Avukat Turgut Kazan yaptığı açıklamada, Yüksek Seçim Kurulu'nca(YSK) hazırlanan ve 24 Eylül tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan "HSYK Üyeliği Seçimlerinde Uygulanacak Genelge"nin 2. maddesinin, anayasanın 159/3. maddesine açıkça aykırı olduğunu belirterek, yargı bağımsızlığı konusunda onarılmaz sonuçlar yaratacağını ifade etti. Bu madde ile "başka bir kurumda görev yapan hakim ve savcıların da" aday olabileceği kabul edilerek, bakanlık bürokratlarına HSYK yolunun açıldığını savunan Kazan, "Oysa, halk oylaması sonucu yürürlüğe giren 159/3. maddeye göre, bakanlık bürokratlarının HSYK'ya seçilebilmeleri mümkün değildir. Çünkü, bu görevler idari görevlerdir. Yaptıkları iş hakimlik ve savcılık değildir. Kabul edilen anayasa kuralı, kürsüde görev yapan hakim ve savcıların temsilini öngörmüştür. Ve referandum boyunca, meydanlarda/medyada değişiklik metni hep böyle ifade edilmiştir. Nitekim, 159. madde gerekçesinde 'ilk derece mahkemelerini yönetmekle görevli olanların HSYK'da temsilinin' amaçlandığı açıkça belirtilmiştir" dedi.

Bu yargı bağımsızlığının sonu olur

Bakanlık bürokratlarının, anayasanın 140/son ve 2802 sayılı yasanın 3. maddeleri ile "hakim" sayılmalarının, kendilerine güvence sağlamak amacını taşıdığını öne süren Kazan, bu 2 maddeye atıf yapılarak, anayasanın 159/3. maddesinin bertaraf edilip HSYK'nın bakanlık personeliyle doldurulamayacağını savundu. Böyle bir yaklaşımın, yargı bağımsızlığının sonu olacağını vurgulayan Kazan, "Müsteşar yetmiyormuş gibi, müsteşar yardımcısı İbrahim Okur, Personel Genel Müdürü Birol Erdem, Eğitim Müdürü Ahmet Kaya aday olmuştur. Böylece, bakanla müsteşara eklenecek 3/4 bürokratla, Cumhurbaşkanının seçeceği 4 ve anahtar listeden çıkarılacak, iktidara yakın 3/4 üye, kurulu bakanlık bürosuna dönüştürerek, yargı bağımsızlığını öldürecektir" dedi. Kazan şöyle devam etti:

"Bu nedenle, anayasanın 79/2. maddesindeki 'YSK kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz' kuralı öne sürülerek, böyle bir aykırılık korunamaz. Genelgenin "karar metnine dahil" edilmesi de, yargı denetimini kaldırmaz. Seçimlerin dürüstlük içinde yapılmasını sağlamakla görevli YSK'nun, anahtar liste ile baskı ve yönlendirme girişimlerine karşı önlem almayı bırakıp HSYK'yı bakanlık bürosuna dönüştürecek bir genelge hazırlaması esef vericidir, kabul edilemez. Biz, bu genelge için bugün Danıştay'a dava açtık. Seçim takvimi gözetilerek, öncelikli inceleme, yürütmeyi durdurma ve iptal kararı verilmesini istedik."



ANKA