KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Ağacı, doğayı korumaya çalışıyoruz. Her attığımız adım, yatırım girişimimiz, her iyileştirme girişimimiz, her yeni vizyon çalışmamız yargı duvarına çarptırılmamalı. Kılı kırk yararak bir yeni alanı, çorak olmaktan, bataklık olmaktan çıkarıp yatırım vesilesi yapmaya çalışıyoruz. Ama inanılmaz bir bakış açısıyla, bir yargı duvarıyla geriye taşınıyoruz” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2009 yılını değerlendirmek ve 2010 yılına ait turizm vizyonunu belirlemek amacıyla Turizm Değerlendirme ve Danışma Kurulu'nu Antalya'da topladı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, başkanlığında gerçekleşen toplantıya, Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyon Başkanı Nusret Bayraktar, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz, Tanıtma Genel Müdürü Cumhur Güven Taşbaşı, Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Fırat, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Birol Ekici, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen, Milli Emlak Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Yalçın, THY Genel Müdürü Temel Kotil, Türkiye Kalkınma Bankası Genel Müdürü Abdullah Çelik, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, TÜROFED Başkanı Ahmet Barut, AKTOB Başkanı Sururi Çorabatır, çok sayıda sektör ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Bir bölümü basına kapalı gerçekleştirilen toplantı yaklaşık 5 saat sürdü.

‘Ben nazara inanırım’ diyen Bakan Günay, “İçimizden ülkemize maaşallah diyelim. Ülkemize, sektörümüze, gelişmemize maaşallah diyelim. Çünkü toplum olarak dünyanın çok dikkat çekici, çok önemli coğrafyasındayız. Tarih boyunca önemli olmuş, bugün de hala dünyanın yaşadığı gelişmeler karşısında önemini sürdüren bir özel toprağın üzerindeyiz. Gerçekten kem gözlerden birbirimizi sakınmamız gerekir, diye düşünüyorum. Bu sakınmayı da dayanışmayla sağlayabiliriz” diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 2009'un zor bir yıl olduğunu, yıl başında turizmcilerle sıkıntılı toplantılar yaptıklarını belirterek devam ettiği konuşmasında, “Tanıtma bütçemiz yetersizdi, ama tanıtılmaya ihtiyacımız vardı. Arkadaşlarım beni bunalttı. İyi ki bunalttı. Bir önceki yıl seviyesinde tanıtım yaptık” dedi. Bu yıl gene ocak ayından başlayarak tanıtım çalışmaların devam edeceğini kaydeden Bakan Günay, zor geçen 2009 yılında sağlanan başarının yeni yıl için kesinlikle rehavet nedeni olamayacağına dikkat çekti.

'Kamunun destekleri oldu'

Yıl içerisinde gerçekleştirdikleri koordinasyon toplantılarında turizmcilerin KOBİ desteğinden yararlanılması konusunun düzenlendiğini, son olarak ithal şarapta ÖTV uygulamasının sıfırlandığını hatırlatan Bakan Günay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yabancı işçi çalıştırmak konusunda önemli ve sonuç alıcı düzenlemeler yaptığını kaydetti. Günay, sektörde düşük mevsimde işçi çıkarmaktan kurtulması, istihdamda süreklilik sağlanması ve nitelikli işçi istihdamı için sürdürülen çalışmaların önümüzdeki dönemde sona ereceği söyledi.

'Ecrimisil düzenlemesi'

Kültür ve Turizm Bakanı Günay, turizmcilerin hapis cezası ile karşı karşıya bırakan Maliye Bakanlığı'nın Defterdarlıklar aracılığıyla uygulaladığı kıyı kullanımlarından kaynaklı ecrimisil bedellerinde ise yeni bir düzenleminin geçen hafta sonunda imzadan çıktığını söyledi.
Bakan Günay, tüm bu yapısal güçlendirmemelerle Türkiye'nin sadece kitle turizmi ülkesi olmaktan çıkartılıp daha yüksek bir marka düzeyine ulaşmasını hedeflediklerini belirterek, şöyle dedi:
“Yüksek gelir gruplarına, daha yüksek gelir gruplarına hitap eden ülke olsun istiyoruz. Bir hayalimi paylaşmak istiyorum. Yakın bir vadede dünyada belirli bir kültür ve gelir düzeyinde olan insanlar eğer Türkiye'yi görmemişlerse yaşamlarında bir eksiklik olduğunu hissetsinler istiyoruz.”

'Daha fazla müzeye ihtiyaç var'

“Bir kaç bin yıllık tarih bizim topraklarımızın yakın tarihidir” diyen Günay, sözlerine şöyle devam etti:
“Bana bir anadolu müzesinde küçücük bir depoda bir arkeolog kağıtların arasından çıkarak 'Bu elinizdeki taş milattan 12 bin yıl önceye aittir' dedi. Milatan önce 12 bin yıl önceye ait insan eliyle üzerinde çalışılmış bir balta ağzı. Bugünden 14 bin yıl önceye ait. Elime aldığım zaman ilk çocuğumu elime aldığım zaman ki heyecanımı hissettim. İçimde ağlamakla, sevinçten haykırmak arasında duygular geçti. 14 bin yıl önce insan elinden çıkmış bir ürün bizim topraklarımızda, depomuzda sergi bekliyor. Bunları sergilemeliyiz. Bu yüzden daha fazla müzeye, ören yerine tarihimizi hissetmeye ve sahiplenmeye ihtiyacımız var.”

'Hedef kitle değişecek'

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, her yıl yıl dünyanın en iyi 100 oteli arasına Türkiye'den en az 20 otel girdiğini fakat Türkiye'nin sadece dünyanın en güzel otellerine değil dünyanın en önemli arkeolojik zenginlikleri ve insan izlerine sahip bir ülke olduğunu belirterek “Bunların değerini bilecek yeni bir hedef kitlesine ihtiyaç var” dedi.

Türkiye'nin son 25 yıldır iddialı turizm yaptığını ve 25 yıl önce 1 milyon turistle başlayan turizm yolculuğunda şimdi 25 milyon eşiğini geride kaldığını belirten Bakan Günay, yeni hedef kitlesinin kongre, sağlık, golf, termal turizm müşterisi olduğunu söyledi.

'Kılı kırk yarıyoruz'


Turizmde, son 4 yıldır ilk defa yeni tahsisler yapıldığını ve yeni alanları turizme açmaya çalıştıklarını dile getiren Bakan Günay, şunları söyledi:
“Biz Türkiye turizmini yüzyıllarca yıllarca sürdülebilir kılmak istiyoruz. O yüzden turizme yeni başladığımız yıllardaki betonlaşma, doğayı hiçe saymak anlayışı bizim vizyonumuz değil. Ağacı, doğayı korumaya çalışıyoruz. Bunu yaptığımız zaman Türkiye turizmin sürdürülebilir olacağının farkındayız. Ama bizim bu bakış açımızın lütfen ülkenin kalkınması isteyen iyi niyetli herkes paylaşmalı. Her attığımız adım, yatırım girişimimiz, her iyileştirme girişimimiz, her yeni vizyon çalışmamız, yargı duvarına çarptırılmamalı. Maalesef öyle bir sorunumuz ve sıkıntımız var. Müthiş bir dikkatle, kılı kırk yararak bir yeni alanı, çorak olmaktan, bataklık olmaktan çıkarıp yatırım vesilesi yapmaya çalışıyoruz. Ama inanılmaz bir bakış açısıyla bir yargı duvarıyla geriye taşınıyoruz. Bizim bu vizyonumuzu toplumun öteki kesimlerinin de paylaşması gerekiyor. Çevreci ve ekolojik bir bakış açısıyla turizm yapmaya çalışıyoruz.”

'En zalim 2009'du''

Toplantıda konuşan Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, turizmin son 25 yılının en zalim yılının 2009 olduğunu söyledi. Küresel finans krizi, H1N1 virüsü ve terör olaylarının 2009 yılına damgasını vurduğunu belirten Vali Yüksel, “Peki ne oldu? Bana göre, bu çılgın ve zalim yılda, en akıllı davranan Türkiye ipi göğüsledi” dedi. Toplantıda turizmci Talha Görgülü'nün “Ekonomik krizi bizde alışkanlık olduğu için atlattık” değerlendirmesine katılmadığını belirten Vali Yüksel, “Bu kadar da hafife almamak lazım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve özellikle Bakanımızın yürekli yönetmeleriyle müthiş bir analiz yaptık. İyi okuduk. Dersimizi fevkalade iyi çalıştık. Ne Yunanistan gibi havadaki kuşları saymaya ne da İspanya gibi hava atmaya kalkmadık. Telaşlanmadık, dersimizi iyi çalıştık. Ne kulaklarımıza tıpa taktık, ne de abartı görüntüler sergiledik” diye konuştu. (dha)