarak keşif yaptığı belirtildi. Böylece, Ergenekon konusunda da ipuçlarına yer verildi.


İhbar yazısında grubun Eryaman’da ev kiraladığı, evde çok sayıda patlayıcı madde, uzaktan kumanda devreleri, suikast silahı bulunduğu, grubun uzun namlulu bazı silahları gömdüğü ifade edildi. Oluşumun liderliğini Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli Yüzbaşı Murat Eren’in yaptığı, Yüzbaşı Ömer Faruk Çolakoğlu’nun Eren’le hareket ettiği, Astsubay Erkut Taş’ın uzaktan kumanda ve dijital devreli bomba yapımında uzmanlaştığı belirtildi. Yazıda, Ulus Anafartalar Caddesi’ndeki Toygar İşhanı’nda kuyumculuk yapan Suat Kıy’ın Eren’e maddi destek verdiği, bomba malzemeleri aldığı anlatıldı.


Yazıda, Gümrük Müsteşarlığı ve Başbakanlık Özürlüler İdaresi’nde çalışan iki kişinin de gruba yardım ettiği kaydedildi. Polis, yazıdaki bilgiler doğrultusunda Özel Kuvvetler’de görevli 4 asker ile 7 sivile yönelik operasyonu başlattı.


Dava sürerken askerler görevden alındı

Dava sürerken askerler görevden alındı. 6 yıl sonra mahkeme sürpriz bir karar verdi. Ve sanıklar beraat etti. Şimdi hukukçular soruyor: Peki bundan sonra ne olacak?



Hürriyet