Antalya Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından Antalya, İstanbul, Tekirdağ, Çanakkale, Afyonkarahisar ve Eskişehir'de geçen 29 Eylülde gözaltına alınan ve 2 Ekimde Antalya'da ''Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak'', ''Doku ve organ ticareti yapmak'' suçlamalarıyla tutuklanan 7 sanık ile para karşılığı organ satan ya da satın alan veya satışa aracılık ettiği öne sürülen 52'si tutuksuz, 59 sanık hakkında hazırlanan 96 sayfalık iddianamede, suç örgütünün elebaşı olduğu iddia edilen tutuklu sanık Mehmet Günay hakkında, 21 ayrı suçlama yer aldı.

Savcı Sabri Yılmaz tarafından hazırlanan iddianamede, Antalya Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünden emekli olan Günay'a ''Organ ticareti yapmak ve aracılık etmek'', eylemini suç örgütü kurarak gerçekleştirdiği iddiasıyla ''Teşekkül halinde organ ve doku ticareti yapmak ve aracılık etmek'', kişilerin ekonomik ve sosyal zorluklarından yararlanarak eylemi gerçekleştirme yöntemiyle de ''İnsan ticareti yapma'' suçlamaları yönetildi.

Günay'ın, 21 ayrı suçlama nedeniyle 216 yıldan 393 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.

İddianamede diğer tutuklu sanıklar Ahmet Özen, İsmail Gök, Halil İbrahim Taşkın, Mehmet Yık, Hasan Taşkın ve Halil Özen de, ''suç örgütü üyesi olmak'' ve ''Teşekkül halinde organ, doku ticareti yapmak ve aracılık etmek'' gibi suçlamalarla 50'şer yıldan başlayan hapis cezaları talebiyle yargılanacak.

Operasyon ve savcılık soruşturma sürecinde Antalya Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünden emekli olan Mehmet Günay'a, Ocak 2009 tarihinde Halil İbrahim Taşkın'dan satın aldığı böbreğin nakledildiği, nakilden sonra özel bir diyaliz merkezinde çalışmaya başlayan Günay'ın, kendisine organını veren Taşkın ve çevresindeki kişilerle birlikte organ ticareti suçlarına karıştığı öne sürüldü.

-''ZORUNLULUK'' HALİNDEKİ CEZA İNDİRİMİ DE HATIRLATILDI-

Afyonkarahisar'ın Kışlacık köyündeki çok sayıda vatandaşın böbreklerini sattığının ortaya çıktığı operasyonla ilgili iddianamede, 52 sanık ise tutuksuz yargılanacak.

Savcı Yılmaz, iddianamede, TCK'nın 92. maddesinde, bu suçlarda, ''zorunluluk'' hali nedeniyle öngörülen ceza indiriminden sadece organını satan kişilerin yararlanmasına rağmen, ''satın alan ve menfaat gözetmeksizin aracılık yapan kişilerle ilgili de, TCK'nın 25/2 maddesinde düzenlenen, ''başka bir suretle korunmak olanağı bulunmayan ve ağır muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu'' şeklindeki genel zorunluluk halinin de kabul edildiğini hatırlattı.

Savcı Yılmaz, organını satan, satın alan ya da aracılık yapan bazı sanıklarla ilgili bazı suç maddelerinde ise TCK 25/2 maddesindeki ceza indirimin uygulanmasını talep etti.

Günay haricindeki tutuklu sanıkların tamamının böbreklerini sattığı tespit edilirken, tutuksuz sanıklar arasında yer alan, böbreklerini satan ya da satın alarak nakil olduğu öne sürülen bazı sanıklar ise davada mağdur şüpheli olarak yargılanacak.

-SORULAR EZBERLETİLİYORDU-

Öte yandan, polisin operasyonunda elde edilen ve suç delili olduğu öne sürülen bazı belgeler de iddianamede açıklandı.

İddianameye göre, Mehmet Günay ve suç örgütü üyelerinin, böbreklerini satan ve satın alarak nakil olmayı amaçlayan kişileri Antalya'da bazı pansiyonlarda buluşturdukları, hastaneye başvuru ve noter işlemleri sırasında bu kişilerin pansiyonda günlerce birbirlerini tanımaya çalıştıkları ileri sürüldü.

Antalya'daki iki hastanede yapılacak nakil için etik kurul onay süreci beklenirken, böbreğini satan ve satın alan sanıkların etik kurula girmeden, yazılı sorularla ezber yaptırılarak, kurulda karşılaşabilecekleri sorulara hazırlandıkları iddia edildi.

İddianamede, böbreğini sattığı iddia edilen mağdur şüphelilerden Şefik Ural'ın evinde ele geçirilen bir belgede, böbreğini satın aldığı öne sürülen tutuksuz sanıklardan Necati İşcan'ın tüm kimlik, aile, ikametgah, komşuları ve mahallesine yönelik bilgilerinin yer aldığı bildirildi.

İddianamede açıklanan ve organ bağışının etik kuruldan geçmesi amacıyla hazırlandığı değerlendirilen belgede, Şefik Ural'ın ezberlemesi ve yanıtlaması istenilen şu sorular da yer alıyor:

''Böbreğinizi vermek nasıl aklınıza geldi? Böbreği verdikten sonra yaşamdaki zorlukları biliyor musun? Böbreği vereceğin kişi, sana para, ev, otomobil sözü verdi mi? Böbreğini vereceğin kişiyi kaç yıldır tanıyorsun? Kötü ve iyi alışkanlıkları nelerdir? Hangi futbol takımını tutuyor? Kaç kardeş? Yaşlarına göre adları?''

İddianamedeki beyanında, 2001 yılından bu yana tanıdığı Necati İşcan'a böbreğini bağışladığını belirten Şefik Ural'ın, ameliyat sonrası İşcan'ın yakınlarınca kendisine 20 bin TL verildiğini anlattığı da bildirildi. Ural'ın, ''aldığım parayla piyasaya borçlarımı kapattım'' beyanı da iddianamede yer aldı.

Savcı Yılmaz iddianamede, ''Şefik Ural yaşadığı ekonomik zorluklarını aşabilmek amacıyla böbreğini satması, çaresizlik olarak değerlendirilmiştir'' yorumunda bulundu.

-''BİZE BİR ŞEY OLMAZ''

İddianamede, suç örgütü yöneticilerinin aracılık için hasta ve böbreğini satan kişilerin masraflarını karşılayarak Antalya'ya getirtikleri, bu kişilerle birlikte noter ve hastane işlemlerinin takibini yaptıkları da öne sürüldü.

Öte yandan iddianamede, böbreğini tutuksuz sanıklardan Beytullah Özbay'a, ''komşusu olduğu ve durumuna üzüldüğünden'' dolayı bağışladığını iddia eden mağdur şüpheli Metin Çallı'nın, savcılıkta ikinci kez ifade vererek, organını sattığını itiraf ettiği belirtildi.

Böbreğini 22 bin TL'ye satmak üzere anlaştığını ancak kendisine 3 bin 900 TL verildiğini, buna tepki gösterdiğinde ise Mehmet Günay'ın kendisine, ''Böbrek satmak suç. Eğer ihbar edersek, hapse düşersin. Bize bir şey olmaz'' diyerek tehdit ettiğini anlatan Çallı'nın, serbest bırakılmasıyla samimi itirafta bulunmaya karar verdiği ifade edildi.

İddianamede, suç örgütü üyelerinin para trafiği, telefon görüşmelerindeki pazarlıklar ve itirafta bulunan tutuksuz sanıkların çeşitli beyanlarına göre, böbrek satışlarının 15-25 bin TL arasında rakamlarla gerçekleştiği öne sürüldü. İddianamede, Mehmet Günay'ın, aracılık için beraberindeki sanıklarla birlikte komisyon aldığı, pazarlıklar sırasında da ''etik kurullara rüşvet verme izlenimi'' yaratarak, ayrıca 5 bin TL talep ettiği ileri sürüldü.

Böbreklerini satan bazı mağdur şüphelilerin paralarının bir kısmını alamadıklarına yönelik beyanları ve itirafları da iddianamede yer alırken, Mehmet Günay'ın suçlamaları kabul etmediği, genellikle de susma hakkını kullandığı anlaşıldı.



Star