Öğleden önceki duruşmada talepleri alan mahkeme heyeti, saat 15.45'de başlayan öğleden sonraki duruşmada ise kararını açıkladı. Mahkeme başkanı Nurettin Küdür, sanıklar dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ'ın, üst düzey kamu görevlisi olmasından dolayı, HSYK'dan yargılamanın yapılıp yapılmayacağı yönünde izin alınması gerektiğini bu nedenle de, yargılamanın durdurulmasını ve dosyanın da Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine karar verdi Mahkeme heyeti basın yasağı talebini ise, reddetti.

AVUKATLARDAN TEPKİ GELDİ

Duruşma sonrasında mağdur aileler adına açıklama yapan Avukat Zeynep Saadet Özdoğan, “Mahkeme CMK 161 maddesine göre, yargılanan kişileri üst düzey kamu görevlisi olarak saydı ve HSYK'dan izin alınmasına karar verdi. Ancak burada bir kamu görevinin yapılması söz konusu değil. İddianamede de var. Burada, örgütlü bir suçla Lice haklının devlete karşı isyan ettirmek vardı. Bunları kanun çerçevesinde yapıldığını söylemek mümkün değil.

Bu 21 yıldır devam eden zaman aşımına uğraması beklenen bir dava durumunda ve bir yerde de katliamlara göz yummaktır. Lice halkına 21 yıl önce yapılanlar kanun gereği ise, bu iş savaş suçlarına kadar gider. O zaman bu katliamı yapanlar bir gün yargılanacaklarını bilmiyorlardı. Bugün kararı verenler ve o olayları yapanlar bir gün yargılanacaklarını bilmiyorlar. Ama bu iş savaş suçlarına kadar gidecektir. Bu dava zaman aşımına bir gün kala açıldı. Dolayısıyla ikinci bir zaman aşımı için süremiz yarısı kadar yani 10 yıl. Biz şimdi zamanla yarışıyoruz. Çünkü bir yılı gitti. Ve bu kararla bakanlıklar arası, kurumlar arası yazışmalar yıllarca sürebilir. Tekrar söylüyorum. CMK 161 maddesine göre sanıkların yargılaması durdurulmuşsa, o zaman devlet terörü kanundan kaynaklanan yetkiyle yapılmıştır. Bu katliam devlet eliyle yapılmıştır" dedi. Avukat Zeynep Saadet Özdoğan ayrıca, hakimleri de HSYK'ya şikayet edeceklerini dile getirdi.