AYM, cezaevinde güvenliğin ve düzenin korunması için mahkumların haklarına sınırlama getirilebileceği belirtilerek, "Başvurucunun KCK soruşturması kapsamında tutuklandığı, amacının PKK terör örgütünün liderinin de içinde bulunacağı bir müzakerenin başlatılmasını sağlamak olduğu ve başka ceza infaz kurumlarında terör suçundan tutulan diğer mahkümların da açlık grevi yaptıkları gözetilmelidir. Başvurucunun da açlık grevine başlaması ceza infaz kurumu idaresi tarafından ceza infaz kurumunun düzeni ve güvenliği açısından tehdit olarak değerlendirilmiş ve düzenin ve güvenliğin bozulmasını engellemek için başvurucuya disiplin cezası vermiştir. Ceza infaz kurumunda düzenin ve güvenliğin sağlanması amacıyla demokratik toplum düzeni bakımından alınması gereken tedbirler kapsamındadır" denildi.

'Dayanaktan yoksun'

AYM, Türkçe bilen sanıklara da Kürtçe savunmaya olanak veren yasa değişikliğinden önce yaşanan olayda, İnfaz Hakimliği'nin Kürtçe savunma talebini reddetmesini de ihlal olarak görmedi. Kararda Ayata'nın, "Türkçe yazdığı dilekçelerle açlık grevine başladığına ve disiplin cezasına itiraz ettiğine" dikkat çekildi ve infaz hakimliğinin Kürtçe savunmayı, "başvurucunun Türkçe bildiği gerekçesiyle" reddetmesinin ihlal olarak görülemeyeceği belirtildi. AYM bu gerekçelerle başvurunun, "açıkça dayanaktan yoksun olması" nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi.

 KEMAL GÖKTAŞ / Milliyet