Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü bünyesindeki Ankara Esenboğa Havalimanı Başmüdürlüğü emrinde sözleşmeli olarak ARFF (Hava Kurtarma ve Yangın Görevlisi) olarak görev yapan kişi, 23 Ağustos 2011 ile 23 Şubat 2012 tarihleri arasındaki 6 aylık sicil başarı değerlendirme formunun 76 puanla (B) olarak düzenlemesine yönelik işlemin iptali talebiyle Ankara 1. İdare Mahkemesi'ne dava açtı. Davacı ile ekip sorumlusu arasında iş ve görevlendirmeler, kılık ve kıyafetten kaynaklı bir takım sorunlar yaşandığına dikkat çeken mahkeme, personelin talebini reddetti. Mahkeme kararında, "Yaşanılan sorunlara ilişkin ekip sorumlusu tarafından davacı personel hakkında 4, 13 ve 16 Şubat 2012 tarihlerinde tutanaklar düzenlediği ve üst birimlere iletilmiştir. Bununla birlikte davacı ile ekip sorumlusu ve ekip şef yardımcısı arasında çıkan tartışmaların adli makamlara intikal ettiği anlaşılmaktadır. Davacının sicil amiri ile de bir takım sorunlar yaşadığı ve yaşanan olayların yine adli makamlara intikal ettiği, dolayısıyla da davacının çalışma ortamında bir takım olumsuzluklara sebebiyet verdiği ve çalışma düzen ve huzurunu bozduğu görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır." denildi. 

SİCİL RAPORUNDAKİ OLUMSUZLUKLAR SOMUT OLARAK ORTAYA KONULMALI

Davacı personel Ankara 1. İdare Mahkemesi'nin kararını temyiz etti. Dava dosyasını inceleyen Danıştay 5. Dairesi, emsal bir karara imza attı. Daire, yasa hükümlerine göre sicil raporlarının her yıl için yeniden düzenlenen, ilgili kamu görevlisinin o yıl içindeki mesleki bilgisini, deneyimini ve verimliliğini yansıtan ve tüm bu hususların yetkili sicil amirlerince değerlendirilmesinden sonra oluşan bir hukuki belge olduğuna dikkat çekti. Daire, sicil raporlarındaki olumsuz değerlendirmelerin somut bilgilere dayandırılması gerektiğine hükmederek idare mahkemesi kararının bozulmasına hükmetti. 

Danıştay kararında, sicil raporlarındaki kanaatin oluşmasına etki eden hususların bilgi ve belgeye dayandırılma zorunluluğunun 'sicillerin objektifliği' ilkesinin sonucu olmakla birlikte bu zorunluluğun kanaatin olumsuz olması halinde değerlendirmeye yol açan nedenlerin somut olarak ortaya konulması gerekliliğinden kaynaklandığına vurgu yapıldı. Kararda; davacı ile ekip sorumlusu arasında bir takım sorunlar yaşandığı, bu olaylara ilişkin olarak ekip sorumlusu tarafından tutulan tutanakların üst birimlere iletilmesiyle davacıya 2 Mayıs 2012 tarihinde uyarma cezası verildiği, cezanın Ankara 14. İdare Mahkemesi'nce 7 Kasım 2013'teki kararıyla iptal edildiği hatırlatıldı. 

SİCİL RAPORU OBJEKTİF DÜZENLENMEMİŞ

Danıştay 5. Daire kararında, şu görüşlere yer verdi: "Bu durumda, sicil döneminde edinilen bilgi ve gözlemlerin dikkate alınmak suretiyle davacı hakkında yapılan genel değerlendirme sonucunda yetkili sicil amirleri tarafından kanaatlerinin oluşmasına etki eden hususların 'sicillerin objektifliği' ilkesi uyarınca somut bilgi ve belgelere dayandırılması gerekmektedir. Davacının 23 Ağustos 2011 ve 23 Şubat 2012 tarihleri arasındaki 6 aylık sicil başarı değerlendirme formunun 76 puanla (B) düzeyinde belirlenmesini gerektirecek hukuken geçerli bir nedenin bulunmaması ve bu konuda herhangi bir bilgi ve belgenin de davalı idarece dosyaya sunulmaması olması karşısında, objektif olarak düzenlenmediği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka uyarlılık, davayı reddeden Ankara 1. İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Ankara 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 25 Nisan 2014 günlü kararın bozulmasına belirtilen hususların da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir."

(CİHAN)