Aksaray Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Akın, “Biz bu örgütle adli mücadelenin yanında fikir bazlı da mücadele etmek gerektiğini düşünüyoruz. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sapkınlıklarını ve toplumda nasıl yer edindiğini anlatmak, göstermek, mücadele etmek zorundayız” diyerek, olayı özetliyor.

Aksaray Sulh Ceza Hakimliği’nin CMK’nın 109/3-c maddesi gereğince her ay bir kitap okumak ve 50 sayfadan az olmamak üzere özet çıkartmak şeklinde adli kontrol yükümlülüğüne  karar veriyor. Adli kontrol altına alınan FETÖ şüphelileri savcılık tarafından belirlenen  “Temel Dini Bilgiler” , “Alamut”, “Arabistanlı Lawrence” ve “NUTUK” kitaplarını okuduktan sonra, hazırladıkları özetleri Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığına imza karşılığında teslim ediyor.

KİTAPLAR NASIL BELİRLENDİ?

TBMM FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu raporunda, FETÖ'nün, küresel güç odaklarının menfaatleri doğrultusunda ılımlı İslam şeklinde formüle edilen siyasi projenin aracı olarak kullanıldığı vurgulanmıştı. Raporda ayrıca, örgüt lideri Fetullah Gülen'in, bir din adamı kisvesi ile tanındığı ve ilk örgütlenme sürecinde de bu kimliğinden yararlandığı, gizli amaçları için dini terminolojiyi istediği gibi yorumladığı, özellikle peygamberler tarihini bizzat kendi hikayesi gibi formatladığı, oluşturduğu din algısını duygusal istismar içeren bir tarzda insanlara sunduğu belirtilmişti. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı FETÖ davalarında haklarındaki delil durumu veya özel durumları nedeniyle tutuklanmayıp adli kontrol kararıyla  denetimli serbestlik müessesesinden yararlanarak serbest kalan şüphelilere Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan “Temel Dini Bilgiler” kitabını okumayı zorunlu tutarak “İslam’ı doğru anlamalarını” sağlamayı hedefliyor.

İlk defa 17 Aralık süreci sırasında  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından o zamanki adıyla fethullahçılar diye bilinen bu gruba “Haşhaşiler” benzetmesi yapılmıştı.  FETÖ üyelerinin robotlaşmaları ve itaat anlayışları da raporlarda, Haşhaşiler ve Hasan Sabbah’ın ibretlik hikayesine benzetiliyor. Yaptıkları akıl almaz yöntemle yaşadığı dönemde kendisini şeyh olarak tanıtıp dini duyguları istismar ederek ve sahte bir cennet vaad edip, haşhaş lada uyuşturduğu insanlardan sapkın bir kitle oluştup bunlardan dünyanın ilk terör örgütünü kuran ve birçok Selçuklu komutanı ve devlet adamını öldürten Hasan Sabbah'ın ve müridleri Haşhaşiler'in yaşamı ve yaptıklarını “Alamut” isimli eserden öğrenip, FETÖ şüphelilerinin bilinçlenmeleri amaçlanıyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, 19 Ocak 2014'te Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin, 11'i firari 55 şüpheli hakkında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen bin 103 sayfalık iddianamede, FETÖ'nün yapısı ve stratejisi anlatılmıştı. İddianamede, ABD'nin Pensilvanya Eyaleti'nde yaşayan silahlı terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in, tıpkı "Arabistanlı Lawrence" olarak bilinen ünlü casus Thomas Edward Lawrence veya Haşhaşiler olarak bilinen örgütün lideri Hasan Sabbah gibi ışık evlerinde özel eğitim vererek, mankurta dönüştürdüğü örgüt mensuplarına sözde "cenneti vadederek" istediği her türlü eylemi yaptırdığı kaydedilerek, uluslararası güç odaklarından aldığı destekle kendi ideolojisine uygun bir yönetim modeli oluşturarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kendisinin ve desteğini aldığı uluslararası güç odaklarının sözünden çıkmayan bir ülke haline dönüştürmeyi amaçladığına dikkat çekilmişti. Lawrence ve FETÖ’nün amaç birliğinin anlaşılması için ise denetimli serbestlik müessesesinden yararlanarak serbest kalan şüphelilere “Arabistanlı Lawrence” ve “Alamut”kitabının okunması zorunlu tutuluyor. 

Türkiye’nin kurtuluş savaşı sırasında ülkemizi işgal eden  emperyalist ülkelere karşı verdiği büyük milli mücadelenin anlaşılması  ve bu ülkelerin ülkemiz üzerinde devam eden emellerinin hatırlanması için ise seçilen kitaplar arasında Atatürk ‘ün  NUTUK’ta yer alıyor.

Başsavcı Akın: “Sadece adli değil fikir bazlı mücadele veriyoruz”

Aksaray Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Akın ise, “Biz bu örgütle adli mücadelenin yanında fikir bazlı da mücadele etmek gerektiğini düşünüyoruz. Bu örgüt elebaşı bizim öz değerlerimiz olan dini ve milli değerlerimizi yayıyormuş gibi  bir fikir ve ideal oluşturmuş, insanlarımızı da bu fikir ve ideal etrafında toplayıp; bir taraftan kurnazlık ve hile ile  kendi sapkın fikirlerini empoze ederek bu kitleyi  yabancı ülkelerden aldığı talimat üzere belirlediği amaçlarına yönlendirmiştir. Fikir ve düşünce ile insanları sapkınlığa ve hainliğe sevk eden bu yapıya inanan insanlar bir taraftanda fetö örgütü tarafından istismar edilmişlerdir. Ne yazıkki bir çoğu hala bunun farkında da değildirler. Bu örgüt hala sahterüyalar, yalan haberler, yorumlarla insanları oyalamaya ve kandırmaya devam etmektedirler. Bizim devlet olarak bir taraftan güvenlik politikaları ve adli sürçlerle bunlarla mücadele etmemiz bir taraftanda bunların fikirlerinin geçmişte de kullanılan yöntemler gibi sahte, yalan ve sapkın olduğunu topluma ve en başta da bu örgüte hala inanan insanlara anlatmamız gerekir diye düşünüyor ve kendi alanımızda buna gayret etmeye çalışıyoruz” dedi. (Kaynak: haber7.com)