Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Biz, enerjide dışa bağımlılığı azaltırken, kazandığımız bu davalarla ayrıca Türkiye ekonomisine de katkıda bulunmuş oluyoruz. 2011 yılı, enerjide yeni santrallerin devreye girmesi ve yerli üretimin artmasının yanında, art arda kazandığımız hukuk başarılarıyla da önemli bir yıl oldu" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Bakanlığın, Uzan Ailesi güdümünde olan Libananco ve iki Polonya menşeli Şirketin ICSID nezdinde açmış oldukları 3 adet dava ve yine ÇEAŞ, Kepez ve bu iki şirketin hissedarlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde açtıkları tüm davaları Devletin lehine sonuçlandığı belirtilerek, tüm bu davaların mali boyut olarak 235 milyar dolara karşılık geldiği kaydedildi. Açıklamada, diğer yandan Aktaş Elektrik Ticaret A.Ş'nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine AİHM'de açtığı davanın Eylül ayında sonuçlandığı; AİHM'nin, Aktaş'ın 245 milyon dolar tazminat talebini reddettiği anımsatıldı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, Uzan ve Aktaş davalarından sonra uluslararası yargı önünde bir büyük davayı daha devletin lehine sonuçlandırdığı belirtilen açıklamada, "Kanel Kangal Elektrik Limited Şirketi'nin Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine ICC (Uluslararası Ticaret Mahkemesi) nezdinde açtığı dava sonuçlandı. ICC, Kanel Elektrik'in 309 milyon dolar kar mahrumiyetine ilişkin olarak istediği tazminat talebini reddetti" denildi.

-2011 ÖNEMLİ BİR YIL OLDU-

Açıklamaya göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ise konuşla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"Uzan, Aktaş ve Kanel davaları hakkında; gerek ulusal gerekse uluslararası yargı organlarının kararları, Devletin ve Bakanlığın haklılığını tescil eden kararlardır. Biz, enerjide dışa bağımlılığı azaltırken, kazandığımız bu davalarla da ayrıca Türkiye ekonomisine de katkıda bulunmuş oluyoruz. 2011 yılı, enerjide yeni santrallerin devreye girmesi ve yerli üretimin artmasının yanında, art arda kazandığımız hukuk başarılarıyla da önemli bir yıl oldu."

-İLK DAVA 2002'DE BAŞLADI-

Kanel Kangal Elektrik Limited Şirketi (KANEL) ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında, Kangal Termik Santralinin İşletme Hakkı Devrine ilişkin 7 Ocak 1999 tarihinde imtiyaz sözleşmesi imzalandığı belirtilen açıklamada konuyla ilgili şu bilgilere yer verildi:
"Geçmiş Hükümetler tarafından çıkarılan 4501 sayılı Kanunla, daha önce ihalesi tamamlanmış imtiyaz sözleşmelerine Uluslararası Tahkim Şartı getirilmişti. Bununla da kalınmamış, o anda İmtiyaz Sözleşmesi imzalanmış projelere de geriye dönük olarak tahkim yolu açılmıştı. Kanel ile Bakanlık arasında imzalanan İmtiyaz Sözleşmesi, 8 Temmuz 2000 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı istihsal edilerek özel hukuk hükümlerine göre yeniden düzenlenmiş, 6 Kasım 2000 tarihinde Kanel ile Bakanlık arasında uluslararası tahkim şartı içeren yeni bir Uygulama Sözleşmesi imzalandı. Danıştay, açılan davalar üzerine; İmtiyaz sözleşmesi ile uygulama sözleşmesinin imzalanması hususunda Bakanlığa yetki veren Bakanlar Kurulu kararlarını, kamu yararına aykırılık gerekçesiyle iptal etmişti. Böylece, söz konusu uygulama sözleşmesinin uygulanması ve bu anlamda santralin işletme hakkının Kanel'e devredilmesi hukuken imkansız hale geldi. Kanel, uygulama sözleşmesinin 14. maddesi gereğince imzalanması gereken proje anlaşmalarının imzalanmadığını ve taahhüt edilen hazine garantilerinin verilmediğini ileri sürerek 16 Aralık 2002 tarihinde Bakanlık aleyhine ilk tahkim davasını başlattı. İlk tahkim davasında verilen 16 Mart 2004 tarihli karar ile davacının kar kaybına ilişkin tazminat talebi, sözleşmede yer alan risk olayı maddesi çerçevesinde değerlendirilerek reddedildi. Kanel tarafından Elektrik Piyasası Kanununda tanımlanan "mevcut sözleşme' kavramının uygulama sözleşmesi için de geçerli olduğundan bahisle, 2007 yılında yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin geçici 29. Maddesi kapsamında EPDK'ya lisans başvurusunda bulunuldu. Ancak söz konusu başvuru, Bakanlık görüşü de alınmak suretiyle, uygulama sözleşmesinin "mevcut sözleşme' hükmü kapsamında değerlendirilemeyeceği ve geçici 29. Maddenin işletme hakkı devri projelerine uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçeleriyle EPDK tarafından reddedildi. Bunun üzerine; ilk tahkim davasını kaybeden Kanel Elektrik Ltd. Şti, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine, 27 Ekim 2010 tarihli başvurusu ile ICC nezdinde ikinci tahkim davasını başlattı. Davacı Kanel Şirketi; bu tahkim davasında, davada lisans verilmemesi nedeniyle uğradığı zararlara istinaden 309 milyon dolar talep etti. Davada, karşılıklı beyanlar, hukuki mütalaalar, uzman raporları ve tanık beyanları tahkim heyetine sunulmuş, 9-10 Kasım 2011 tarihlerinde Cenevre'de yapılan duruşmaları müteakiben 19 Aralık 2011 tarihinde verilen nihai karar bakanlığa 22 Aralık 2011 tarihinde bildirildi. Buna göre; davacının lisans verilmemesi nedeniyle uğradığını iddia ettiği 309 milyon dolar tutarındaki zarar talebi reddedildi."(ANKA)
(EBR/ÖMR)